Hurda çeliğin yüzde 20’si Türkiye’de yeniden işleniyor

 Hurda Çelik sektörü için en önemli üretim girdilerinden biri. Sektör üretim tesislerinde ham madde olarak yüzde 70 oranında hurda kullanıyor ve dünyadaki hurda ticaretinin yüzde 20’sini yapıyor. Ancak, yurt içinden ihtiyaç duyulan miktarda karşılanamayan hurda ağırlıklı olarak ithal ediliyor. İşte tam bu noktada kalite kontrol ile nitelikli hurdaya ulaşmak ön plana çıkıyor.  Konunun önemi doğrultusunda Matil A.Ş. “Çelik Teknoloji Seminerleri”nin ikincisinde “hurda”yı masaya yatırdı.

 Çelik İhracatçıları Birliği bünyesinde faaliyet gösteren Matil Malzeme Test ve İnovasyon Laboratuvarları A.Ş., eğitim misyonu kapsamında başlattığı “Çelik Teknoloji Seminerleri”nin ikincisini Akredite Gözetim Firmaları Derneği işbirliğiyle “Çelik Hurda Kalitesi ve Eksperliği” konusunda gerçekleştirdi. Çelik sektörü temsilcilerinin yanı sıra hurda toplayıcıları, geri dönüşüm tesis işletmeleri ve satıcıların geniş katılım gösterdiği seminerde, eğitmen Mehmet İzmir hurda ithalinde dikkat edilmesi gereken noktaları, hurda eksperinin nitelikleri ve görevlerini dinleyicilere aktardı.

Türk çelik sektörü, üretiminin ana malzemelerinden birini oluşturan hurdanın önemli bir bölümünü ithal etmek zorunda. Çelik üretiminin artması ile birlikte hurda ithalinde de artış yaşanıyor. Gelecek dönemlerde bu miktarların daha da artması bekleniyor. İthal hurdayı alırken çelik sektörü temsilcileri tarafından dikkat edilmesi gereken en önemli unsur ise çeşit ve kalite. İyi bir hurdanın ekonomik olmasının yanı sıra temizliği, fiziksel ve kimyasal özellikleri ise dikkat edilmesi gereken diğer unsurlar içerisinde yer alıyor. Tüm bunları belirleyecek olan hurda eksperi ise tam bu noktada devreye giriyor. Eksper, hurda malzemelerini nicel ve nitelik olarak değerlendirerek, hurda partisinin çeşit ve kalitesini belirliyor.

Seminerin açılışında konuşan MATİL A.Ş. Genel Müdürü Dr. Hüseyin Soykan “Çelik sektörünün akredite test ve analiz, Ar-Ge ve İnovasyon çalışmalarını yürütmek üzere çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu alanda başlattığımız Çelik Teknoloji Seminerleri’nin ikincisinde sektörün en önemli sorunlarından biri olan hurdayı gündemimize aldık.  Gelecek ay da yine sektörün önemli maddelerinden biri olan cürufları ele alacağız” dedi.

Sektörün ana girdi malzemelerinden birini oluşturan hurdanın yurtiçi piyasadan yeterince karşılanamadığını belirten Soykan, “Türk çelik sektörü olarak şuan dünya hurda ticaretinin yüzde 20’sini yapıyor ve başrol oyuncusu konumunda yer alıyoruz. Gelecekte bu miktarın giderek artacağı öngörülüyor. Böylece tedarik ve kalite kontrol de ön plana çıkıyor. 2023’te 55 milyar dolar ihracat hedefleyen sektörümüzün gelecek on yılını iyi planlayabilmesi adına hurda ithalinde yeni stratejiler geliştirmeli ve dünyadaki uygulamalar iyi takip edilmeli. Hurda; toplayan, işleyen, satan ve kullanan tüm kesimler için bir değer zinciri oluşturuyor. Bu nedenle yeni argümanlar geliştirmeliyiz, satıcı ülkelerde olduğu gibi bizler de alıcı ülke olarak kullanıcılarımız için belirli standartlar ve ortak bir kalite dili oluşturmalıyız” diyerek sözlerine son verdi.