Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 17°C
Az Bulutlu
İstanbul
17°C
Az Bulutlu
Paz 18°C
Pts 18°C
Sal 19°C
Çar 20°C

Sert patronların devri sona mı erdi?

Sert patronların devri sona mı erdi?
25 Mayıs 2014 08:53 | Son Güncellenme: 25 Mayıs 2014 08:54
A+
A-

sert patronLiderlik konusunda çalışma yürütenlerin çalışma yerlerinin işbirliği ve mutabakata dayandığını düşündüğü bir dönemde sert bir patron olmak önceki dönemlere kıyasla artık daha riskli.

Sert tutumuyla bilinen New York Times editörü Jill Abramson’ın geçtiğimiz hafta aniden görevinden alınması, modern bir liderin etkili olabilmesi için tutumunu ne kadar yumuşatması gerektiği konusunda tartışmalar başlattı.

Kariyer basamaklarını tırmanmak oldukça zor. Ayrıca liderlerin performansından memnun olmadıkları iş birimlerini kapatmak ve çalışanları işten çıkarmak gibi bazı kararlar alması gerekebiliyor.

Yirmi-otuz yıl kadar önce Sunbeam Corp. Başkanı Albert Dunlap gibi acımasız patronlar yaklaşımlarını yumuşatma ihtiyacı duymadan şirketlerini yönetiyordu. Stanford Üniversitesi profesörlerinden Robert Sutton, günümüzde ise bu gibi taktiklerin ihtiyatla uygulanması gerektiğini söylüyor.

Mr. Coffee, Crock-Pot ve Coleman gibi markaları da bünyesinde barındıran JardenCorp.  CEO’su Jim Lilllie konu hakkında, “Orta düzey yöneticilerin agresif bir yaklaşım benimsemesi kariyerlerinde yükselmelerini sağlayabilir ancak yaş ilerledikçe kişiliğinizi değiştirmeniz gerekiyor,” değerlendirmesinde bulundu.

Londra merkezli reklam ve pazarlama şirketi WPP şirketinin CEO’su Sör Martin Sorrell de patronların bir zamanlar kapalı kapılar arkasında kalan rollerinin sosyal medya ve elektronik iletişim sayesinde giderek daha da aleni hala geldiğinin farkında olmaları gerektiğini söyledi:

“Yazdığınız ve söylediğiniz her şeyin The Wall Street Journal’ın kapağında yer alabileceğini düşünmeniz gerekiyor.”

AOL CEO’su Tim Armstrong’un çalışanlarından birini konferans görüşmesinde kovmasının ardından bir ses kaydı internete düşmüş ve tartışmalara yol açmıştı. Armstrong daha sonra şirket yönetimi sırasında ‘zor durumlar’ yaşanabildiğine dikkat çekerek özür dilemişti.

Çelişkili biçimde çalışanlar nazik patronları talep etse de aynı zamanda kendilerini zorlayan liderleri tercih ediyorlar.

Kronos tarafından Eylül ayında yapılan bir ankete katılanların yüzde 40’ı iyi bir yöneticinin en önemli davranışlarından birinin ‘sevecenlik’ olduğunu söyledi.

General Electric şirketinin eski CEO’su Jack Welch gibi bazı liderler sert tutumları ile nam salmıştı. Welch, 1980’li yılların başlarında şirketin yöneticisi olduğu dönemde bazı birimleri deniz aşırı ülkelere taşıması ve binlerce çalışanı işten çıkarması ile ‘Nötron Jack’ lakabını almıştı.

Ancak Dartmouth College’dan profesör Sydney Finkelstein’a göre Welch, bu sertliğini adalet, toplantılarda her düzeyden çalışanın sorularını cevaplamak ve yaşlarına bakmaksızın çalışanları terfi ettirmek gibi özelliklerle dengeliyordu.

DeVry Education Group  şirketinde 14 bin çalışanı yöneten Daniel Hamburger beş-altı yıl öncesine kadar yönetimde daha otoriter bir yaklaşımın benimsendiğini söyleyerek “Günümüz dünyasında ise bu durum artık geçerli değil. Zekaya, güvenilirliğe ve saygıya daha fazla ihtiyaç var,” diye konuştu.

Stanford’dan profesör Sutton iş yerindeki itici insanları iki gruba ayırıyor: çalışma arkadaşlarını küçük düşüren ve motivasyonunu düşürenler ve kendi ihtiyaçlarını şirketin ihtiyaçlarının önüne geçirenler. Bazı şirketler bu gibi kişilere karşı resmi bir duruş benimsiyor.

Netflix CEO’su Reed Hastings tarafından yayınlanan kurumsal kültür sunumunda şirketin iyi çalışan olmasına rağmen bu gibi kötü özelliklere sahip kişilere ihtiyacı olmadığı savunuldu. Hastings sunumda bazı şirketler bu kişileri tolere etse de “takım çalışmasına getirdikleri maliyetin çok yüksek” olduğuna inandığını ifade etti.

Kadın liderler için ise sert bir tarz benimsemek beraberinde ek riskler de getiriyor.

Yale School of Management’tan Victoria Brescoll iş yerinde sinirli kadınların sinirli erkeklere kıyasla daha olumsuz karşılandığını söyledi: “Kadınlar sert ve talepkar patronlar olabilirler ama bunu yine de biraz kibarlıkla yapmaları gerekiyor.”

Hewlett-Packard  şirketinin CEO’luğunu yapan Carly Fiorina Compaq Computer Corp. ile birleşme sürecini yönetmişti. Kadın liderlerin erkeklere kıyasla daha fazla eleştirildiklerini söyleyen Fiorina, “Giydiğim ayakkabılardan stilime kadar her şeyim inceleniyordu ve bu işimi daha da zorlaştırdı,” diye konuştu.

EKONOMİ AJANDASI

REKLAM ALANI