Dolar 32,4615
Euro 34,7745
Altın 2.420,41
BİST 10.045,74
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 17°C
Az Bulutlu
İstanbul
17°C
Az Bulutlu
Per 19°C
Cum 17°C
Cts 19°C
Paz 20°C

”2016’da dolar daha az dalgalı bir seyir izleyecek”

”2016’da dolar daha az dalgalı bir seyir izleyecek”
10 Ocak 2016 12:32
A+
A-

targan.unal

Okan Üniversitesi, Finansal Riskleri Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Targan Ünal 2016 ekonomik beklentilerini açıklarken sanayileşmekte olan ülkeleri zor bir yılın beklediğini belirtiyor. Dolar hakkında ise “2015 yılında oldukça dalgalı bir seyir izleyen döviz piyasalarında, 2016’da dalga bandının daralması beklenmekte” diye konuşuyor.

2016 yılında ekonomide neler yaşanacak? Dünyada ve Türkiye’de ekonomik beklentiler neler? Okan Üniversitesi Öğtretim Üyesi  Prof. Dr. Targan Ünal konu hakkında bilgi verirken “Sanayileşmekte olan ülkeleri zor bir 2016 bekliyor. 2015’te sermaye akımlarının 1988’den bu yana, yılı ilk defa negatif kapatması bekleniyor. Gelecek yıl ise bu havanın olumluya çevrilmesi önünde önemli riskler mevcut. Bunlar arasında Fed’in faiz artırımlarının sıklığı, Çin yuanındaki olası devaülasyonun yaratabileceği türbülans ve yine Çin yavaşlaması, petrol ihracatçısı ülkelerin gelirlerindeki azalmanın bu ülkeler üzerinde yaratabileceği baskı ve bunun bulaşıcı etkisi sayılabilir” diyor.

Prof. Dr. Ünal sanayileşmekte olan ülkeleri bekleyen riskleri “Küresel ekonomide yavaşlayan büyüme ve doların güçlü seyri (kısa vadeli faiz farklarının ABD lehine daha fazla açılıyor oluşu) 2016’da da dönem dönem kademeli yükselmesine sebep olabilecek. Bu da sanayileşmekte olan ülke para birimleri için önemli bir risk unsuru.  Petrolde ise jeopolitik riskler ve büyük üreticilerin pazar payını koruma amaçlı üretimi azaltmamaları, sektörde son yıllarda yaşanan verimlilik kazanımları arza destek oldu. 2016’da düşük petrol fiyatlarının getireceği yatırım düşüşlerinin yaşanması bekleniyor” diye anlatıyor.

Peki Türkiye’de neler olacak? “Küresel ekonomik gelişmeler, Türkiye ekonomisi üzerinde de etkili” diyen Prof. Dr. Ünal  Türkiye’de büyüme ortalamalarının son dönemde gerileme trendinde olduğunu hatırlatarak, rakamları şöyle açıklıyor: “ 2011-2015 döneminde yıllık ortalama büyüme %3,2 olurken, 2002-2010 ortalaması %5 idi. Benzer şekilde; 2002-2011 döneminde yıllık ortalama %11 büyüyen yatırımların 2012-2015 döneminde büyümesi ise sadece %1.”

Prof. Dr. Ünal son dönemde yapılanları ve yapılması gerekenleri yorumlarken “Kriz sonrası dönemde büyümede yaşanan yavaşlamanın, işsizlik oranı üzerine getireceği olumsuz yansımaları önlemede talep artıcı politikalar gündeme alındı. Özellikle seçim sonrası ortaya konulan gelir artırıcı politika alternatiflerinin amacı büyümedeki yavaşlamanın olumsuz yansımaları önlemede alınan talep artırıcı önlemler olarak değerlendirildi. Bu önlemler kısa vadede büyümeyi yukarı çekmesi ve gelir eşitsizliğini bir miktar azaltması açısından olumlu olsa da Türkiye’nin yapısal sorunlarına, daha kalıcı çözümler gerekiyor” diyor.

Karar otoritesi tarafından alınacak gelir artırıcı önlemlerin vereceği destekle büyümenin 2016’da (2011-2015 ekonominin yıllık ortalama büyüme oranı dikkate alındığında), % 3,8-4 bandında kalmasının beklendiğini ifade eden Prof. Dr. Ünal,  Türkiye’de son 30 yıllık dönemde yıllık ortalama %4,2 olan büyümenin sadece %0,2’lik kısmının verimlilik artışından kaynaklandığını söylüyor: “Büyümede kalıcılığın sağlanması, verimlilik artışından alınacak katkının %1 bandına çekilebilmesine bağlı. Bu nedenle Türkiye’de, 2016’nın en önemli gündem maddesini yapısal reformlar oluşturacak.

Türkiye’de 2016 eylem planı, yapısal reform odaklı bir kalkınma programı olma niteliğini taşıyor. Küresel trendin aksine verimliği artıracak geniş kapsamlı yapısal dönüşüm programları gündemde. Hane halkı tüketiminin ağırlıklı olarak gelir artışı yoluyla desteklenmesi, yurtiçi tasarruflarının artırılması, Ar-Ge’ye dayalı sanayileşme; imalat sanayinin milli gelir içindeki payının artırılması, yatırımlarda toparlanmanın kademeli olması, gündemdeki önlemlerden bazıları. 2016’da takip edilmesi gereken, eylem planının hayata geçirilmesi sürecinde uygulanacak ekonomi politikalarının ne denli başarılı olacağı.”

“Yurtiçi faiz artırımlarını, TCMB’nin sadeleşme adımları belirleyecek”

Prof. Dr. Targan Ünal global tahvil piyasası ve faizler hakkında da bilgi veriyor: “Global tahvil piyasası 2016’ya, 10 yılın ardından Fed’in ilk faiz artırımıyla başlıyor. Gelecek yıl da Fed’den faiz artırımları beklenmekte. Yurtiçinde ise faiz artırımlarında, TCMB’nin sadeleşme adımları ve enflasyon belirleyici olacak. 2016’da yüksek seyrini sürdürecek enflasyon nedeniyle TCMB’nin sıkı duruşunu sürdürmesi, kademeli olarak repo faizini ve gösterge faizini yükseltmesi bekleniyor.”

“Dövizde durum ne olacak?” sorusunu yanıtlarken Prof. Dr. Ünal “2015 yılında oldukça dalgalı bir seyir izleyen döviz piyasalarında, 2016’da dalga bandının daralması beklenmekte. Para politikalarındaki ayrışmayla beraber, dolarda bir miktar daha güçlenme öngörüyoruz. 2016’da €/$’ın gerilemesini, buna paralel olarak dolar endeksi DXY’ın 102 seviyelerine yükselmesi beklenmekte. TL’de ise 2015’deki %25’lik değer kaybının ardından göreli ılımlı bir değer kaybı sonucu 2016 sonu $/TL beklentinin 3,15 yaklaşacağı test edilmektedir” diyor.

EKONOMİ AJANDASI

REKLAM ALANI