Dolar 32,3910
Euro 34,7790
Altın 2.397,20
BİST 10.208,65
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 16°C
Az Bulutlu
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Cts 18°C
Paz 20°C
Pts 21°C
Sal 23°C

Küf ve rutubet şikâyetlerinin çözümü su yalıtımında

Küf ve rutubet şikâyetlerinin  çözümü su yalıtımında
21 Eylül 2012 07:56
A+
A-

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yaptığı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması, acı bir gerçeği ortaya koydu: konutlarımızda su yalıtımı yetersiz. TÜİK verilerine göre; konutlarımızın yüzde 41,6’sında ‘sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi’ gibi sorunlar dikkat çekiyor. Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği (BİTÜDER) Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karahan’a göre araştırma gösteriyor ki binalarımızda su yalıtımı yetersiz. Binalarının çürümesinden şikâyetçi olan halk ise çözümün su yalıtımında olduğunu bilmiyor. Asıl büyük tehlike ise deprem. Çünkü su yalıtımı, binanın taşıyıcı sistemini korozyondan yani paslanmadan koruyor. Su yalıtımı olmayan binalar ise deprem riskiyle karşı karşıya.

Yaşadığımız binalar, aslında hayat standartlarımızı belirliyor. Binalarımızda alacağımız küçük önlemlerle daha sağlıklı, konforlu ve güvenli binalar oluşturabiliriz. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yaptığı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması, aslında binalarımızın ne kadar sağlıksız olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği (BİTÜDER) Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karahan, TÜİK’in araştırmasının son derece çarpıcı olduğunu belirterek şunları söyledi: “Araştırmaya göre Türk halkının yüzde 41,6’sı binasında sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi gibi sorunlar olduğunun farkında. Bu oran aslında çok daha yüksek; çünkü Türkiye’deki binaların büyük bir çoğunluğunda su yalıtımı yetersiz. Binalarının çürüdüğünün farkında olan halk, çözümün su yalıtımı yaptırmak olduğunu ise bilmiyor. Bu nedenle ve küf ve rutubet kokusunun olduğu sağlıksız binalarda yaşamaya devam ediyor. Ayrıca en önemli nokta, bu binaların deprem riskiyle karşı karşıya olduğu gerçeği. Her ne kadar bilinmese de depremde binaların yıkılmasının en önemli nedeni binalarda su yalıtımının olmaması. Su yalıtımı olmayan binalarda korozyon nedeniyle 10 yıl sonra binanın başlangıçtaki taşıma kapasitesinin, belli koşullarda yaklaşık yüzde 66’sı kaybediyor. Yani deprem karşısında binalar savunmasız kalıyor.”

BİTÜDER Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karahan şunları da ekledi:Binalarımız; yağmur, kar gibi yağışlar, toprağın nemi ve toprak tarafından emilen yağış, banyo, tuvalet gibi ıslak bölgelerde su sızıntıları ve zemindeki basınçlı veya basınçsız yeraltı suları nedeniyle suya maruz kalıyor. Yapıya herhangi bir yoldan sızan su, taşıyıcı kısımlarındaki donatıları korozyona uğratıyor yani yük taşıma kapasitesinin ciddi miktarlarda düşmesine neden oluyor. Binaların suya ve neme karşı korunması için tek çözüm ise su yalıtımı. Su yalıtımının maliyeti de aslında çok yüksek değil. İnşaat aşamasında bir binaya su yalıtımı yapılmasının maliyeti, binanın toplam maliyetinin sadece yüzde 3’ü kadar.”

Su yalıtımının suyun çatı ve duvarlardan sızmasını önlediği gibi binalarda bakteri ve küf oluşmasını da engelleyerek sağlıklı ve konforlu ortamlar sağladığını belirten Burhan Karahan, nem ve nemin yol açtığı küfün mekânlarda kötü kokuların oluşmasına ve bakterilerin üremesine neden olduğuna dikkat çekti. Karahan, bu havayı soluyan kişilerde alerji, astım, bronşit gibi hastalıklara yakalanma riskinin de oldukça yüksek olduğunu söyledi.

REKLAM ALANI