Dolar 32,4582
Euro 34,7616
Altın 2.425,93
BİST 10.082,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 15°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
15°C
Hafif Yağmurlu
Çar 17°C
Per 19°C
Cum 18°C
Cts 19°C

Anayasa Mahkemesi kentsel dönüşüm mağduru vatandaşı rahatlattı

Anayasa Mahkemesi  kentsel dönüşüm mağduru vatandaşı rahatlattı
02 Mart 2014 12:28
A+
A-

Gursel.Ongoren

 Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Prof. Dr. Gürsel Öngören, Anayasa Mahkemesinin Kentsel Dönüşüm Yasası olarak bilinen 6306 sayılı ‘Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi’ hakkında kanunun bazı maddelerini iptal etmesini yorumladı.

Gürsel Öngören; “Anayasa Mahkemesi kentsel dönüşüm mağduru vatandaşı biraz rahatlatmıştır. Artık İdare Mahkemeleri yürütmeyi durdurma kararları verebilecekler. Bugüne kadar idare mahkemelerinde açtığımız davalarda yürütmenin durdurulması talebinde bulunamıyorduk. Sekiz ay, bir yıl davanın sonucunu beklemek zorunda kalıyor ve zaman kaybediyorduk, bu arada yıkımlar olabiliyordu. Şimdi riskli yapı, riskli alan kararlarının iptali ve bu konuda yapılan bakanlık il müdürlüklerinin işlemlerinin iptali için idare mahkemelerinde açtığımız iptal davalarında yürütmenin durdurulması kararının verilmesi yasağı kaldırılmıştır. Bu iptal kararından sonra, idare mahkemelerinde açılan;  apartmanların boşaltılması ile yıkım kararı ve  1/3 azınlık daire sahiplerinin hissesinin komşulara satılması kararlarının iptali için dava açıldığında, hakimler, yürütmenin durdurulması kararı vererek uygulamayı ve idari işlemleri durdurabilecekler” dedi.

Öngören şöyle devam etti: “Bir idare hukukçusu olarak Kentsel Dönüşüm Yasası olarak bilinen 6306 sayılı kanun çıktığından beri üç konunun Anayasaya ve insan haklarına aykırı olduğunu belirtiyorduk. Birincisi, açılan idari davalarda, kamu kurumlarınca yapılan uygulamanın hakim tarafından acilen durdurulmasını sağlayacak olan “yürütmenin durdurulması kararı” verilmesinin yasaklanması. İkincisi 2/3 çoğunluk kararına karşı çıkan 1/3 azınlık daire sahiplerinin hisselerinin komşulara satılması. Üçüncüsü 6306 sayılı Kanuna, diğer kanunlarla çelişki halinde üstünlük sağlanması. Bu üç konudan ikisini Anayasa mahkemesi iptal etmiştir.

Riskli alan kararlarının iptali için açılan davalarda artık davanın başında mahkeme,  işlemi açıkça hukuka aykırı görüyorsa ve uygulanmasının geri dönülmez zararlara yol açacağını düşünüyorsa yürütmesini durdurarak buradaki durumu davanın sonuna kadar donduracaktır. Yine riskli alanda devlet tarafından yapılan uygulamalara karşı vatandaş dava açarak yürütmenin durdurulması kararını hemen alabilecek; evinin boşaltmasını, tahliyesini veya yıkımını davanın sonuna kadar önleyebilecektir. Anayasa Mahkemesinin bu kararları idare tarafından Fikirtepe’deki kentsel dönüşümde uygulanan hukuksuzlukları, idare mahkemelerinin acilen durdurmasını da sağlayabilecektir.

Gürsel Öngören; “Riskli binalarda ise riskli yapı kararlarının hukuka ve teknik ilkelere aykırı alınması halinde açılan davalarda idare mahkemesi uygulamayı durdurabilecek. Yine riskli yapının 60 gün içinde boşaltılması ve riskli yapının yıkılması hakkındaki kararlara karşı dava açıldığında il müdürlükleri veya belediyeler tarafından verilen kararların yürütülmesini mahkeme, davanın başında durdurabilecektir. Ancak riskli yapılarda, 2/3 çoğunluğun binanın yeniden yapılmasına katılmayan azınlıkta kalan dairelerin komşulara satılması yönündeki hükme Anayasa Mahkemesinin duyarsız kalmasını görmek düş kırıcıdır” diye ekledi.

Kentsel dönüşüm kapsamında bakanlığın veya belediyelerin yaptığı yeni imar planı değişikliklerinin 3194 sayılı İmar kanunu ve diğer mevzuata aykırı olabileceğine izin veren 6306 sayılı Kanun maddesinin de Anayasa Mahkemesi tarafından iptali doğrudur. İmar planları il bazında, ilçe bazında ve semt bazında bütünlük ve harmoni içinde olmalıdır. Bakanlık ve belediyelerce, parsel veya ada bazında plan değişiklikleri ile imar planlarının bütünlüğünün bozulmasına Anayasa Mahkemesi izin vermemiştir.

Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Öngören; açtığımız davalarda inşaat şirketlerinin ve komşuların yeni bina paylaşımında daire ve işyeri sahiplerine yaptığı haksızlıklara karşı hukuk mahkemelerinde “ihtiyati tedbir kararları” alarak hak kaybını önlüyorduk, şimdi de Anayasa Mahkemesinin bu kararı ile idare mahkemelerinde ve Danıştayda açtığımız davalarda “yürütmenin durdurulması kararı” alarak hukuksuzluğu ve hak kayıplarını davanın başında durdurabileceğiz” diyerek sözlerine son verdi.

 

REKLAM ALANI