PwC’nin Küresel Aile Şirketleri Araştırması 2016 raporu, Türkiye’nin de dahil olduğu 50 ülkede 2 bin 800’ün üzerinde üst düzey yönetici cevapları ile hazırlandı. Türkiye’den de 500 kişilik bir örneklemden seçilen 82 üst düzey yönetici araştırmaya katıldı. Raporun sonuçları düzenlenen basın toplantısında açıklandı.

Toplantıda konuşan PwC Türkiye Başkanı Haluk Yalçın, geçtiğimiz günlerde açıkladıkları ‘World in 2050’ raporunda Türkiye’nin önünde mükemmel bir potansiyel olduğunu, bu potansiyeli değerlendirebilmek için koşması gerektiğini söyledi. Yalçın, bu hedeflere ulaşabilmek adına aile şirketlerinin büyüme, markalaşma ve endrüstriyel yatırım hedeflerine yönelik çalışmalarının önemli olduğunu kaydetti.

‘Şirketler, dijitalleşmenin etkisini küçümsüyor’

PWC Küresel Aile Şirketleri Lideri Peter Bartels, dünyadaki aile şirketlerinin çoğunluğunun dijital dönüşüme ayak uydurduklarına inandıklarını vurguladı. Bartels, dijital dünyaya uyumlu bir stratejiye sahip olduklarına inanan şirketler için şu cümleleri kullandı: “Bizim deneyimimiz, bu şirketlerin dijitalleşmenin etkisini küçümsedikleri… Gelecek nesli dinlemek, dijital dönüşümü sağlayan aracılar olmalarını sağlamak çok yararlı.”

PWC Türkiye Aile Şirketleri Hizmetlerinden Sorumlu Şirket Ortağı Mehmet Karakurt ise şu bilgileri paylaştı: “Aile şirketleri artık ‘kısa vadeli yaklaşımdan, orta vadeli ve stratejik bir yaklaşıma geçiş’ yapmayı arzu ediyor. Bunu yaparken de kalbinin sesine kulak verirken aklın yolunda bir yolculuğa çıkabilmek Türk aile şirketleri için en sağlıklısı.”

PWC rapor sonuçlarını açıkladı

PwC’nin sonuçlarına göre; geçtiğimiz yıl Türkiye’deki aile şirketlerinin yüzde 71’inin satışları arttı. Yüzde 15’inin satışları ise azaldı. Türkiye’deki aile şirketlerinin yüzde 89’u gelecekle ilgili temkinli, ancak iyimser: Yüzde 89’u büyümeyi, yüzde 6’sı ise hızlı ve agresif bir şekilde büyümeyi bekliyor.

Türkiye’de yüzde 10 ve üzerindeki oranlarda büyümeyi bekleyen aile şirketlerinin yüzde 65’i büyümeyi desteklemek için dış finansman kullanacak. Bunun yanında, yüzde 85’i öz sermayesinden yararlanacak. Büyüme aslen, mevcut pazarlardaki temel faaliyetleri arttırarak ve yeni pazarlara yayılarak gerçekleştirilecek. Önümüzdeki 12 ay içinde Türkiye’deki aile şirketlerinin gündemindeki en önemli konu ise piyasa koşulları ve döviz kurları olacak