Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak yaptığı açıklamada, zor bir dönemeçten geçen Türkiye’nin ekonomi üzerinden yapılan algı operasyonlarıyla mücadele ettiğini, bunda da başarılı olduğunu söyledi.

Olpak, 23 ili kapsayan Cazibe Merkezleri Programının iş aleminde karşılık bulduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

“Reformların içeriği kadar hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi de önemli. Yatırımcıların programa ilişkin düzeylerini anlamak için ön talep toplama süreci 28 Kasım – 14 Ocak’ta yapıldı. Cazibe Merkezleri Programı için 2 ay gibi kısa bir süre içerisinde yaklaşık bin 200 müracaat yapılması; toplam yatırım tutarının 19 milyar 600 milyon lira seviyesinde olması umut verici.”

Reformların 2017’ye katkısı

Yatırımların ekonomik büyüme için birinci derecede önemli değişkenler olduğuna dikkati çeken Olpak, reformların 2017 ekonomik büyümesine destek olacağını belirterek, “Cazibe Merkezleri Programı kapsamında ön taleplerin alındığı dönemde toplam yatırım tutarının 19,6 milyar lira olduğunu göz önüne aldığımızda, reformların 2017 yılında Türkiye ekonomisinin pozitif büyüme sürecine ciddi bir destek vereceği, bereketli bir dönemi başlatacağı anlaşılıyor.” diye konuştu.

“Bir yıllık istihdam’ anlamına geliyor”

Geçen yılın ekim ayı rakamlarına göre Türkiye ekonomisinde işsizliğin yüzde 11,8 düzeyinde olduğunu hatırlatan Olpak, Mayıs 2016 döneminden itibaren tedrici bir artışın söz konusu olduğunu kaydetti.

Reformların istihdama önemli ölçüde katkıda bulunacağını anlatan Olpak, “Sayın Başbakanımızın açıkladığı öngörüllen istihdam 112 bin 400 seviyesinde. Program kapsamında öngörülen istihdamın 112 bin 400 olması çok önemli. Zira Türkiye ekonomisinin son 12 ayda sağladığı toplam yeni istihdamın yaklaşık 111 bin seviyesinde olduğunu göz önüne aldığımızda, Cazibe Merkezleri Programı tek başına ‘Bir yıllık istihdam’ anlamına geliyor.” dedi.

 “Can suyu olacak”

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan ise getirilen teşviklerle açıklanan paketlerin, firmaları mali açıdan rahatlatmayı ve kredi erişimlerini kolaylaştırmayı hedeflediğini söyledi.

Yatırımları ve rekabet gücünü artırmayı hedefleyen Ar-Ge ve ihracat teşviklerinin hayata geçirildiğini anımsatan Bahçıvan, “Türkiye’de iş dünyasında ve kamuoyunda reformlar konusunda farkındalığın ve istekliliğin son yıllarda artmış olduğunu gözlemliyoruz, bu önemli bir avantaj. Getirilen reformlar içerik olarak genel itibarıyla tatmin edicidir. Finansman konusunda hükümetimizin aldığı önlemler, kuşkusuz başta KOBİ’lerimiz olmak üzere sanayicilerimizin 2017’yi planlarken elini güçlendiren adımlar oldu.” değerlendirmesinde bulundu.

“Ar-Ge merkezleri 2017 yılına umutla bakmamızı sağlıyor”

Ar-Ge faaliyetlerinin desteklenmesi konusunda açıklanan önlemlerin Türkiye Cumhuriyeti sanayisinin önemli bir ihtiyacına denk düştüğünü anlatan Bahçıvan, “Sadece 2016’da ülke çapında 102 yeni Ar-Ge merkezi açılması, 2017 yılına bu anlamda umutla bakmamızı sağlıyor.” ifadesini kullandı.

“İşsizlik oranları tek haneli rakamlara hatta yüzde 8’lere doğru düşecektir”

Henüz devreye konan teşviklerin yansımalarının ekonomide karşılığını bulamadığını kaydeden Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Mustafa Koca, şunları söyledi:

“Hiç şüphesiz dünya kriz sendromundan, biz de bölgesel siyasal kriz sendromundan çıkamadık. Genel olarak dünyada, güvensizlik ivmesi yüklemekte ve özelikle Batıda yapılan seçimlerde ortaya çıkan sonuçlar içe kapanmacı ve çatışmacı psikolojiyi destekleyici mahiyette oluyor. Ancak biz önümüzde var olan bir iki engeli aştığımızda adeta dünyaya bakmadan, yeniden yükseliş trendine gireceğiz, diyebileceğimiz bir hava var. Gelecek iyi olacak.”

EKONOMİ AJANDASI