Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 16°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
16°C
Hafif Yağmurlu
Paz 16°C
Pts 16°C
Sal 17°C
Çar 20°C

TÜSİAD SAĞLIKLI BÜYÜME VE FİNANSAL İSTİKRAR VURGUSU YAPTI

TÜSİAD SAĞLIKLI BÜYÜME VE FİNANSAL İSTİKRAR VURGUSU YAPTI
16 Haziran 2023 14:55 | Son Güncellenme: 16 Haziran 2023 15:06
A+
A-

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısı bugün gerçekleşti. Toplantıda, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan birer konuşma yaptı.

Sağlıklı bir büyüme ortamının ilk şartının fiyat istikrarı olduğunu söyleyen TÜSİAD Başkanı Turan, “Paranın değerini korumak, parasal ve finansal istikrarı sağlamak görevi, merkez bankalarına verilmiştir. Önümüzdeki dönemde Merkez Bankamızın, kurumsal bağımsızlıkla birlikte bu misyonunu yerine getireceğini görmek, en büyük dileğimiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında, enflasyonun bu ay için biraz gerilemiş gözüktüğüne işaret ederek, “Ancak devam eden zamlar ve TL’de yaşadığımız hızlı değer kaybı, bu sorunun bir süre daha bizimle kalacağını gösteriyor. Oysaki sağlıklı bir büyüme ortamının ilk şartı, fiyat istikrarı.” dedi.

Turan şöyle devam etti:

“Paranın değerini korumak, parasal ve finansal istikrarı sağlamak görevi, merkez bankalarına verilmiştir. Merkez bankaları ekonomi yönetiminin merkezinde yer alırlar. Fiyat istikrarını sağlamak, mali sistemin sistemik risklerini kontrol altında tutmak ve ödeme sistemlerinin kesintisiz işleyişini gözetmek üzere çalışırlar. Merkez bankalarının bu fonksiyonları büyüme, istihdam ve refah artışı için, yaşamsal önemdedir.

Önümüzdeki dönemde Merkez Bankamızın, kurumsal bağımsızlıkla birlikte bu misyonunu yerine getireceğini görmek, en büyük dileğimiz.

Fiyat istikrarının acilen sağlanması konusu, Türkiye’nin rekabet gücünün artırılması ihtiyacının ihmal edilmesine yol açmamalı. Türkiye ekonomisinin tek meselesi, enflasyon ve faiz politikası değil. Ülkemiz uzun yıllardır ekonomik yapısında gerekli dönüşümü sağlayamadı. Ekonomi politikası olarak hep para ve finans politikalarına biraz da, dış ticaret politikasına başvuruldu. Ama ekonomi deyince sadece konjonktürü hedefleyen politikaları anlamamalıyız. Umuyorum ki para politikalarında başarıyı yakalarız. Makroekonomik istikrarı kısa sürede sağlayıp, artık para politikasını konuşmaktan vazgeçeriz. Böylece asıl konuşmamız gereken konuya yoğunlaşabiliriz. Ekonomik yapıyı dönüştürmeye ve rekabet gücünü artırmaya başlayabiliriz.”

Tuncay Özilhan: Türkiye ekonomisinin sorunları çözümsüz değil

TÜSİAD, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile görüşmesinde son dönem gelişmeler ile ilgili sunum yaptı. TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi’nde konuşma yapan Tuncay Özilhan, “Sayın Mehmet Şimşek ile TÜSİAD yönetimi olarak bir araya geldik. Ekonomi yönetimi ile ilgili tespitlerimizi sayın Bakan ile paylaştık ve çok açık ve samimi bir toplantı gerçekleştirdik. Türkiye ekonomisi ikiz açık yaşıyor ancak sorunlarımız çözümsüz değil” ifadelerini kullandı.

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi gerçekleştirildi. Konsey öncesinde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile bir araya gelerek Türkiye’nin ekonomi politikalarının anlık durumu ve gelecek politikaları ile ilgili Bakan Şimşek’e sunum yaptıklarını açıklayan TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, “Çok açık ve samimi bir toplantı gerçekleştirdik. Türkiye ekonomisi ikiz açık yaşıyor ancak sorunlarımız çözümsüz değil” şeklinde konuştu.

“Hızlı büyüme trendine gireceğini temenni ediyoruz”Politika faizlerinin düşüklüğüne rağmen yatırımların Türkiye’ye gelmediğine dikkat çeken Özilhan, “Yeni ekonomi yönetimi ile ekonomik istikrarın kısa sürede temin edilmesi ve ekonominin hızlı bir büyüme trendine girmesini temenni ediyoruz. Merkez Bankası başta olmak üzere piyasalara güven veren atamaların yapılması ve hayata geçirilecek yeni reformlarla birlikte bu büyümenin gerçekleşebilecek adımlarının atılabileceğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.“Yatırımların yeniden canlanması gerekiyor”Türkiye’de girişimci sayısının çok yüksek olduğunu vurgulayan Tuncay Özilhan, “Böyle rekabet ortamı gelişkin, iş yapması güçlü ülkelerde piyasaya müdahaleci yönetim sonuç vermiyor. Zaten Türkiye’de hiçbir zaman Çin’de, Sovyetler Birliği’nde olduğu gibi sürekli ve ekonominin her alanına yayılan bir devletçi ekonomi modeli görülmedi.

Piyasa modelinde devlet piyasa dengelerini şekillendirmek için selektif olarak müdahale etmez ancak sektöre yön verecek verileri derler, analizler yapar, piyasa aksaklıklarının önüne geçecek uygulamalar yapar ancak piyasa arz ve talep doğrultusunda belirlenir. Maliye politikaları, sosyal politikalar, üretim ve dış ticaret politikaları kullanılır. Alınacak bu önlemler ile yatırımları yeniden canlandırmamız gerekiyor” açıklamasını yaptı.

“Cari açığı azaltmanın yöntemi TL’nin güçlenmesi değil”

TL’nin değer kazanmasının tek başına cari açığı düşürmeye yetmeyeceğini vurgulayan TÜSİAD YİK Başkanı Özilhan, “Hem cari açığı azaltmanın hem de enflasyonla mücadelenin en büyük çözümü üretim ve tasarruf artışıdır. Bunu artırmadan tüketimi artırmanın cari açığı da artırdığı gözlemlenmiştir. Daha fazla üretmeli ve yatırım yapmalıyız. Üretimi ve yatırımı artırmak için öncelikle makroekonomik istikrarı sağlamak gerekiyor. Makroekonomik istikrarı sağlayarak, enflasyonla mücadeleyi güçlendirmek gerekiyor. Ancak enflasyonla mücadele TL’ye değer kazandırmaktan geçmiyor. TL değer kazandıkça dış ticaret açığı artıyor ve ihracat olumsuz etkileniyor. TL’de ortaya çıkması muhtemel değerlenmenin önünü almak, dövizi piyasada bırakmak yerine zaten zayıflamış olan Merkez Bankası rezervlerini tahkik etmekten geçiyor” dedi.

“Gümrük birliği müzakerelerine başlanmalı”

Özel sektörün müzakereleri beklediğinin vurgusunu yapan Tuncay Özilhan şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’nin küresel politikalarda hani konumda yer alacağı o ülkenin ekonomik politikasını da belirler. Hem bölge ülkeleriyle hem de küresel güçlerle ilişkiler buna göre belirlenmeli. Avrupa’nın dijital ve yeni dönüşüm projelerinin dışında kalmayı düşünemeyiz. Özel sektörümüzün ısrarla beklediği gümrük birliğinin düzenlenmesi için müzakerelerin önünü bir an önce açabiliriz diye düşünüyoruz. Uluslararası kabul gören sınanmış politikaları kararlılıkla uygulayarak bugünleri el birliğiyle aşacağımıza inanıyoruz” dedi.

REKLAM ALANI