Yüksek lisans yapın, iş hayatında fark yaratın

İş dünyasında yeni ve farklı birçok uzmanlık alanının doğması, lisans eğitimlerinin kariyer yapmada yeterli olmadığı gerçeğini ortaya koyuyor. Lisans eğitimi genel bir uzmanlık sağlasa da, özellikle niş alanlarda kariyer yapmayı zorlaştırıyor. Bu durum yüksek lisans programlarını, özellikle son yıllarda güncel ihtiyaçlara göre geliştirilen yeni müfredatlar sayesinde, uzmanlığa dayalı bilgi beceriyi arttırmaya yönelik eğitim vermeye yöneltti.

Yüksek lisans programlarında eğitim gören öğrencilerin yarısını çalışan kesimin oluşturduğunun bilgisini veren Kadir Has Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mitat Çelikpala, “Çalışan kesim yüksek lisans programlarından faydalanarak kariyerlerinde yükselişe geçmeyi hedefliyor. Programların ağırlıklı olarak akşam saatlerinde yürütülüyor olması, hatta zaman zaman hafta sonu derslerinin de olması çalışan kesim için bir cazibe oluşturuyor. Günümüz iş dünyasında yeni ve birçok farklı uzmanlık alanının doğması, bireylerin lisans eğitimleriyle yetinmemesine neden oluyor. Mesleki yaşamda ne kadar uzmanlaşırlarsa, kariyerleri de o kadar parlak oluyor. Rakiplerinden farklı olmayı isteyen bireyler bu nedenle yüksek lisans programlarını tercih ediyor. Çünkü yüksek lisans programları, talebe göre şekillendirilebilen dinamik ve güncel içerikleriyle kişiyi diğerlerinden farklılaştırıyor.” açıklamasında bulundu.

Gelen talepler doğrultusunda müfredatlar değişime uğruyor

“Yüksek lisans programları, müfredatlarını bireylerin kendilerini farklılaştırabileceği şekilde oluşturarak iş hayatında fark yaratmalarını sağlıyor. Bünyemizdeki bazı programları, alanın güncel ihtiyaçlarına ve katılımcıların taleplerine dayalı olarak yeniden şekillendirdik. Sonuçta özellikle bu programlara yönelik talepte ciddi bir artış yaşandı. Artan üniversite sayısı ve yüksek lisans programlarının maliyetli olmasına rağmen başvuru ve kayıt oranlarına baktığımızda son 5 yılda genel bir artış söz konusu” şeklinde konuşan Prof. Dr. Çelikpala, en çok tercih edilen programların başında Film ve Drama, Uluslararası İlişkiler, Finans ve Bankacılık ile İletişim Fakültesi ile işbirliği içinde yürütülen çeşitli yüksek lisans programların geldiğini kaydetti. Ayrıca Hukuk alanındaki programların da son dönemde yapılan müfredat değişikliklerinin bir sonucu olarak yoğun ilgi çektiğini belirten Çelikpala, bu ilginin sebebinin hukuk programlarının belli konularda uzmanlaşma sağlamaya imkan vermesini olduğunu belirtti. Çelikpala, “Hukuk Fakültesi’ndeki programların tamamı modüler hale gelmeye başladı. Yani bir alanı seçen öğrenci, belirlenmiş derslerin yanında seçmeli derslerle kendi istediği yönde becerilerini geliştirebiliyor. Kadir Has’ta bu programda öne çıkan iki alan var: Sağlık ve Spor. Diğer Hukuk Fakülteleri’nde bu konularda uzmanlaşan yüksek lisans programları neredeyse yok” dedi. Yeni açılan Psikoloji bölümü de iddialı bir kadro ve müfredat ile ilgi odağı olabilecek bir program niteliği taşıyor.

Kurumlar işbirliği yapmak istiyor

“Yüksek lisans programlarının katılımcılara sağladığı en önemli avantaj, bilgi ve becerilerini arttırarak güncel bilgilerle yeteneklerini geliştirme ve kendi eşdeğerleri arasında farklılaşma imkanı elde etmeleridir. Kurumlar bunu fark ediyorlar. Özellikle son iki yıldır farklı alanlarda faaliyet gösteren özel sektör kurumlarından bize işbirliği yapma, farklılaşmaya imkân tanıyan yeni programları ortaklaşa tasarlama yönünde talepler geliyor. Bu durum, programlarımızdan mezun olan öğrencilerin çalıştıkları kurumlarda etkin roller yüklenmeye başladıklarını gösteriyor. Kurumlar indirim talep edip, kadrolarından seçtikleri bazı öğrencileri programlarımıza göndermeye çalışıyorlar. Bu da kurumların uzmanlaşma ve eğitime verdiği önemi gösteriyor” şeklinde konuşan Çelikpala, yüksek lisans eğitimi alan bireylerin beraber çalıştıkları meslektaşlarından bir adım öne çıktığını belirtti.