İhracatçı kârlılık için rekabetçi kur istiyor

Türk Lirası ocak ayı başından itibaren dolar karşısında yaklaşık yüzde 3.50 değer kaybederken euro karşısındaki değer kaybı ise yaklaşık yüzde 1.35 düzeyinde gerçekleşti. Analistler, Türk Lirası’nın değer kaybının nedeni olarak Moody’s’in not artırım kararı sonrası yurt içinde kısa vadeli yeni gelişmelerin beklenmemesi ve Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine devam edeceğine ilişkin beklentilerin yatırımcıların mevcut pozisyonlarında realizasyonlara gitmeleri olduğunu belirtiyor.
AA muhabirine Türk Lirası’ndaki değer kaybının ihracata yansımalarını değerlendiren TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, TL’deki değer kaybının ihracata yansımasını hemen beklememek gerektiğini söyledi. Büyükekşi, ihracatçıların en az 3-4 aylık siparişle çalıştıkları için kurlardaki ani gelişmelerin etkileri için bir süre beklenmesi gerektiğine inandıklarını dile getirerek, Türk Lirası’nın dolar karşısında değer kaybının etkilerini görmek için bir süre beklenmesi gerektiğini kaydetti.
“Rekabetçi kur seviyelerinin yakalanması ve bu seviyelerin korunması ihracatımıza olumlu yansıyacaktır” diyen TİM Başkanı, Türk Lirası dolara karşı değer kaybederken, paritenin düşüyor olmasının ihracat açısından pek de avantajlı bir durum olmadığını ifade etti.Büyükekşi, ihracatçıların en az 3-4 aylık siparişlerle çalıştıkları için kurlardaki ani gelişmelerin etkilerini görmek için bir süre beklenmesi gerektiğini belirterek, “Euro’nun da dolara göre minimum ‘1.30-1.32’ seviyesinin üzerinde kalması nispeten daha olumlu” dedi.

İhracatçı rekabet edemiyor

Tüm dünyada kur savaşlarının öne çıktığına değinen Büyükekşi, çünkü dünyada ciddi anlamda rekabet yaşandığını ve bunun en büyük sebebinin de ihracatın önemini kavrayan ülkelerin sayısının artması olduğunu ifade etti. Başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerin yanı sıra gelişmekte olan ülkelerin de yeniden keşfediyormuşçasına ihracata yöneldiklerine dikkati çeken Büyükekşi, şunları aktardı: “Bu da dünya pazarına rekabetin giderek daha da artmasına neden oluyor. Bizim bu noktada ihracatçılarımızın rekabetçiliklerini çok iyi gözetmemiz gerektiğine inanıyoruz. Ancak ihracatçı eğilim anketlerimiz, ihracatçımızın maliyetleri artarken, karlarının azaldığını ortaya koyuyor. Tabii ki bunun sonucunda kar edemeyen ihracatçı yatırım da yapamıyor. İhracatçılarımız Ar-Ge’ye de, tasarıma da kaynak ayıramıyor.”
Mehmet Büyükekşi, ihracatçıların karlılık için rekabetçi kur istediğini ve bu konudaki taleplerinin son dönemde daha da yoğunlaştığını vurgulayarak, “İhracatçımız, enflasyona göre dengelenmeyen bir kur ile rekabet edemiyor. TL bazda tüm girdiler enflasyon oranında artarken, kurların ise yatay seyrettiğini görüyoruz. O yüzden döviz kuru sepetinin 2.10 TL seviyesinin üzerine kalmasını ve sonrasında da kademeli olarak 2.20 TL seviyesine yükselmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi.

‘Parite hareketini dikkatle izliyoruz’

İhracatçıların rekabetçiliklerini çok iyi gözetmek gerektiğini kaydeden Büyükekşi, ihracatçı eğilim anketlerinden ortaya çıkan sonucun ihracatçıların maliyetleri artarken, karlarının azalması olduğunu ifade etti. İhracatçı eğilim anketinin dolar-Türk Lirası kur tahminlerine değinen Büyükekşi, “İhracatçı Eğilim Anketimizin 2013 yılı ilk çeyrek sonuçlarına göre ihracatçı firmalarımızın yıl sonu dolar/TL kur tahminleri 1.84 düzeyindedir. Firmaların ortaya koyduğu rekabetçi ideal dolar/TL kur seviyesinin ise 1.86 olduğunu görüyoruz.”
Şu an dolar kurunda gelinen seviyelerin ihracatçıların beklentileri dahilinde seyrettiğini belirten Büyükekşi, parite hareketini de dikkatle izlediklerini ve ana ihracat pazarlarının hala euro kullandıklarını sözlerine ekledi.