Ulustrans proje taşımacılığında iddialı

Bir projeyi bulunduğu yerden alıp kurulacağı yere kadar anahtar teslim hizmet verdiklerini söyleyen Olgun Hacıalioğlu, bu alanda tecrübelerine yetişmiş insan gücüne güvendiklerini söyledi.
Uluslararası taşımacılık konusunda uzmanlaşmış bir firma olan Ulustrans, 32 yıl önce karayoluyla başlayan faaliyetleri daha sonrası; havayolu, denizyolu, depolama, kontrat lojistiği, perakende yönetimi, envanter yönetimi, gümrüklü saha yönetimi ve son 7 yıldır da proje lojistiği ve ağır nakliye konusunda gerçekleştirdiği operasyonlarla devam ediyor.
Enerji ekipmanlarının taşınması konusunda uzman olduklarını söyleyen Ulustrans Yönetim kurulu Üyesi Olgun Hacıalioğlu, “Biz enerji yatırımcısı firmaların enerji ekipmanlarını taşıyoruz. Yenilenebilir enerji, rüzgar güllerini, hidroelektrik santraller, doğalgaz dönüşüm santralleri, jeoltermal enerji projelerinde yaptığımız taşımalar işlerimizin büyük bir kısmını kapsıyor. Evrak kontrolünden, banka işlemlerine kadar anahtar teslim bir hizmet sunuyoruz. Özetle buna kombine taşımacılık diyebiliriz. Organizatörlük ön planda bizde. Başarımız ekibimizin tecrübesinden kaynaklanıyor. Farkı yaratan bizdeki insan kaynağı sermayesidir. Biz kendimiz bu işe adamışız” şeklinde konuştu.
Biz projeyi taşırken, çıkış noktasından, firma organizasyonundan liman ve vinç operasyonundan ve kurulum yapılacak tesise kadar a’dan z’ye tüm süreçleri yapıyoruz açıklamasını yapan Hacıalioğlu, “Biz ağır nakliyeci değiliz. Gabari dışı nakliyeler genelde bizim yoğunluğumuzu oluşturuyor. Bizim farkımız, toplam taşımanın bir kısmını değil de bütüncül bir hizmet veriyoruz. Yapılacak enerji yatırımının öncesinde etüt yapıyoruz. Saha çalışması yapıyoruz. Taşıma talebi geldiğinde bu işin simülasyonunu yapıyoruz. Genelde projeler Avrupa’dan gemiyle geliyor. Biz yükü limandan alıp projenin yapılacağı yere taşıyoruz” diye anlattı.
2011 yılının kendileri için çok iyi geçtiğini söyleyen Hacıalioğlu, 2012 yılından beklentilerinin daha iyi olacağını vurguladı. Hacıalioğlu, “Bunu rahatça söyleyebilmemin nedeni önümüzdeki yıl yapacağımız taşımaların çoğunun kontratını şimdiden yaptık. Önümüzdeki tabloya baktığımızda bunu rahatlıkla söyleyebiliyorum. Zaten bütçenin bir kısmını 2011’den gelen ve 2012’ye arcelik servisi bayrakli sarkan işler oluşturuyor. Dünyanın her yerinden komple olarak dünyanın her yerine taşıyoruz. Bunun yanından talebin nereden geleceği belli olmuyor. Örneğin Avrupalı bir firmanın Hindistan’da fabrikası vardır, taşımasını Türkiye’ye yaptırmak istiyor olabilir. O yüzden biz yaptığımız taşımalarda her türlü olasılığı göz önüne alarak yatırımlarımızı ona göre yapıyoruz. Kısacası hareket alanımız çok geniş” ifadelerini kullandı.

“En büyük engelimiz bürokrasi”
Sadece uluslararası nakliyede 250 kişilik bir ekiple işlerini yürüttüklerini kaydeden Hacıalioğlu, “Türkiye’de ağır taşımalarla ilgili herkes bir yol izni alıyor. Biz araç başı alıyoruz bu izinleri. Projenin tamamı için alamıyoruz ve bu maliyetlerimizi arttırıyor. Trafiğin az olduğu zamanlarda taşımaları gece yapıyoruz. Proje taşımalarında kısıtlamalar var. Limanlar, stoklama sahaları çok yeterli değil. Uzun süre stoklamaya izin verilmiyor.  Limandan çıktıktan sonra karşılaştığımız, köprü, elektrik telleri gibi yapılar bize engel oluyor. Ama biz önceden etüt yapılarak güzergah belirliyor ve gerekirse bu engeller gerekli izinler alınarak teker teker aşılıyor. Avrupa’da olduğu gibi yollarımızın fiziksel açıdan hiçbir eksiği yok. Ancak bizim için en büyük engel bürokratik engeller oluyor” diye konuştu.
www.ekonomiajandasi.com