Dolar 32,4679
Euro 34,7442
Altın 2.438,67
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 15°C
Az Bulutlu
İstanbul
15°C
Az Bulutlu
Pts 17°C
Sal 17°C
Çar 18°C
Per 19°C

RES, Türkiye’de ‘her yıl yatırım’ kararı aldı

RES, Türkiye’de ‘her yıl yatırım’ kararı aldı
11 Mart 2013 10:58 | Son Güncellenme: 13 Mayıs 2013 22:01
A+
A-

ruzgar_enerji_y

 İngiliz şirket RES Grubu, Türkiye’de yenilebilir enerjide yatırımlarını artırma kararı aldı. Şirket, bu alanda yüzde 5 pazar payına sahip olma hedefi koydu. Bir ay önce atanan RES Anatolia Genel Müdürü Ayhan Gök, “Bunun için her yıl 50-100 MW’lık hacimlerle yola devam edeceğiz” dedi.

RES, yenilenebilir enerji sektöründe faaliyet gösteriyor. 140 yıllık bir şirket. Dünya genelinde RES Mediterranean, RES US, RES İrlanda gibi farklı bölgelerde çalışıyor. Pek çok ülkede de lokal kuruluşu var. RES, Türkiye’deki faaliyetlerine RES Anatolia ile Şubat 2009’da başlamıştı. Türkiye’de 14 mühendisten kurulu bir ekiple çalışan şirket, yatırımlarda hızlanacak.
Genel Müdür Ayhan Gök, “Elimizde iki projeyle 168 MW’lik portföy var. Biri 120 MW’lık Evrencik projesi, diğeri 48 MW’lık Samsun Havza projesi. Bir Türk şirketiyle joint venture olarak yapıyoruz. Samsun projesini en geç 2014’te yatırıma dönüştürüp kurup işleteceğiz. Bundan sonraki lisanslama sürecinde aktif olacağız.
Haziran’da lisans başvuruları yapılacak. Eylül’de ihale süreci başlayacak. Bazı yerlerde bir lisans için 50-60 başvuru var. Senede 50 – 100 MW’lık hacimlerle yolumuza devam etmek istiyoruz. Bunun bir kısmı rüzgâr ve bir kısmı da güneş enerjisinde olacak. Hedefimiz Türkiye’de yenilebilir enerji kaynaklarında yaklaşık yüzde 5 pazar payına sahip olmak” şeklinde konuştu. Avrupa’da özellikle Almanya’da nükleer enerji santrallerinin kapatıldığını belirten Gök, “Almanya’da nükleer bağımlılığı düşürmek istiyorlar. Santralları kademeli olarak kapatma kararı aldılar. Almanya’daki taban fiyatlar da mantıklı seviyelerde. Türkiye’de rüzgâr’da 2 bin 200 MW’, Almanya’da 30 bin MW saat kurulu güç var. Almanya’da eski türbinleri yenilenmeye başladılar. Bu da sektöre ciddi ivme kazandırdı. Rüzgâr türbini üretmek çok basit bir olay değil. Uluslararası sertifikasyonu olmayan bir türbinin kredi bulma imkânı yok. Bugün yepyeni bir teknolojiye yatırımı çok mantıklı görmüyorum. Bu konuda treni kaçırdık. Büyük sanayi kuruluşlarımız Avrupa’da sıkıntı yaşayan türbin üreticilerini satın alabilirler” diye konuştu.
‘Türkiye’de finansman pahalı’
Yerli rüzgar türbini üretiminin desteklenmesi için bir geçiş süreci uygulaması öneren Gök, “Türkiye’de kule, kanat gibi kalemler üretilmeye başlandı. Eski yönetmeliğe göre ekipmanın yüzde 100’ünü üretme şartı vardı. Şimdi yüzde 55-60’lara düştü. Hala sıkıntı var. Neye göre yüzde 50? Ekipman fiyatına göre mi? Menşeine göre mi? Bir türbin’in 4 bin 500’ün üzerinde parçası var. Bu kadar tedarikçiyi Türkiye’ye getirmek mümkün değil. Bence bir geçiş süreci koymak daha mantıklı. Böylece isteyen istediği yerde istediği yerden tedarik ettirip gelsin burada montaj hattını kursun. Bunu kurduktan sonra Türkiye’de her türlü ekipmanın yan sanayisi oluşuyor. Örneğin otomotivde böyle oldu. Yönetmelik 2010 sonunda çıktı, hiçbir türbin üreticisi Türkiye’de üretim tesisi kurmadı. Türkiye’de projelerin yüzde 80’i yurtdışı finansmanıyla yapılıyor.
Yurtdışı finansman için ekipmanın yüzde 70-80’ini yurtdışından getirme zorunluluğu var. Türkiye’de fazla üretim yaptığınızda yurtdışı finansmanından  faydalanamıyorsunuz. Türkiye’deki finansman çok daha pahalı, bulma sıkıntısı var. Yatırımcı ithalatı daha uygun buluyor” diye konuştu
Yatırımcı ilgisi için ‘teşvik süreleri uzatılmalı’
RES Anatolia Genel Müdürü Ayhan Gök yatırımcıların ilgisinin artması için teşvik sürelerinin uzaması gerektiğine dikkat çekti. Gök, “Yatırımcı o perspektifi gördüğü zaman yatırım yapıyor. Bürokrasi yavaş işliyor. Yatırımcıya bıkkınlık verecek derecede ek külfetler yaratıyor. En ufak bir izin için aylarca bekleyebiliyorsunuz. Başbakanlık izni olmadan dosyalar 4-5 aydan önce çıkmıyor. Rüzgâr’da alım fiyatları çok düşük. Teşvik sistemi, devletin size alım garantisi vermesidir. Yenilenebilir enerji kaynaklarında rüzgarda kw saat başına aldığımız taban fiyat 7.3 dolar cent, güneşte 13.3 dolar cent.
Nükleerle karşılaştırırsak çok düşük kalıyor. Bunu artırmayacaklarını söylüyorlar ancak, Türkiye enerji kaynakları açısından çok fakir bir ülke. Yenilenebilir enerji kaynaklarının önemi artıyor” diye konuştu.
REKLAM ALANI