Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 15°C
Az Bulutlu
İstanbul
15°C
Az Bulutlu
Pts 17°C
Sal 16°C
Çar 19°C
Per 21°C

‘Markalaşan Türkiye’ kendi süpermarkalarını yaratıyor

‘Markalaşan Türkiye’ kendi süpermarkalarını yaratıyor
22 Nisan 2013 05:57 | Son Güncellenme: 14 Mayıs 2013 20:50
A+
A-

Marka

“Türkiye’de yerel markalar en az uluslararası markalar kadar güçlüler” diyen Superbrands International Yönetim Kurulu Başkanı Stephen Smith, “2012 Süpermarkalar listesinin yüzde 62’sinin Türk markalarından oluşması, bunun göstergesi.
 Tüketicilerin, bilinçli veya bilinçaltında arzuladıkları, tanıdıkları ve bir ücret ödeyerek sahip olmak istedikleri, duygusal veya fiziksel avantajları, diğer markalara göre çok daha yüksek oranda sunan marka, “süpermarka” olarak tanımlanıyor.
Superbrands programı, markaların nasıl başarılı oldukları ve markanın şirket için oynadığı rolün öneminin tanıtılması inancıyla yola çıkmış ve bugün marka yönetimi ve pazarlaması konusunda uluslararası bağımsız bir otorite konumunda. Programın amacı, marka yönetimi konusunda üstün başarı gösteren firmaların dünya çapında seçimi ve tanınmasını sağlamak. Önceleri BBC’de bir radyo programı olarak başlayan bu çalışma, kalıcı olması  amacıyla bir programa dönüşmüş. İlk kez 1993 yılında İngiltere’de gerçekleştirilen “Superbrands” programı, bugün 87 ülkede düzenleniyor. Bu ülkelerin arasında Türkiye de var.
Türkiye’nin süpermarkaları geçtiğimiz  hafta düzenlenen tören ile ödüllerini aldılar. süpermarkaların seçiminde şirketin büyüklüğünün yanı sıra, teknolojisi, yatırımları, iş gücü
kalitesi, yaratıcılığı, markalaşmaya yaptığı yatırım, marka devamlılığı, sosyal sorumluluk projelerine katkısı, çevre duyarlılığı, etik değerlere uyma ve vergi sıralamasındaki yeri gibi
unsurlar dikkate alındı. Superbrands logosunu kullanmaya hak kazanan 45 markanın arasında Akbank, Atasay, Banvit, Dalin, Damat/Tween, Denizbank, E.C.A., Efes Pilsen, Markafoni, Pınar, Sahibinden.com, Yapı Kredi ve Yemeksepeti gibi isimler yer aldı.
Tören öncesinde Superbrands International Yönetim Kurulu Başkanı Stephen Smith ile görüşerek, marka olmanın önemini, markaların nasıl sürdürülebilir olacaklarını, teknolojik gelişmelerin markalara etkisini ve yarının markalarının kimler olacağını konuştuk. “Biz markaları  sıralamıyoruz. Pazarın en güçlü ve en  sevilen markalarını belirliyoruz” diyen Smith’in bu konulara yönelik görüşleri ve Superbrands programı hakkında verdiği bilgiler şöyle:
Yerel markalar da güçlü
“Her ülkede yerel ve uluslararası marka ayrımı yapmadan, o pazarda en çok beğenilen ve tercih edilen markaları tespit eden bir araştırma gerçekleştiriyoruz. Türkiye’deki seçici kurulumuz bin 89 marka arasından 300 markayı seçti. Daha sonrasında 300 marka halk tarafından değerlendirildi.
Seçici kurul ve araştırma şirketi Nielsen’in katkıları ile bu markalardan 45 tanesi ödül alarak Superbrands logosunu kullanmaya hak kazandı. Türkiye’deki tüketicinin marka algılarının genel olarak gelişmiş ülkelerdeki marka algılamasına benzer özellikler taşıdığını söyleyebiliriz.
Yerel markalar en az uluslararası markalar kadar güçlüler. 2012 listesinin yüzde 62’sinin Türk markalarından oluşması bunun göstergesi. Türkiye’nin son dönemde heyecan uyandıran bir imajı var. Türk işadamları gururla markalarının Türk olduğunun altını çizmeli.”
Turquality çok etkili oldu
“Turquality programı Türk markalarının tanınmasında, gelişmesinde, uluslararası piyasalarda seslerini duyurmalarında çok başarılı oldu. Türkiye batı ve doğu arasındaki ticaretin gelişmesi açısından çok önemli bir yere sahip. Arap dünyasından Türkiye’ye çok yatırım oldu. Batı dünyası bundan biraz endişelendi. Ama artık global bir köyde yaşıyoruz. Yatırımcılar karlı ülkelere yöneliyorlar. Bugün Türkiye çok önemli markalara sahip. Dünya genelinde insanlar bankalara karşı son derece olumsuz bir bakış açısına sahipken, Türkiye’de Akbank, Denizbank, Garanti ve Yapı Kredi, 45 Süpermarka arasında yer aldı. İnsanlar bu bankaları takdir ediyorlar. Türkiye’de bankalar ülkenin büyümesinde ve gelişmesinde önemli bir rol oynuyorlar. Bu arada Türkiye’deki internet siteleri de önemli birer markaya dönüşüyor. Markafoni, Yemek sepeti ve Sahibinden.com olmak üzere, 45 süpermarka arasında üç internet şirketi yer alıyor.”
“İnternet, markaların yeni müşteri ve yeni pazarlara ulaşabilmeleri açısından son derece etkili bir araç. Tabi ki markaların gelişimi için hala eski dağıtım kanallarına, doğru paketlemeye, yerel ortaklıklara, müşteri destek hizmetlerine ihtiyacımız var. Türk markalarının internet varlıklarını güçlü tutmaları çok önemli. Bunun yanı sıra, kendi alanında fark yaratmak; tüketicilerin güvenini ve sadakatini kazanmak başarılı olmanın vazgeçilmezleri. Bu arada, internet bir markanın tüm dünyaya ulaşmasını sağlarken; aynı zamanda marka adına yaşanan bir başarısızlığın ya da hatanın da tüm dünya tarafından duyulmasını sağlıyor. Dolayısıyla işler kötü gittiğinde buna nasıl cevap verildiği, bu sürecin nasıl yönetildiği de güçlü markaları zayıf markalardan ayıran çok önemli bir unsur.”
Google için bir kuruş bile ödemedim
“Bugün marka olmak, 20 yıl öncesine oranla daha kolay. Günümüzde dünyanın en önemli markası kim? Google. Oysa bakkala gidip Google alamıyorum; Google dokunabildiğim bir şey değil. Evet, Google her yerde, ama Google’ı kullanmak için bugüne kadar bir kuruş bile harcamadım. Neden Google bu kadar değerli? Aslında herhangi bir ülkede hangi markanın en güçlü marka olduğunu bulmak kolay. Fakat dünyanın en güçlü markası hangisi dendiğinde, bu soruya cevap vermek çok kolay değil. İnsanların farklı değerleri ve ürünlere farklı ulaşım dereceleri var. Sonuç olarak yarının  başarılı markaları, sosyal medyayı güçlü bir şekilde kullanabilen, genç nüfusa ulaşmanın doğru yollarını bulan, müşteri ile güven ve sadakat ilişkisi kurabilen markalar olacak.”
Superbrands, 45 süpermarkanın ilgi çekici özelliklerini de ön plana çıkartıyor. İşte bunlardan bazıları:
Akbank 6 bin 200’ün üzerinde Akbanklı’ya verilen Sürdürülebilirlik Yaklaşımı eğitimleri ile, Türkiye’de bankacılık sektöründe “ilk ve tek” olma özelliğini taşıyor.
Arzum, 2001 yılında küçük ev aletleri sektöründe bir ilki gerçekleştirerek “Üç Yıl Garanti”
kampanyasını başlattı.
Dalin ürünleri sadece Türkiye’de değil, 40’ı aşkın ülkede satılıyor.
Denizbank, Facebook’ta bankacılık uygulaması ile dünyanın en prestijli bankacılık organizasyonu BAI-Finacle Global Bankacılık İnovasyon Yarışması’nda “Kanal İnovasyonu” ödülünü aldı.
Dimes, Türkiye’nin ilk meyve suyu üreticisi. Türkiye’de her gün üç kişiden biri Dimes tüketiyor.
24 saat açık ilk tatlı mağazası Faruk Güllüoğlu’na ait.
Türkiye’ye gelen turistlerin ilk öğrendiği 10 Türkçe kelimeden biri, Efes Pilsen.
Garanti, Facebook’taki bir milyon 267 bin 403 takipçisi ile Türkiye ve Avrupa’da birinci; dünyada ise üçüncü en fazla takipçiye sahip banka. > Kahve Dünyası mağazalarına günde 50 binden fazla tüketici geliyor.
Yurt dışına açılan ilk internet sitesi olan Markafoni, yurt dışında Polonya ve Ukrayna başta olmak üzere toplam sekiz ülkede faaliyet gösteriyor.
 Dünya
REKLAM ALANI