Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 16°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
16°C
Hafif Yağmurlu
Paz 16°C
Pts 16°C
Sal 17°C
Çar 19°C

Bir kötünün 7 mahalleye zararı olur

Bir kötünün 7 mahalleye zararı olur
18 Mart 2013 10:18
A+
A-

TSE ERGÜN

Ergün, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Kalite Ödülleri Töreni’nde, ”Marifet iltifata tabidir”’ sözünü hatırlatarak, iyi işler yapana bundan dolayı teşekkür etmenin, onu ödüllendirmenin ve ülkede iyi işler yapıldığının görülmesini sağlamanın güzel bir şey olduğunu, bunun iyi işler yapacakları da motive edeceğini kaydetti.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Ergün:

”Bazı pazarlara ‘Nasıl olsa orada denetim zayıftır, istediğimiz malı göndeririz’ diye düşünerek, düşük kalitede ve standarda uygun olmayan ürünler göndermek geleceğimizi karartmaktır”

 ”Bizim standardı, kaliteyi bundan sonra daha dikkatli ele almamız lazım. Çünkü bizim rekabet gücümüz artık oralardadır”

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, denetimin zayıf olduğunu düşüncesiyle bazı pazarlara düşük kalitede ve standarda uygun olmayan ürünler göndermenin Türkiye’nin geleceğini karartmak olduğunu söyledi.

Ergün, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Kalite Ödülleri Töreni’nde, ”Marifet iltifata tabidir”’ sözünü hatırlatarak, iyi işler yapana bundan dolayı teşekkür etmenin, onu ödüllendirmenin ve ülkede iyi işler yapıldığının görülmesini sağlamanın güzel bir şey olduğunu, bunun iyi işler yapacakları da motive edeceğini kaydetti.

Tüketicilerin satın aldıkları mal ve hizmetin kalitesini, standardını kendileri için denetleyen bir kurumun varlığına dair bir güven duygusu içinde olmak istediklerini ifade eden Ergün, ”O, kamu otoritesidir, onun görevlileridir. TSE ve ona paralel çalışan diğer kurum ve kuruluşlardır. Uygun kalite ve standart olmadığına dair yaygın bir kanaat ortaya çıktığı takdirde insanların sanayiye olan güveni de devlete olan güveni de zedelenir” dedi.

Ergün, TSE’nin yıllardır bir güven kurumu olarak ülke sanayisine, üretimine, ihracatına ve tüketici güvenine yaptığı katkının önemli olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

”Ama bundan sonraki süreçte daha da önemli olacak. Bizim standardı, kaliteyi bundan sonra daha dikkatli ele almamız lazım. Çünkü bizim rekabet gücümüz artık oralardadır.

Katma değer dediğimiz şeylerden biri de kalite katmaktır, standart getirmektir, uluslararası standart organizasyonlarının içinde olmaktır, standartları belirleyen ülkelerden biri olmaktır. Bu komitelerde daha fazla özel sektör ve üniversite temsilcisinin bulunması ve standartları belirleyen yerde bizatihi olmak son derece önemlidir.”

”Bir kötünün 7 mahalleye zararı olur”

”Bir kötünün 7 mahalleye zararı olur” diyen Ergün, ihraç edilen ürünlerin gittiği pazarlarda kalite ve standart şikayeti olduğunda bunun Türkiye’de üretilen bütün ürünleri lekeleyen, işini iyi yapanlara da zarar veren bir tablo ortaya çıkaracağını dile getirdi.
Nihat Ergün, şunları kaydetti:
”Başka ülkelerin tüketicilerinin de haklarını koruduğumuzu, o kalite ve standartlarda mal ve hizmet üreten bir ülke olduğumuzu bütün dünyaya göstermemiz gerekir. Yoksa bazı pazarlara ‘Nasıl olsa orada denetim zayıftır, istediğimiz malı göndeririz’ diye düşünerek düşük kalitede ve standarda uygun olmayan ürünler göndermek geleceğimizi karartmaktır.

Nasıl vaktiyle Sovyetler Birliği dağıldığında Rus pazarlarına defolu ürünleri gönderenler uzun yıllar o pazarlara bizim ürünlerimizin girmesine engel oldularsa, bugün yakın pazarlara standart dışı ürünleri gidebildiğini, bazı üreticilerin buna dikkat etmediğini ve ülkemizin geleceğine zarar verdiklerini görebiliyoruz. Onun için denetim mekanizmaları son derece önemli.”

TSE’nin artık sadece belge veren, sonra bu belgeyi unutan bir kuruluş olmadığını vurgulayan Ergün, TSE belgesinin dünyanın her yerinde güven duyulan bir belge haline gelmesi için, sonrasında belgeye uygun kalite ve standartların devam edip etmediğine yönelik denetimlerin mutlaka yapılması gerektiğini ifade etti.

Ergün, ”Belki geçmiş zamanlarda bu ihmal edilmiş olabilir ama bugün memnuniyetle ifade etmeliyim ki arkadaşlarımız bu süreçleri hızlandırdılar ve TSE belgesi artık verilip unutulan bir belge değil arkası takip edilen bir belgedir. Belgeye uygun üretim yapılıyor mu, hizmet veriliyor mu, sık sık denetlenmekte. Kimse de bu denetimlerden rahatsız olmamalı. Hatta güven açısından sevinmeli. Denetimlerden rahatsız olmamız kendimize vereceğimiz en büyük zarar olur” diye konuştu.

Bakan Ergün, konuşmasının ardından, TSE Kalite Ödülleri’nde en büyük ödül olan Platin Ödülü’nü kamu alanında alan İstanbul Emniyet Müdürlüğü adına İl Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’a, özel sektör alanında alan E.C.A Presdöküm Sanayi adına Elginkan Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Gaye Akçen’e ödüllerini takdim etti.

TSE Başkanı Şentürk

TSE Başkanı Hulusi Şentürk ise 2023 vizyonu hedefleri kapsamında Türkiye’nin dünyada alanında söz sahibi olan kurumlara ihtiyaç duyduğunu belirterek, bugün dünyanın tüm gelişmiş ülkelerinin, özellikle Amerika, Almanya ve Fransa’nın dünya ekonomisindeki hakim pozisyonlarını koruyabilmek, pazar üzerindeki hakimiyetlerinin rekabet karşısındaki güçlü konumlarını muhafaza edebilmek için standartları belirleyen ülke olmak yolunda mücadele verdiklerini ifade etti.

Standartları kurmanın küresel ekonomide oyunun kurallarını koymak anlamına geldiğini vurgulayan Şentürk, ”Rakibiniz maç devam ederken kuralları değiştirme hakkına sahip olduğu sürece siz o maçı kazanamazsınız” dedi.

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu da Türkiye’nin Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana üretim ülkesi olma gayreti içerisinde bulunduğunu, gelinen noktada üretimin nihai amacının tüketiciyi memnun etmek olduğunu ifade etti.

Mutlu, ”Tüketici memnuniyeti noktasında dünya ile yarışıyoruz. Zira artık sadece kendi ülkemizin insanına değil, dünyadaki bütün tüketicilere en iyi mal ve hizmetleri sunacak bir potansiyele ulaşacağımızı ve rekabet içerisinde bunun başarabileceğimizi biliyoruz” diye konuştu.

Konuşmaların ardından, TSE’den 4 ve üzeri Yönetim Sistem Belgesi, 20 ve üzeri Ürün Belgesi olan firmalara Jüri Özel Ödülleri, 15-20 yıl arası süredir TSE belgeli firmalara Gümüş Ödülleri, 20 yıl ve üzeri süredir TSE belgeli firmalara Altın Ödülleri verilirken, sponsor firmalara da ödül takdimleri yapıldı.

TSE TOPLU

REKLAM ALANI