Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 15°C
Az Bulutlu
İstanbul
15°C
Az Bulutlu
Pts 17°C
Sal 17°C
Çar 18°C
Per 19°C

Avrupa parasal genişlemeye giderken, ABD faiz artırırsa?

Avrupa parasal genişlemeye giderken, ABD faiz artırırsa?
04 Mayıs 2014 10:12 | Son Güncellenme: 04 Mayıs 2014 10:17
A+
A-

Tuğba Özay

Son dönemlerde gelişmekte olan ülkelerin gözü gelişmiş ekonomilerde. Her ne kadar hafta içerisinde ABD tarafından açıklanan büyüme verisi beklentilerin oldukça altında kalmış olsa da ABD ekonomisindeki iyimser toparlanma göz ardı edilemez. Öyle ki haftanın son işlem günü açıklanan tarım dışı istihdam ve işsizlik verileri bunun en büyük kanıtı. Zaten Mart ayı itibari ile gelen verilere baktığımızda hafta içerisinde açıklanan büyüme verisi dışındaki verilerin beklentileri karşılamış olması da iyimser toparlanma söylemlerinin en büyük referansı.

Genel olarak değerlendirirsek, ABD’de hafta içerisinde büyümenin beklentileri karşılayamamış olması şüphesiz son aylarda ABD tarafından en çok duyduğumuz ‘’zorlu kış şartları’’nın yansıması diyebiliriz. Zorlu kış şartları iş dünyası yatırımlarını yavaşlatırken, ihracattaki düşüş ve stoklardaki artışı ABD ekonomisindeki büyüme hızını neredeyse durma noktasına getirdi. Ancak verinin beklentileri karşılayamamasının mevsimselliğin de etkisi ile olduğunu ve 2014 ilk çeyreğinin sonlarına doğru perakende satışlardaki artış, istihdam ve imalat sanayide görülen artışları baz aldığımızda bu verinin geçici olduğunu düşünebiliriz. Nisan ayı istihdam ve işsizlik rakamları da ABD ekonomisindeki pozitif havayı desteklemekte.

Yellen ilk toplantısında istihdama piyasası ve işsizliğe dikkat çekerek, diğer makro verilerdeki gidişatı da baz alarak faiz oranları ile ilgili şahin bir tavır sergilemişti. Daha sonraki toplantılarda ise daha güvercin bir Yellen gördük. Ancak son dönemlerde Avrupa Merkez Bankası’nın parasal genişleme sinyali vermişken ABD ekonomisindeki toparlanmanın hız kazanmış olması akla, ‘’Ya Avrupa Merkez Bankası parasal genişlemeye giderken ABD faiz artırımına giderse?’’ sorusunu akla getirmekte.

Şüphesiz Avrupa Merkez Bankası’nın parasal genişleme sinyali en çok gelişmekte olan ülkelere umut ışığı olmuştu. ECB’nin parasal genişlemeye başlaması ile birlikte gelişmekte olan ülkelere sermaye girişleri artacak, Euro Bölgesi ile birlikte gelişmekte olan ülke ekonomileri de bu durumdan olumlu etkilenecekti.

Senaryo tersine mi döndü?

Aslında tam olarak bu umut ışığı söndü denilemez. Yellen faiz indirim sinyali verdiği toplantıda, tahvil alımlarını bitirme ile faiz artırma arasında 6 ay gibi bir sürenin ideal olacağına değinmişti ve faiz artırımının nasıl olacağı yönünde kafa karıştırmıştı.

ABD’nin faiz artırımı ve ECB’nin parasal genişlemesi ile ilgili tüm senaryoları gelişmekte olan ülkeler açısından ele alırsak:

Kritik noktalar: ABD ekonomisindeki toparlanma ivme kazanır ve ABD faiz artırımına giderken, ECB parasal genişlemeye başlarsa?

Öncelikle bu nokta da ABD’nin faiz artırımına nasıl gideceği önemli. Eğer ABD kademeli bir faiz artırımına giderse ve aynı dönemde ECB parasal genişlemeye başlarsa, her halükarda gelişmekte olan ülkelere sermaye girişi olur ancak ABD ekonomisinin pozitif anlamda ivme kazanması, gelişmekte olan ülkelere olan sermaye girişini azaltacaktır.

Küresel güçlerin oyunu mu para politikasının gerekliliği mi?

ABD şu anda 45 milyar Dolar ile tahvil alımlarına devam ediyor ve tahvil alımlarına kademeli olarak devam edecek gibi görünüyor. Yani Fed’in tahvil alımlarını bitirdik, artık tahvil alımlına devam etmeyeceğiz deme gibi bir ihtimali milyonda bir ihtimal. Azaltım kademeli olarak devam edeceğinden bu sürecin sona ermesi için de birkaç aya daha ihtiyacı var Fed’in. Yellen’in tahvil alımlarının bitmesi ile faiz artırımı arasında 6 ay ideal bir süre olabilir söylemine de bakarsak, Fed’in faiz artırımına gitmesi 2015 yılının ilk yarısını bulabilir gözüküyor. Avrupa’nın mevcut durumuna baktığımızda ise düşük enflasyonla mücadele edebilmek için parasal genişleme ilaç gibi görünüyor ancak sürecin doğru yönetilmesi kaydı ile. Çünkü Fed’de de gördüğümüz parasal genişleme bir noktadan sonra tek başına çok da işe yaramıyor. Yani kısaca ECB’nin parasal genişlemeye gitmesi ile ABD’nin faiz artırımının çakışması olağan gerekliği değil de ‘’Küresel Güçlerin Oyunu mu, Para Politikasının Gerekliliği mi?’’ sorusunu akla getirir.

‘’Tüm Senaryolar Türkiye’nin Lehine Olur’’

Sonuç itibari ile farz edelim ki ECB parasal genişlemeye gitti, Fed de faiz arttırdı. Fed’in Türkiye Merkez Bankası gibi vur deyince öldürecek bir faiz artırımı yapması düşük bir ihtimal. Şayet böyle bir geçiş yapacaksa bile süreci kontrol altına almak isteyecektir ve bu durum da zaman alacaktır. Aynı dönemde ECB parasal genişlemeye başlasa bile, tüm senaryolar dahilinde Türkiye kazanır. Sermaye girişlerinde evet bir azalma söz konusu olur ancak bunu kazançtan kayıp olarak değerlendirebiliriz. Bu parasal genişleme sonucunda, Türkiye’ye de belli bir ölçüde kısa vadeli sermaye akımı olacaktır. Böylece, hem Türk Lirası değerlenecek ve bono faizlerimiz aşağı yönlü hareketler görecektir. Sermaye girişi ile birlikte cari açıkta düşme, enflasyonda iyileşme söz konusu olacaktır. Kısacası ECB’nin parasal genişlemeye gitmesi, ABD faiz artırsa bile Türkiye’nin işine gelecektir.

EKONOMİ AJANDASI

REKLAM ALANI
ETİKETLER:
İntegral Menkul Değerler Araştırma Departmanı Analisti