Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 16°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
16°C
Hafif Yağmurlu
Paz 16°C
Pts 16°C
Sal 17°C
Çar 20°C

Türkiye İngilizceden yine sınıfta kaldı!

Türkiye İngilizceden yine sınıfta kaldı!
12 Kasım 2014 10:23
A+
A-

do_you_speak_eng

Dünyanın 44 şehrinde 7 dilde yabancı dil eğitimi veren EF Education First Uluslararası Dil Merkezleri, dünyanın ilk İngilizce Yeterlilik Endeksinin 4.’sünü yayımladı. Ülkemizin İngilizce seviyesini ortaya koymasıyla ilgi toplayan EF English Proficiency (EPI) İngilizce Yeterlilik Endeksinde 63 ülkenin İngilizce yeterlilik seviyeleri sıralandı. Analize göre, Türkiye’nin İngilizce seviyesi oldukça düşük.

Türkiye, İngilizce yeterlilik puanını son yedi yılda tam 10.14 puan artırarak Avrupa’daki ülkeler arasında İngilizcesini en çok geliştiren ülke oldu; ancak en düşük seviyede yer alması nedeniyle bu artış onu yukarı taşımaya yetmedi. Ülkemiz 27 ve 29. sıradaki Fransa ve İtalya’nın ardından 47’nci sırada yer alarak Avrupa sonuncusu oldu.

Ülkelerin yeterlilik düzeylerinin 5 kategoriye ayrıldığı indekste, bu yıl Türkiye’nin İngilizce yeterlilik düzeyi 5. sırada, yani en düşük seviyede yer alıyor. Türkiye, son yedi yılda Avrupa’da İngilizcesini en çok geliştiren ülke olsa da bir önceki indekse göre ülkemizin gerilediği görünüyor. Geçen sene 60 ülke arasında 41. sırada yer alan ülkemiz bu yıl 63 ülke arasında 47. sırada yer alıyor.

İndeksin ilk sırasında Danimarka bulunurken son sırayı Irak alıyor. Beş seviye grubuna ayrılan listenin ilk sıralarında İskandinav ülkeleri yer alıyor. Dünyada ikinci dil olarak en iyi İngilizce konuşanlar Avrupa ülkeleri olurken, Asya’nın da dil eğitimine önemli miktarda yatırım yaptığı görülüyor. Gelişmekte olan pazarlarıyla ekonomik alanda ülkemizin en yakın rakipleri olarak gösterilen Çin ve Brezilya’nın da bu sene sıralamada 37. ve 38. olarak Türkiye’yi geçtikleri görülüyor. Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri ise gerileyişini sürdürüyor. Bu yıl farklı demografik özelliklere sahip 750 bin kişinin katıldığı İngilizce yeterlilik testi sonuçları Avrupa Ortak Dil Çerçevesi kapsamında değerlendirildi.

 Dünyada ise 2007-2013 yılları arasındaki gelişimin de değerlendirildiği İngilizce Yeterlilik Endeksi analizine göre, Kazakistan’ın ardından 2. sırada yer aldı. Yaklaşık 6.5 milyon testin incelendiği yedi yıllık analizde, Türkiye son yedi yıl içinde puanını yüzde 10,14 artırarak 2007’de elde ettiği ilk derecesi olan 37,66’yı, 2013 yılında 49,52’ye çıkarttı.

Türkiye’deki kadınlar erkeklere göre daha iyi İngilizce konuşuyor

Analize göre, Türkiye’de yetişkinlerin İngilizce seviyesi zayıf olmasına rağmen hızlı bir şekilde gelişim gösteriyor. Türkiye, yeterlilik puanını son yedi yılda tam 10.14 puan artırarak Avrupa’daki ülkeler arasında İngilizcesini en çok geliştiren ülke oldu. Türkiye’deki kadınların erkeklere göre daha iyi İngilizce konuştuğu da belgelendi. Tüm dünya ortalamasına bakıldığında kadınlar 53.53 puanla, ortalama 50.75 puan alan erkekleri geride bırakırken Türkiye’de cinsiyete göre İngilizce seviyesindeki fark ortalamaya göre daha fazla farklılık gösteriyor. Türkiye’de kadınların ortalama EFI puanı 50.14 olurken erkeklerin ortalama puanı 45.58. Nesiller arasındaki İngilizce yeterlilik seviyesindeki farka bakıldığında, diğer ülkelerle benzer bir trend gösteren Türkiye’de en iyi İngilizce seviyesinin 24-44 yaş arasındaki yetişkinlerde olduğu görülüyor.

 görüntüleniyor

Ülkemizde İngilizce eğitiminin niteliğiyle ilgili tespitlerde bulunan EF Education First Uluslararası Dil Merkezleri Türkiye Ülke Müdürü Gökhan Özdemir’e göre İngilizce yeterliği ile milli gelir, yaşam kalitesi, internet kullanımı ve eğitim süresi gibi göstergeler arasında doğrudan korelasyon bulunuyor. Dünya çapında yüksek İngilizce yeterliliğine sahip ülkelerin ekonomileri gelişmeye devam ederken düşük İngilizce seviyesine sahip ülkelerin ekonomilerinde durağanlık ya da düşüş yaşanıyor. Bugün uluslararası şirketlerde çalışanların %55’inin günlük konuşmalarda İngilizceyi kullanırlarken, iyi derecede İngilizce bilgisine sahip olan çalışanlar ise %30-50 oranında daha yüksek maaş alıyor. İngilizcenin profesyonel, kültürel ve ekonomik alışverişin kapısını açan önemli bir platform olduğunu belirten Gökhan Özdemir şunları söylüyor: “EF EPI İngilizce Yeterlilik Endeksi, hem dil eğitiminin önemini dünya genelinde bir kez daha gündeme getiriyor hem de ülkemizin dil eğitim politikalarını geliştirirken örnek almamız gereken ülkeleri ortaya koyuyor. Endekste en üst sıralarda yer alan ülkelerin yeterlilik düzeylerini bu seviyeye çıkarmayı nasıl başardıklarına bakmamız gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu şekilde, becerileri gittikçe artan bir işgücünün Türkiye’nin ekonomik performansını geliştirebilir ve ülkenin 2023 hedeflerine ulaşmasında önemli bir adım kaydedebilir. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) Kasım 2013 tarihli Türkiye’deki Devlet Okullarında İngilizce Dilinin Öğretimine İlişkin Ulusal İhtiyaç Analizi araştırmasında, dünyadaki ana iletişim dili olarak İngilizce’yi kullanmanın hem makroekonomik hem de bireysel düzeyde olumlu etkileri olabileceği vurgulanmıştır. İngilizce dünyadaki Çince (Mandarin) ve İspanyolca konuşanların ardından dünyadaki en yaygın dillerden biridir. İngilizce iletişim kurabiliyor olmak bir ülkenin uzun dönemli ekonomik büyüme potansiyelini, o ülkenin inovasyon kapasitesini artırmak yoluyla da olumlu yönde etkileyebilir. İngilizce öğrenmenin gerekliliği konusunda farkındalık yaratacak kampanyaların devlet tarafından yürütülmesine ve teşvik edilmesine ihtiyacımız var. Ayrıca ailelerin de öğrenme motivasyonundaki rolü büyüktür. Maalesef günümüz Türkiye’sinde halen İngilizce öğrenmenin gereksiz olduğunu düşünen veliler var. Ayrıca öğrenmek için okullardaki müfredatlarda motivasyonu artıracak unsurların çoğaltılması gerekli. Hataların düzeltilmek yerine birer öğrenme kaynağı olarak görüldüğü ve öğrencilerin hata yapma ya da düşük not alma korkusu konuşabilecekleri iletişim odaklı yaklaşımları daha çok benimsemeliyiz. Bağımsız olarak konuşmak için güven kazanmalarını sağlamalıyız. Bahsettiğimiz TEPAV araştırmasında da öncelikle başarısız olan mevcut bu gramer tabanlı öğretim yaklaşımından iletişim kurmaya yönelik bir yaklaşıma geçiş olası hareket planının ilk adımı olarak konumlanmıştır.”

EKONOMİ AJANDASI

 

REKLAM ALANI