Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 16°C
Az Bulutlu
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Pts 17°C
Sal 17°C
Çar 19°C
Per 19°C

“Enflasyon miktarınca alınan fark faiz değildir”

“Enflasyon miktarınca alınan fark faiz değildir”
06 Aralık 2016 23:25
A+
A-

 

Savaşın ve terörün bile önüne geçen finansal tartışmalara ilahiyatçılar da katıldı. Ekonomide faiz tartışması sürerken ilahiyat profesörü Bayraktar Bayraklı, alışverişte vade farkının faiz olmadığını söyledi. Prof. Dr. Bayraklı “Enflasyon miktarınca alınan fark faiz değildir” dedi.

Ekonomistleri ve ilahiyatçıları bir araya gelerek faiz konusunda tartışmaya çağıran Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı şunları kaydetti:

O DÖNEMDE BANKA YOKTU, TEFECİ VARDI

“Banka sistemi o dönemde olmadığı için şimdi Kur’an-ı kerimdeki faiz ayetlerini bankayla ilişkilendirmemiz nasıl olacak? Bakara Suresi’nde bahsedilen o dönemdeki tefeci faizidir. Bu dönemde iktisatçılar, hocalar bir araya geleceğiz. Bankanın yaptığı muamele faiz midir, değil midir tartışacağız.

İktisat biliminde faizin bir tarifi var. ‘Paranın belli bir süre kullanılmasının karşılığıdır’ der. Gerek vatandaşın bankaya yatırdığı parası karşılığında aldığı para, gerekse kredi olarak bankanın verdiği kullanma karşılığında aldığı para; ikisinin de anlamı aynı.

PARA İLE PARA SATIN ALINMAZ

Şimdi size bir ölçü vereceğim, burada faize giren taraf şu: Para ile para satın alınmaz. İslam’da arada bir eşya olması lazım, arada üçüncü bir madde olması lazım. Bir insan para ticareti yapamaz. Yani ben dolabıma, dükkanıma, rafa para koyarım, banka bunu yapıyor. Arada bir eşya yok, onun için bu faize girer. Bu bir.

İkincisi, karına zararına ortak değilseniz faize girer. Bu önemli bir konu. Yani eğer faiz olmaması için icabında biz iflas ettiysek beraber iflas edeceğiz. Karına ve zararına ortak olacağız. Şimdi iflas ettiğimiz zaman banka söke söke bizden parasını alır. Doğrudur bir emanettir, sana yardım ettim. Sen iş yapamıyordun, bunalıma girmiştin. Kredi aldın. Sana bir emanet verdim.

Şimdi hangi muamele faize girer buna karar vermesi lazım hem iktisatçılar hem hocalar.

Ayet, o dönemde tefeciliği yasaklıyor. Bizim banka sistemimiz çıktığı zaman Kur’an çok önce inmiştir. Bu müessese yeni kurulmuştur. Bu müessesenin muamelesi faize giriyorsa, buna fetva verilmişse bunu biz tartışamayız. Hocaların yanlışlığı buradan kaynaklanıyor. Faizse fetva veremezsin. Faizse bitti haramdır. Banka muamelesinin faize girip girmediğini tartışabiliriz. Burada dünya Müslüman konseyi bir araya gelecek, iktisatçılarla beraber bu faiz midir değil midir buna karar verecek.

ENFLASYON MİKTARINCA ALINAN FARK FAİZ DEĞİLDİR

Bankacılık sistemi konusu Peygamber Efendimiz’den çok sonra gelmiştir. Bir bakıma benim bakış açım enflasyon miktarınca alınan fark faiz değildir. Mal alıyorsun mala fark koyuyor vade farkı faiz değildir.

Vade farkını faiz olarak dayatanların dayatmasından kaçmak için biz şöyle yaptık: Küçük ağabeyime büyük ağabeyimin neye ihtiyacı var diye sordum. Dedi ki, inşaata başladı ev yapıyor dedi. Para istedi benden para veremiyorum. Demir al, ver dedi. Örneğin 30-40 bin liralık demir verdim. Ben şu kadar ton demir aldım, daha sonra şu kadar ton demir istiyorum dedim. Vakti geldiğinde verdiğim demirin parasını günümüz fiyatından alacağım.”

REKLAM ALANI