Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Paz 20°C
Pts 22°C
Sal 24°C
Çar 22°C

“Yeşil Tadilat” binalarda Yüzde 20 enerji tasarrufu sağlıyor

“Yeşil Tadilat” binalarda Yüzde 20 enerji tasarrufu sağlıyor
19 Mayıs 2014 09:39 | Son Güncellenme: 19 Mayıs 2014 09:40
A+
A-

emre-camlibelSoyak Üst Yöneticisi (CEO) Emre Çamlıbel, Türkçe’ye “Yeşil Tadilat” olarak çevrilebilecek “Green Retrofitting”in şehir merkezlerinin günlük şehir yaşamını aksatmadan yeniden yapılanmasına yardımcı olduğunu ve şehre değer katan tarihi dokuyu koruduğunu belirterek, “Yeşil tadilat gören binalardan enerji tasarrufunda yüzde 10-20 arasında verim alınıyor. Üstelik yeşil tadilat görmüş binaların bir kısmı yeni bina olarak kabul görüyor ve yatırımcısına satışta, kiralamada avantaj sağlıyor” dedi.

“Yeşil tadilat/Green Retrofitting” hakkında bilgi veren Çamlıbel, yeşil tadilatın dünyada önemli bir trend olduğunu artık “Eski binalar yıkılsın mı, yoksa elde mi tutulsun?” sorusunun tartışılmaya başlandığını söyledi.

Çamlıbel, şartname ve kullanım ihtiyaçlarını sağlıyorsa eski binaların onarılması yaklaşımının ön planda olduğunu vurgulayarak, yeşil tadilatın binanın yapısal durumu, istenen fonksiyonları sağlayıp sağlamadığı ve enerji verimliliği açısından çevreye etkileri gibi başlıklar altında incelendiğini ifade etti.

Enerji verimliliği açısından tadilat işlemlerinde emisyonun yeni inşaatlara göre daha az olduğuna vurgu yapan Çamlıbel, “Yeni inşaatlardaki bazı ana hammaddeler kullanılmadığından ötürü doğal kaynakların kullanımı azdır. Yıkım sonucu çıkan moloz da çok daha azdır. ‘Tadilat/Retrofit’ şehir merkezlerinin günlük şehir yaşamını aksatmadan yeniden yapılanmasına yardımcı oluyor ve şehre değer katan tarihi dokuyu koruyor” dedi.

Çamlıbel, bir binanın tadilat için koşulları uygunsa az bir maliyetle aydınlatma, soğutma, ısıtma, havalandırma hatta mimari özelliklerinde geliştirmeler yapılabileceğine işaret ederek, şöyle konuştu:

“Bugün gelişmiş ülkelerin bir kısmında ‘Yeşil Tadilat/ Green Retrofitting’ projelerinin sayısı yeni bina projelerini yakalamış durumda. Yeni yapılacak yeşil binaların yaklaşık yüzde 3-15’i oranında gerçekleştirilecek bir harcamayla eski binalarda yeşil tadilat yapılabilir. Yeşil tadilat gören binalardan enerji tasarrufunda ila 20 arasında verim almak da mümkün. Üstelik yeşil tadilat görmüş binaların bir kısmı yeni bina olarak kabul görmekte ve yatırımcısına satış ve kiralamada avantaj sağlıyor. Yeşil Tadilat/Green Retrofitting mevcudun bir kısmını da olsa kullanma yaklaşımı global olarak ön plana çıkıyor. Burada önemli olan binanın, kullanıcının, çevrenin ve yasaların kriterlerine uyulması. Eğer bu koşullar müsaade ediyorsa, bundan böyle mevcut binalardan iyileştirme ile yararlanmak tercih edilecek. Ancak mevcut binada özellikle ofislerde kat yükseklikleri, modern mekanik ya da elektrik sistemlere müsaade eden bir strüktür olması ve ülkemiz için çok önemli olan deprem şartnamesini sağlaması gerekliliği bulunuyor.”

“Dünyada 2012 yılında yapılan binalarda yeşil bina oranının yüzde 38’e yükseldi”

Çamlıbel, dünyada 2012 yılında yapılan binalarda yeşil bina oranının yüzde 38’e yükseldiğini, gelişmiş ülkeler başta olmak üzere, bütün dünyada yeşil binalara talebin arttığını belirterek, en fazla yeşil binaya sahip ülkenin Singapur olduğunu, ABD’de binaların yüzde 48’i, Avustralya’da yüzde 39’u, İngiltere’de yüzde 52’si, Brezilya’da yüzde 39’u, Norveç’te yüzde 32’si, Almanya’da yüzde 28’i ve Güney Afrika’da yüzde 31’inin yeşil bina olduğunu ifade etti.

Çamlıbel, artık birçok şirketin, iklim değişikliğine yönelik stratejiler geliştirdiğine vurgu yaparak, şöyle konuştu:

“Eğer bugün önlem almazsak 2050 yılında 3 tane daha dünyaya ihtiyacımız olacak. Mesele bu kadar açık ve net. Hal böyle olunca bu konuya tepkisiz kalmak düşünülemez. Özellikle son 5 yıldır bu konuda ülkemizin her kesiminde STK’lar, özel sektör, kamu ve yurttaşlarda duyarlılık çok fazla arttı. Gayrimenkul sektörü değişime ve dönüşüme en çabuk ayak uyduran sektör oldu. Geleceğin üstünde inşa edileceği yeşil bina kavramı gibi daha pek çok örnek verebiliriz. Enerji verimliliği ve tasarrufu konusunda da pek çok yönetmelik çıkarıldı. Ancak bu konuda henüz tam başarı sağlandığını söylemek zor. Çünkü henüz denetimler tam yapılmıyor. İnanıyorum ki, bu alanda da çok kısa sürede yol kat edeceğiz.”

Çamlıbel, gelecek dönemde teknoloji yoğun, çevre dostu, sürdürülebilir binalara talebin artacağını dile getirerek, “Türkiye olarak gerek kentsel dönüşüm gerekse yeni kurulan şehirlerde çevre dostu binalar inşa ederek yeşil bina sayısının artmasına dolayısıyla ülkemizin ve dünyanın geleceğine katkı sağlayacağımıza inanıyorum” ifadesini kullandı.

EKONOMİ AJANDASI

REKLAM ALANI