Makine ithalatını azaltabilir

Destekle birlikte kapasite artışına gitmeyi planlayan KOBİ’lerin hareketlenebileceğine işaret eden Dalgakıran, yerli makine üreticilerinin de kapasitelerinin artacağını kaydetti. Desteğin yerli makine üreticilerine yansımasının KOBİ’lerin ne kadarlık yatırım yapacağına bağlı olduğunu ifade eden Dalgakıran, “Herkes piyasadaki durumu analiz etmeye çalışıyor. Temkinli duruyorlar. Risk görenler bir malı yarı fiyatına bile almayabilir” dedi.

Bu destekle birlikte yıllık 25 milyar doları bulan makine ithalatının da azalması bekleniyor. Türkiye’de makine sektörü incelendiğinde düşük teknoloji yoğunluklu ürünlerde pazarda yoğunlukla yerli malı kullanılırken, yüksek teknolojili makinelerin tamamına yakını ise ithal.

Program bugün açıklanacak

KOSGEB, imalat sanayiinin makine ihtiyacını karşılamak için faizsiz kredi programı başlatıyor. Programın şartı ise makinenin yerli olması. KOBİ’ler 300 bin TL’ye kadar kredi kullanabilecek. Kredinin 6 ayı ödemesiz 36 ay vadeli olacak. Programın bugün açıklanması bekleniyor.

KOSGEB, verdiği desteklerde son dönemde yerliliği artırıcı önlemler alacağını duyurmuştu. Bu kapsamda hazırlanan makine desteğinde de yerli makine alımı şartı getirildi. Faiz desteği verilecek yeni programda, işletmeler alacakları makineler için kullanacakları kredinin faizi için destek kullanacak. Bu destek 300 bin TL’ye kadar olabilecek İşletmeler Kredi Garanti Fonu desteği de alabilecek. Programda hacmin 100 milyon TL olduğu kaydedildi. Program kapsamındaki başvurular haziran ayı içinde alınmaya başlanacak.

Geçen yıl da yerli makine için benzer bir destek programı yapılmıştı. O sırada bazı makine üreticileri yerli malı alma konusunda sıkıntı yaşandığını belirtmişlerdi. Adnan Dalgakıran, bu kez böyle bir sıkıntının olmayacağını söyledi. İSO’da yerli malı belgesinin kısa sürede verildiğini anlatan Dalgakıran buna rağmen 100 liralık bir makineye 10 liralık parça takan firmalara bu belgenin verilmemesi için hassas davranıldığını bildirdi.

‘Destekler Hindistan gibi olmalı’

Hindistan’da yerli makineler için sürekli hale getirilmiş teşvik sistemi olduğunu belirten Makine İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Ağrikli, bu desteklerin içinde yüzde 25 sübvansiyon, sadece ithal makineden KDV alımı gibi konuların olduğunu dile getirdi. Dünya devi olan makine üreticilerinin bu pazara girmekte zorlandığı için yerel ortaklar bulmak zorunda kaldıklarını anlatan Ağrikli, Hindistan’da olduğu gibi Türkiye’de de yerli makineci için sürekli teşvik uygulanması gerektiğine dikkat çekti. Şu an gerek piyasalardaki durum, gerekse seçim süreci nedeniyle yatırım mevsimi olmadığını savunan Ağrikli, yatırımların yıl sonuna doğru gerçekleşebileceğini söyledi. Bu nedenle kısa süreli ‘yaz yağmuru’ gibi destekler yerine uzun süreli desteklerin şart olduğunu ifade eden Ağrikli, “Desteklerden sadece denk gelenler yararlanmamalı. Yatırım öyle bir anda yapılmaz. Planlama gerekli. Geçen yıl da destek çıktı, bir ay sürdü. O süreçte makine üreticileri yerli malı belgesi almaya çalıştı” diye konuştu.

İthal makineyle durumu eşitledi

Makine İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ali Eren desteğin sektöre pozitif etki yapacağını söyledi. Makine sektörüne KDV istisnası getirildiğinde kendisinin muhalefet ettiğini vurgulayan Eren, şöyle devam etti: “İthal makineciler malı gümrükten çekerken KDV’nin tamamını ödemedikleri için avantajlı duruma geçtiler. Yerli makineciler aldıkları her parçada KDV ödüyor. Biz KDV iadelerini iki yılda ancak alabildiğiniz için ithal makinecilere gümüş tepsiyle destek sunmuş olduk. Şimdi KOSGEB ile durum eşitlenebilir.”

Kapasite kullanımları yüzde 80’i aştı yeni yatırım ihtiyacı en üst seviyede

İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan önceki gün ‘Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’ araştırmasını açıkladığı basın toplantısında 2017’nin ikinci yarısından itibaren iç ve dış talepteki canlılığının sonucu olarak kapasitelerin yüzde 80’lere çıktığını gözlemlediklerini belirtti. Bu nedenle yeni yatırım ihtiyacının da en üst seviyede olduğuna dikkat çeken Bahçıvan, “Kapasite kullanım oranlarının azami seviyelere yaklaşmış olması, sanayide yeni kapasite yatırımları için ümit veriyor. Sanayicinin yatırım şevkinin en üst düzeye geldiği bu dönemde yapılması gereken, doğru finansman kaynakları oluşturmak ve teşvikleri farklılaştırmak” dedi.