Dolar 32,5334
Euro 34,8134
Altın 2.430,93
BİST 9.722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 22°C
Az Bulutlu
İstanbul
22°C
Az Bulutlu
Per 20°C
Cum 20°C
Cts 18°C
Paz 19°C

Yaptırımlar Putin’i durdurmaya yetmiyor 

Yaptırımlar Putin’i durdurmaya yetmiyor 
08 Mayıs 2014 11:04 | Son Güncellenme: 08 Mayıs 2014 11:06
A+
A-

Tugba

Rusya ve Ukrayna’da son haftalarda sular durulmuyor. Gerilim her gün tırmanmaya devam ederken hem Rusya’dan hem de Ukrayna’dan hayatını kaybedenlerin sayısı da her geçen gün artmakta. 2013 yılında eski Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in AB ile uzun süredir planladığı ortaklık anlaşmasını imzalamayıp; nakit yardımı, ucuz petrol ve doğalgaz karşılığında Rusya ile gümrük birliğine girmeyi seçmesiyle başlayan süreçte yeni bir aşamaya gelindi. Kırım’da düzenlenen referandumla bölgeyi kendi otoritesi altına almayı başaran Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in gözünü ülkenin doğusuna çevirmesiyle Batı’dan yükselen sesler, Rusya’ya karşı yeni yaptırımlara ve yeni arayışlara yol açmış durumda.  Öyle ki Putin’in asıl amacının Kırım ya da tek bir “kurtarılmış bölge” olmayacağı, yani aklında Ukrayna’nın tamamı olduğu varsayıldığında önümüzdeki günlerde de sular pek durulacağa benzemiyor. Bu noktada Putin ile mücadele için her geçen gün artırılan yaptırımlar da pek işe yaramıyor. Zira Rus lider, ülkesini ekonomik ve finansal anlamda zaten çoğu yaptırımın yapabileceğinden daha fazla yalnızlaştırmayı başarıyor.

Krizin başlamasıyla yatırımcılar da bu durumdan olumsuz etkilenmeye başladı. 2008 yılından bu yana yıllara göre ilk çeyrekteki sermaye çıkışlarına baktığımızda, 2014 yılında 50 milyar dolarlık sermaye çıkışı ile bu rakamın en yüksek seviyeye ulaştığını görmekteyiz. 2013 yılında ise bu rakam toplamda 100 milyar dolar olarak ön plana çıkmakta.

“Putin elindeki kozu kullanmaya devam ediyor”

ABD’den gelen yaptırımlar Putin’i pek etkilemezken Rusya’nın elinin doğalgaz nedeniyle Avrupa’ya karşı güçlü olması Avrupa’yı da yeni arayışlar içine sokmuş durumda. Rusya, Avrupa Birliği’nin doğalgaz ihtiyacının üçte birini karşılıyor. Avrupa’ya gelen gazın yarısı da Ukrayna üzerinden taşınıyor. Rusya’nın Avrupa Birliği’nden aylık geliri 5 milyar dolar. Haliyle Rusya’ya olan bağımlılık azaltılmadığı sürece, Rusya her anlamda Batı’ya göre daha üstün konumda.

Mayıs ayı kritik bir ay. Hatırlarsak Rusya Enerji Bakanı, Mayıs ayında Ukrayna’nın Gazprom’a olan borcunu ödememesi halinde gaz akışını keseceklerini açıklamıştı. Ukrayna’ya giden gazın kesilmesi, yakıt ihtiyacının önemli bir kısmını Rusya’dan karşılayan Avrupa ülkelerini de zor durumda bırakacak. Tabi bu durumdan en az AB kadar Türkiye de olumsuz etkilenecektir. Yani Rusya elindeki kozu çok iyi kullanmaya devam ediyor.

“Rusya Ukrayna’ya gazı keserse dengeler tersine dönebilir”

Gerginliğin tırmanması ve artan yaptırımlar, sadece enerji açısından sorun yaratmıyor. Özellikle Türkiye açısından baktığımızda, Rusya Türkiye’nin önemli bir ticaret ortağı. Rusya ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkiler çerçevesinde ticaret hacmimiz TÜİK’in rakamlarına göre 2013 yılında 35 milyar dolara ulaşmış durumda. Türkiye’nin Rusya’dan turizmde sağladığı gelir 4 milyar doları geçerken, Rusya’da yatırım yapan şirketlerle birlikte bu rakam 25 milyar doları buluyor. Ayrıca doğalgaz ve petrol başta olma üzere hammadde olarak yapılan 25 milyar dolarlık ithalatla birlikte toplam ticaret hacmimiz 50 milyar doları buluyor.

İhracatta ise geçtiğimiz yılın ilk 3 ayına göre düşüş söz konusu. TÜİK’in rakamlarına göre geçtiğimiz yıl yaklaşık 7 milyar dolar ihracat, 25 milyar dolar da ithalat yapıldı. Özellikle tekstil sektörü, ihracatın düşmesinde en büyük paya sahip. İlk üç ayda yüzde 32 oranında bir düşüş söz konusu ve tekstilin yanı sıra taşıt araçları, yan sanayi, yaş sebze meyve, hazır giyim ve makine ihracatı da Rusya-Ukrayna krizinden nasibini alan sektörlerden.

Diğer yandan Türk yatırımcıların Rusya’da inşaat sektöründe yoğun olarak faaliyet göstermesi güçlü bir pazar oluştururken, gerginlikle birlikte yatırımlar da beklemeye alındı. Haliyle gerginliğin devamı hem Rusya’da hem de diğer ülkelerde kayıpların artmasına neden olmaya devam etmekte.

Ekonomik verilerde görüldüğü gibi hem ekonomik hem de politik anlamdaki anlaşmazlıklar jeopolitik riskleri artırırken, özellikle Batı ülkeleri yeni yaptırımları hazırlarken enerjiye olan bağımlılığı düşürmek için de arayışa geçmiş durumda. Türkiye ise tarafsız duruşuna devam etmekte. Her ne kadar Rusya ile belirlenen 2020 hedefleri korunsa da Rusya’nın Ukrayna’ya gazı kesmesi dengeleri tersine çevirebilir.

avrupa dgaylara göre ihtacat

Tuğba Özay / İntegral Menkul Değerler

REKLAM ALANI