Türk markalarını Dünya markası klasmanına taşıyacağız
International Business School tarafından düzenlenen “Markam 2023 Zirvesi”, iş, siyaset ve sanat dünyasını Ankara’da bir araya getirdi. Zirvede, dünyanın devlet destekli ilk ve en kapsamlı marka geliştirme programı olan TURQUALITY® adına özel bir oturum düzenlendi.
Zirvede “TURQUALITY® ve Markalaşma” başlıklı bir konuşma yapan TURQUALITY® Çalışma Grubu Başkanı İbrahim Şenel “TURQUALITY® ile küresel rekabet koşullarında kendi markalarıyla ayakta durabilen Türk markalarını önce bölgesel, sonra dünya markası klasmanına taşımak istiyoruz. Bölgesel anlamda lider markalarımız oluşmaya başladı” dedi.
International Business School tarafından bu yıl üçüncü kez düzenlenen Marka Zirvesi “Markam 2023” temasıyla Ankara Sheraton Otel’de gerçekleştirildi. “2023 Yılında Dünya Markası Olmak İçin Bugün Neler Yapılmalı?” sorusuna yanıt aranan, iş, sanat ve siyaset dünyasından önemli isimleri biraraya getiren zirvede dünyanın devlet destekli ilk ve en kapsamlı marka geliştirme programı olan TURQUALITY® özel bir oturumda ele alındı. Zirvede “TURQUALITY® ve Markalaşma” başlıklı bir konuşma yapan TURQUALITY® Çalışma Grubu Başkanı ve Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İbrahim Şenel, 2012 yılında genel ihracatın birim fiyatının 1,58 $/kg olarak gerçekleştiğini belirterek, TURQUALITY® Programı’nda yer alan firmaların ortalama ihraç birim fiyatının 2,34 dolar, bu firmaların sadece TURQUALITY® desteği kapsamındaki markalarıyla yaptıkları ihracatın birim fiyatının ise 3,28 dolar olduğuna dikkat çekti.
Türkiye’nin 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefini gerçekleştirebilmesi için birim ihraç fiyatını markalı, yenilikçi ve katma değeri yüksek ürün ihracatı ile gelişmiş ülkelerin birim ihraç fiyatları seviyesine yükseltmesi gerektiğini anlatan Şenel; “TURQUALITY®; klasik devlet yardımı programlarından farklı olarak, küresel marka olmanın uluslararası kabul görmüş evrelerine uygun bir şekilde tasarlanmış, odağında markalaşma olan bir iş yapma kültürüdür. TURQUALITY® ile küresel rekabet koşullarında kendi markalarıyla ayakta durabilen Türk markalarını önce bölgesel, sonra dünya markası klasmanına taşımak istiyoruz” dedi.
Bölgesel anlamda lider markalarımız oluşmaya başladı