TheysenKrupp Encasa’dan 2014 Yılının Projesi

ThyssenKrupp Encasa özel ve kamu alanlarında erişim çözümleri ile ilgili taleplerde gelişme kaydediyor.Firma, Elevator World dergisi tarafından Mekke Saat Kulesi’nde, dünyanın en yüksek irtifasında gerçekleştirilen koltuk asansörü uygulaması ile 2014 Yılın Projesi ödülüne layık görüldü.

 Türkiye;  14 Ocak 2014: Dünyanın önde gelen koltuk tipi merdiven asansörü, tekerlekli sandalyelere uygun platform tipi merdiven asansörü ve mekâna özel ev asansörü üreticilerinden olan Thyssenkrupp Encasa, Elevator World Dergisi tarafından Mekke Saat Kulesi’nde, dünyanın en yüksek irtifasında gerçekleştirilen koltuk asansörü uygulaması ile 2014 Yılının Projesi ödülüne layık görüldü.

Türkiye pazarında her geçen büyüyerek ürünlerine olan ilgiyle dikkat çeken ThyssenKrupp Encasa Türkiye’de, yükselen yaşam standartları ve uzayan insan hayatı konfor ve yaşam kalitesini yükselten ürün ve hizmetlere olan talebin artmasına yol açmaktadır. ThyssenKrupp Encasa Genel Müdürü Erhan Eriş bu durumu şöyle yorumlamaktadır: “Ürünlerimiz evlerin içinde olduğu kadar kamu alanlarında da hayatı kolaylaştırmakta ve rahat erişilebilirlik sağlamaktadır. Karşımıza çıkacak her duruma uygun, ona özel çözümler sunabilmekteyiz.”

Son dönemde ThyssenKrupp Encasa’nın gerçekleştirdiği başarılı projeler arasında, Mimar Sinan Camii platform asansörü kurulumu, Tekirdağ Belediyesi kapsamında okullara ve belediye binalarına ulaşılabilirlik sağlayan 15 adet eğimli ve dikey platform asansör kurulumu ve İstanbul’un gözde mekânlarından Jamie Oliver’in restoranı “Jamie’s Restaurant” da kurulan dikey platform asansörünü sayabiliriz.

Son günlerde Elevator World Dergisi tarafından aldığı 2014 Yılının Projesiyle dikkat çeken ThyssenKrupp Encasa dünyanın üçüncü en yüksek binası olan Abraj Al-Bait Towers, bir diğer adıyla Mekke Saat Kulesi Oteline yaptığı dünyanın en yüksek irtifada gerçekleştirilen koltuk asansörü projesi ile bu ödüle layık görüldü.

Mekke Saat Kulesi projesi ile ilgili değerlendirme yapan ThyssenKrupp Encasa Genel Müdürü Erhan Eriş: “Mekke Saat Kulesi projesi bizim için oldukça önemli bir projedir. Ürettiğimiz ‘Flow’ koltuk tipi merdiven asansörü binanın tepe noktasında erişimi sağlayabilecek tek çözüm olarak saptanmış ve projenin kendine has tüm özelliklerinden dolayı Elevator World dergisi tarafından ‚ 2014 Yılın Projesi ‚ödülüne layık görülmüştür.”

Proje Platform Asansörleri ve Koltuk Tipi Merdiven Asansörleri kategorisinde teknik ürün özellikleri ve kurulum özellikleri alanlarındaki eşsizliği ile birincilik ödülüne layık görülmüştür. 20 rakip başvuru arasından başarıya ulaşmıştır. Ödülde gelişmiş teknoloji kullanımının yanı sıra diğer belirleyici kriterler inovasyon, orijinalite, yaratıcılık, karşılaşılan zorlukların aşılması, kurulum metotları ve tekniği olmuştur.

Koltuk asansörünün rayı, kulenin merdiveninde yer alan yedi spiral dönüşe, toplam 91 basamağa ve ortalama 380 mm olan basamak genişliği ölçülerine uygunluk gösterecek şekilde, özel olarak üretilmiştir. Koltuk asansörü 24,8 metre uzunluğa ulaşan, 29 dönüş içeren 13 ray parçasından oluşmaktadır. Kullanılan alanı minimize edebilmek için ray merdiven dönüşünün iç kısmına monte edilmiştir.

‘Flow’ Koltuk asansöründe kullanılan koltuğun kolaylıkla manevra edebilmesini sağlamak için asansör, gelişmiş dönme ve seviyelendirme teknolojisi olarak bilinen ASL Advanced Swivel and Leveling Technology ile üretilmiştir.  Bu eşsiz sistem merdiven asansöründeki yürür koltuk aksamın rayın geometrik şekliyle senkronize hareket etmesini mümkün kılmakta ve bu özelliğiyle merdiven içindeki kısıtlı alanın maksimum kullanımına imkan vermektedir. Bu teknoloji ‘Flow’ koltuk tipi merdiven asansörünün bu projede kullanılabilecek tek uygun koltuk asansörü çözümü olarak belirlenmesini sağlamıştır.

Merdiven ölçülerine göre spesifik olarak üretilen ‘Flow’ koltuk asansörü ray üretiminde, fotometrik ölçme sistemlerinin kullanıldığı hassas ölçümleme önemli rol oynamaktadır. Bilgisayar destekli ölçümleme sisteminin kullanımı Mekke Saat Kulesinde hem binamın en yüksek noktasında yer alan hilalin hem de ilgili alanın kaplamalarının tamamlanmamış olmasından dolayı mümkün olamadı. Bu nedenle 569 metre yükseklikte açıkta zorlu hava koşullarına ve kuvvetli rüzgarlara rağmen manuel çizimlerle gerçekleştirilen ölçümleme aşılan önemli bir zorluklardan biri oldu.