Dolar 32,4673
Euro 34,8120
Altın 2.478,60
BİST 9.530,47
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 16°C
Az Bulutlu
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Cum 16°C
Cts 19°C
Paz 20°C
Pts 18°C

Satışta yerli ağırlıkta, yabancı aportta

Satışta yerli ağırlıkta, yabancı aportta
04 Haziran 2013 10:10
A+
A-

borsa_imkb

Taksim Gezi Parkı’nda 28 Mayıs günü başlayan eylemlerin tüm yurda yayılması ve artarak devam etmesi piyasalarda uzun yıllardır unutulan “politik risk” unsurunu gündeme taşıdı. İMKB bir günde 62 milyar TL erirken kur ve faiz yükseldi.

Türkiye piyasaları son yılların en ciddi kaybını yaşadı.  Lehman krizi sırasında bile sadece yüzde 8.6 düşen ve tarihinin en hızlı 10’uncu kaybını yaşayan Borsa İstanbul, dün günü yüzde 10.47 düşüşle, bir başka ifadeyle 9 bin 6 puan gerileyerek 76 bin 983’den kapadı. Borsa’nın piyasa değeri bir günde 62 milyar TL erirken kur gün içinde 1.90’ı gösterge bono faizi ise yüzde 6.5’i aştı.
Bankacılara göre dün ağırlıklı olarak yerli yatırımcı sattı. Yabancı yatırımcı ise satışa öğlen katıldı ve ağırlıklı olarak ne olduğunu anlamaya çalıştı. Akşam saatlerinde ise başta ABD’li fonlar olmak üzere yabancıların satışlarının hızlandığı söylendi.
Gezi Parkı’ndan başlayan, 28 Mayıs günü sabah erken saatlerde polisin biber gazı sıkması ile başlayan ve hafta sonu tüm büyük illerde protesto gösterilerine dönüşen eylemlerin tepkisini piyasa dün verdi. Uzun zamandan beri ‘politik’ riski fiyatlamayı unutan piyasalar için dün adeta şok günü oldu. Koalisyonların ardından gelen tek parti hükümetiyle hep istikrara oynayan piyasalar için hafta sonu yaşananlar ‘aslında politik riskin unutulmaması gerektiğini’ bir kere daha gösterdi.

Geçen hafta yurtdışındaki zayıflamanın üstüne gelmesi piyasadaki düşüşün şiddetini daha da artırdı. Olay likidite sorunu değil. Bir makro veriye de bağlı değil. Dolayısıyla seviye söylemek mümkün değil. Olaylar yatışırsa piyasanın tansiyonu da azalacaktır. Ama alevlenirse o zaman zaten söylenen her seviye kırılacak yeni bir hedef haline dönüşecektir” dedi.
Sabah saatlerinde Başbakan’ın vereceği mesajlara da odaklanan piyasada rasyonel olmayan bir fiyatlama yapıldığını ve olayların ne boyuta varacağını kimse bilmediği için kısa vadede ne olabileceğinin öngörülemediğinin altını çiziyorlar.

Fitch: Siyasi risk her zaman vardı

Gezi Parkı’ndaki protesto olaylarına polis müdahelesi sonrasında büyüyen olaylara kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’ten değerlendirme geldi.Fitch Kıdemli Direktörü Paul Rawkins, “Türkiye notlamasında siyasi riskler zaten her zaman zayıflık unusuruydu” dedi ve “Kitlelerin sesinin duyulması kriteri BBB notunun çok altına indi” diye ekledi.

CDS’ler 2 ayın zirvesinde

Türkiye’nin beş yıl vadeli borcunun kredi iflas takas primi (CDS), dört gündür devam eden politik huzursuzluğun ardından iki ayın en yüksek seviyesine yükseldi. Markit verilerine göre Türkiye’nin beş yıllık CDS’leri 12 baz puanlık artışla 143 baz puana yükselerek iki ayın en yüksek seviyesini gördü.
Dün gelişmekte olan ülkeler içinde en kötü performansı TL gösterirken kur 1.9050 TL’ye kadar yükseldi. Dolar/TL akşam saatlerinde 1.8970 TL’den kapanırken valörlü işlemlerde 1.89 TL’ye indi. Kur en son bu seviyeyi ocak 2012’de görmüştü.  Sepet bazında TL de 2.1864 seviyesine yükselerek 2012 başından beri en yüksek seviyeyi test etti.

Faiz yüzde 6.5 seviyesinde

Sabah saatlerinde bankalar bono piyasasında tezgah üstü piyasada fiyat vermek istemezken, daha sonrasında gelen kotasyonların da fiyat aralığının da çok geniş olduğu dikkat çekti. Bono piyasasında normal günlerin aksine hacimleri çok küçük tutarlarda az sayıda işlem geçti. Bankacılar gösterge tahvilde Cuma gününe göre hacimlerin beşte bir seviyesine, 10 yıllık tahvilde üçte bir seviyesine indiğini belirttiler.
Bono piyasasında ise gösterge tahvilin bileşik faizi gün içinde yüzde 6.51’e kadar yükseldi. Kapanışta yüzde 6.47 düzeyinde olan gösterge tahvilin bileşik faizi valörlü işlemlerde ise yüzde 6.44 oldu. Bankacılar, 17 Mayıs’ta yüzde 4.67’ye kadar gerileyen gösterge bono faizinin önce yurtdışındaki ardından yurt içindeki gerginliklerle yükseldiğine işaret ederek “Sonuçta neredeyse 15 günlük bir süreçte faizde yükseliş 200 baz puan. Eğer faizdeki yükseliş devam ederse 19 Haziran’da Merkez Bankası’nın banka ekonomistleri ile yapacağı toplantı çok tartışmalı geçer” yorumunu yaptı.
Bankacılar ayrıca faizin adım adım yükseldiğini ama elinde çok yüksek tutarlı bono portföyü olan bankaların aslında henüz son gelişmeleri fiyatlara tam olarak yansıtmadığını ve gelişmeleri daha net görmek istediğini de ifade etti.

Endeksteki düşüş 9 bin puanı buldu

Piyasada ağırlıklı olarak tansiyonun düşeceği, seviye kestirmenin zor olduğu yorumları yapılırken endeks için verilen ilk destek noktası ise 77 bin 500 seviyeleri. Gün sonunda endeks 9 bin 6 puan ve yüzde 10.47 oranında düşerken endeksin geldiği seviye günün en düşük seviyesi olan 76 bin 983 puan oldu. Borsacılar, endekste “stop-loss” emirlerinin devreye girdiğini, ardından oluşan yüksek oranlı zararlar nedeniyle cuma gününden “uzun” pozisyon taşıyan yatırımcıların “marjin call” (Teminat tamamlama çağrısı) nedeniyle pozisyonlarını kapatmaya çalışmalarının düşüşün ivmesini artırdığını kaydetti. Analistler, politik risklerin sürmesi, global endişeler, ağırlıklı olarak beklemede olan yabancının satışa geçmesi halinde daha aşağı seviyelerinde konuşulabileceğine işaret etti.

Piyasa yapıcılar MB’den repo imkanı kullandı

Piyasa Yapıcı (PY) bankalar bugün TCMB’den Mart’tan beri ilk kez gecelik vadede repo imkanı kullanırken, tutar 2.63 milyar TL oldu. Piyasa yapıcılar 4 Haziran vadeli repo imkanı kullanırken, basit faiz yüzde 6 seviyesindeydi. Dün haftalık vadede 2.5 milyar TL repo dönüşü bulununan TCMB sabah miktar yöntemi ile açtığı 10 Haziran vadeli repo ihalesinde 2 milyar lira verdi.

PİYASA UZMANLARI NE ANLATTI
“Şunu unutmamak lazım dünya piyasalarında bir satış baskısı olacaksa bundan sonraki satış baskısında hangi gelişmekte olan ülke para biriminden daha fazla çıkalım dendiğinde geçen haftalarda Türkiye’den daha az çıkalım derken artık tam tersi, en çok Türkiye’den çıkalım, siyasi risk burada var diyecekler… Düne kadar bizi pozitif ayrıştıran bir hikayemiz vardı bundan sonra negatif ayrışma daha çok olacaktır.”

“Gezi parkında yapılan müdahalenin kitlesel direnişe yol açması yatırımcıları ciddi şekilde risk almaktan uzaklaştırmış görünüyor. Yurtiçinde tansiyonun düşürülmediği bir ortamda; Türkiye’nin elde ettiği kazanımların yabancı yatırımcıların nezdinde ve/veya kredi derecelendirme kuruluşları bazında gölgede kalma ihtimali yurtiçinden para çıkışını hızlandırabilir.”

“Sabah itibariyle ilk açılışta fiyat bulmakta zorlandık. Piyasada oyuncular alsak mı? satsak mı? Hacimsiz işlemler oluyor diye işlem yapmak istemedi.Yaşananlar, yabancılar için tek kelimeyle beklenmedik. Yabancıdan çıkış oldu ama aslında olaylar devam ederse piyasadan çıkmak için daha sakinleşmesini de bekleyen olacak. Ortada ciddi bir belirsizlik oluştu ve bu satış getiriyor.

“Yabancı yatırımcı mayıs ortasından beri para piyasasında swaplardan ve tahvilden çıkmıştı. Onun için faiz cephesinde iş nispeten biraz daha sakin görünüyor. Merkez Bankası Cuma günü sözlü bir müdahale yaptı önümüzdeki günlerde likidite yoluyla da müdahale yapar. Ama doğrudan müdahale tozun yüksek olduğu anda yapılmaz.”

“Protestoların yumuşaması ile birlikte dünün tersine çok sert bir toparlanma da görebiliriz. Çünkü düşüşün temelinde makro ekonomik bir veri, likidite kaynaklı bir sorun ya da Fed’den gelen bir açıklama yok. Sokağın tansiyonu piyasaya yansımış durumda.”

Danske Bank: Piyasa haklı ama panik için neden yok

Türkiye’de hafta sonu yaşanan sokak gösterilerinin,  Tayyip Erdoğan liderliğindeki AKP hükümeti döneminde görülenlerin en büyüğü olduğun savunan Danske Bank, bunun 10 yıldan uzun süredir iktidarda olan AKP ve Başbakan Erdoğan’ın popülaritesinde azalmanın işareti olduğunu savundu.  AKP hükümetinin giderek daha otoriter olduğunu düşünen Türklerin sayısında net bir artış olduğunu ifade eden Danske, bununla birlikte Erdoğan’ın oldukça popüler olmaya, özellikle de Türkiye’nin kırsal bölgelerinde, devam ettiğini vurguladı.  Hafta sonu yaşanan gelişmelere piyasa reaksiyonunun haklı olduğunu savunan Danske, ancak panik yapmak izin bir neden olmadığını vurguladı.

 

REKLAM ALANI