Dolar 32,4753
Euro 34,9656
Altın 2.436,39
BİST 9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cum 19°C
Cts 16°C
Paz 16°C
Pts 18°C

NELER OLUYOR, NELER OLABİLİR ?

NELER OLUYOR, NELER OLABİLİR ?
13 Haziran 2013 08:48 | Son Güncellenme: 13 Haziran 2013 08:50
A+
A-

Erdoğan turan

İçeride Dolar/TL ve borsa üzerinden yaşanan çalkantı gündem olarak dursa da yaşananları dünyadan kopuk değerlendirmek mümkün değil. Önce dışarıya bakalım, sonra içeriye etkileri ve olasılıklardan bahsedelim.

Dünya gündemi FED’in tahvil alımını azaltıp azaltmayacağı sorusuna kilitli. 18-19 Haziran tarihlerinde FED toplanacak ve haftaya çarşamba akşamı bu sorunun cevabını görmeye çalışacağız. FED parasal genişlemede varlık alım programını işsizlik ve enflasyona endekslemişti. Enflasyon gündemde olmayınca gözler istihdam rakamlarında. Neredeyse 1 yıldır ABD ekonomisine dair birbiriyle çelişen veriler açıklanıyor olsa da istihdamda bir kıpırdanma var. Sorun, kıpırdanmanın kalıcı olup olmadığı. Çünkü iyi gelen istihdam datasının yanında düşmeyen işsizlik rakamlarını takip ediyoruz.

Bernanke “birkaç ay içinde iyi ekonomik veriler gelirse tahvil alımını azaltabilirz” demiş ve tartışmaları alevlendirmişti.

Verilere baktığımızda para musluklarının kısılmasını gerektiren bir veri seti göremiyoruz. İstihdam piyasasında 3-4 ay 200 bin ortalama yakalanmış olsaydı, “eğer FED verilere göre hareket ediyorsa tahvil alımında azaltmaya önümüzdeki herhangi bir ayda başlayabili”r diyebilirdik.

FED, veriler teyid etmese bile tahvil alımını azaltamaz mı? Azaltabilir çünkü uygulanan programın istenen sonuçları doğurmadığı, devamının faydadan çok zarar vereceği fikri de kabul görebilir.

FED’in kararı öncesinde piyasalarda zirvelerden ve diplerden dönüşler var ( tamamen doların değerleneceği beklentisine binaen) Bol ve ucuz paranın sonuna geliniyorsa çalkantı daha şiddetli olacaktır. Genel olarak piyasa dostu olan FED’in ve birkaç ay sonra görevi sona erecek ve aday olmayacağı beklentisi güçlenen başkanının çalkantılı bir ortamda veda etmesi ihtimali de tartışılır.( çünkü artık geçmişte yapılanlarla değil, son bırakılan izle hatırlayacaktır)

Peki FED parasal genişlemeye devam derse piyasalar coşar mı ? Hayır. Ufak çaplı toparlanmalar olsa da  FED tartışılmaya, daha çok tartışılmaya devam edilecektir.

FED kararı Dolar/TL’yi nasıl etkileyecek ?

2008’den bu yana yaratılan dolardan gelişen ülkeler istifade etti.Dolar borçlanıldı, gelişen ülkelerde tahvil-bono piyasasına, hisse senetlerine yatırım yapıldı ve gelişmiş ülke piyasalarına nazaran daha yüksek kazançlar yazıldı. FED bol ve ucuz paraya son diyecekse paranın anavatanına dönmesi, Türkiye gibi parasal genişlemeden payına düşeni alan ülkelerde çalkalanma yaratacaktır. Bugün tahvil alımının azaltılması ihtimali bile kurlarda zıplama, tahvil piyasasında yükşeliş, borsalarda gerileme olarak kendini gösteriyor. Burada şu soru akla gelebilir; FED alacağı kararı düşünürken gelişen piyasalardaki olası sert dalgalanmaları da hesaba katacak mı katmayacak mı? Bu ülkelerin risklerin artması, korku, istenmeyen ne gibi sonuçlar doğurabilir?

Risk primi demişken; ülkemizde son 15 günde yaşananlar herkesin malumu. Gözler sürekli kur üzerinde. Çünkü sade vatandaşın kriz algısı doların seviyesine endeksli. Biz de kur üzerinden devam edelim.

Kurdaki yükselişin tamamen  Gezi Parkı olaylarına bağlanması doğru olmaz. Kur 9 Mayıs’tan bu yana yükseliyor. Reyhanlı saldırısında 1.81 olan kur Merkez Bankası’nın son faiz indirimiyle yükselişine devam etti ve son olaylarla 1.91 seviyesini gördü. Biz 1,90 üzerinde MB’dan müdahele beklerken, sepet kurun da 2,22 seviyesine ulaşması sonrası MB önce %4,5 faizle verdiği parada azaltıma, sonra doğrudan döviz satışına başladı, son iki gündür yapılan uygulamaların etkisini kurda 1,91’den 1,87’lere gerilemeyle görüyoruz. Kriz atlatıldı demek için erken olabilir, MB’sının aldığı kararlar politika yapıcılarına zaman kazandırabilir fakat kesin çözüm olması beklenemez, piyasa gideceği yere gider.

Kurda yaşanan zıplamanı yanında ülke riskini anlık olarak gösteren, dış dünyanın bize bakışını ifade eden CDS’lerde neler yaşanmış ona bakalım.

Not arttırımları sonra 114 seviyesine kadar gerileyen CDS 11 Haziran’da kur zirvedeyken zirve yapmış 184 seviyesine yükselmişti. Yaşanan yükselişte ülkemize özgü durumlar olsa da genel olarak aynı kulvardaki ülkelerden çok farklı bir durum sözkonusu değil. Gelişmekte olan ülkelerde sıkıntı var. 2013 Ocak ayından bu yana bu piyasalara olan fon akımları geriliyor.

İstanbul Borsası da yaşanan sert dalgalanmadan etkilendi, zirveden %20 oranında gerideyiz.

BEKLENTİLER:

* Ana tema olarak dalgalanmanın arttığı, verimin düştüğü günler bekliyoruz. Bu anlamda “trading”, risk yönetimi, her zamankinden daha önemli olacak.

* Yurt içi tahvil ve hisse senetleri piyasasından temposu azalsa da para çıkışının devamı gelebilir, dolayısıyla kurda tansiyon düşüyor olsa da kısa vadede 1.85 seviyesi dip, 1,92 seviyesi zirve olabilir.

* Hisse senetleri piyasasında dip yapma çabası izlenebilir, 73 bin kısa vadeli dip, 85 bin zirve seviyeleri olabilir.

DESTEKFX ARAŞTIRMA EĞİTİM DİREKTÖRÜ ERDOĞAN TURAN

REKLAM ALANI