Dolar 32,5084
Euro 34,8143
Altın 2.487,04
BİST 9.551,52
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 16°C
Az Bulutlu
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Cum 14°C
Cts 19°C
Paz 20°C
Pts 18°C

Merkez Bankası’nın elinde 3 seçenek var

Merkez Bankası’nın elinde 3 seçenek var
23 Kasım 2016 11:34
A+
A-

Merkez, piyasaya 21 milyar lira verdi

Merkez Bankası’nın bu perşembe günü yapacağı Para Politikası Kurulu toplantısında elinde 3 seçeneği olduğu belirtiliyor.

 

Piyasalar Merkez Bankası’nın bu perşembe günü yapacağı Para Politikası Kurulu toplantısında vereceği karara kilitlendi. Borsanın düştüğü, tahvil faizlerinin kademeli olarak arttığı bir dönemde en çok dalgayı kur tarafında göğüslemek zorunda kalan piyasada artan tansiyonu düşürmek için Merkez Bankası’nın elinde 3 seçeneği olduğu belirtiliyor. Piyasanın gönlünden geçen ise içinde ‘teknik faiz’ ayarlamasının da olduğu bir paket.

Artan kur, düşen büyüme beklentileri anketlere yansırken, Merkez Bankası’nın hangi silahını devreye alacağına ilişkin piyasada şimdiden bir balon oluştu. Piyasanın şu anda Merkez Bankası’ndan beklendiği en elzem mesaj; ‘ben buradayım.’

Masanın üzerinde yer alan 3 seçenekten en etkilisi ise ‘piyasanın olmasına hiç şans tanımadığı’ faiz artırımı. İkinci seçenek teknik faiz artırımı. Yani MB’nin faiz koridorunun üst bandını sabit tutarak politika faizi olan haftalık repo faizinde en az 25 baz puanlık artırım yapması. Üçüncü seçenecek ise yine en az 50 milyon dolar olmak üzere döviz satım ihalelerine başlaması bunu da zorunlu karşılık ve ROM mekanizmalarında atacağı yeni adımlarla hatta içine döviz likiditesini artırıcı yönde etkilenecek yeni adımlarla desteklemesi. Beklenen paket ise teknik faiz artırımına eklenecek döviz likiditesi önlemleri.

ABD Başkanlık seçimlerinin ardından gelişmekte olan ülke aktiflerini saran satış dalgası, ‘sınırına duvar örülecek Meksika’ etkisi yaratmasa da, kurda gelinen nokta yıl sonunun da yaklaşması ile başta şirketler olmak üzere reel sektörü ‘alarm’ pozisyonuna geçirdi. Kur zararı yazılır mı korkusu yaşanırken, Türkiye’den büyük bir bankanın hazine müdürü şirketlerin hem alış hem satış yönünde hareket ettiğini belirterek “Vatandaş döviz satmıyor. Döviz tevdiat hesabı sahibi ‘paramı bu seviyeden ne kaptırıcam’ diye bakıyor. Piyasada az miktarda döviz el değiştiriyor” dedi.

Dolar Endeksi’ni izlemek şart

Dolar Endeksi’nin 101 seviyesini aşmasıyla dolar/TL’de 3.40’a doğru yola çıkarken ABD’den gelecek Fed ve Trump ile ilgili yeni bir haber endeksi 105’e doğru sürükleyebilir. Bu da kurun 3.40 seviyelerini dahi aşmasına neden olabilir. Nitekim Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Murat Sağman endeksin 100’ün üzerine çıktıktan sonra dinlendiğine işaret ederek 105’in üzerine çıkıldığında bu defa dolar/ TL’de de 3.50’nin üzerinin konuşulacağına işaret etti.

Faizde kararı değil, mesajı yeter

Merkez Bankası kurda seviyeye müdahale etmediğini, volatiliteye karşı olduğunu defalarca söyledi. Geldiğimiz noktada seviye bağımsız, kurdaki volatilite de çok arttı. Merkez Bankası açısından eldeki birinci silah faiz artırımı. Fakat piyasada buna ‘hiç gerçekleşmeyecek opsiyon’ gözüyle bakılıyor. Denilen şu ki; çok az bir doz ile hem piyasa döner hem vatandaş. Burada verilen örnek ise Meksika. Meksika şimdilik 50 baz puan artırdı ve gerekirse devam ederim mesajı verdi. Analistlerle konuştuğumuzda Merkez Bankası’nın faiz artırım kararı vermesinden ziyade artırabileceği mesajını almanın önemine işaret ediyorlar. Çünkü geldiğimiz noktada ‘MB rahat faiz indirebiliyor ama ‘gerektiğinde’ faiz artıramaz’ endişesi yaşanıyor. Bu noktayı hatırlattığımızda Murat Sağman, bugünkü EKK sonrasında gerekirse her silahımı kullanabilirim mesajının bile piyasalar üzerinde etkili olacağının altını çizdi.

Teknik faiz artırımı yapılabilir Merkez Bankası’nın faiz koridorunun üst bandı olan yüzde 8.25’i bozmadan haftalık repo faizi olan politika faizinde 25 baz puanlık artırımla yüzde 7.75’e çekebileceği opsiyonu ise artık neredeyse ortak kanaat haline geliyor.

Ayrıca fonlama maliyetinin de hafifçe artabileceği ifade ediliyor. Nitekim TEB Stratejisti Erkin Işık önceki gün sabah yayınladığı notta fonlama maliyetinin de yüzde 7.79’dan yüzde 7.87’ye yükseldiğine işaret ederek kendilerinin de teknik bir faiz artırımı ile sadeleşme sürecini de tamamlayabileceğini aktardı. T-Bank Başekonomisti Veyis Fertekliğil de teknik faiz artırımının ilaç olmasa da MB’nin ‘ben buradayım’ mesajı vermesi açısından önemli olduğunu aktardı.

Asıl olması gereken bir ‘paket’

Geçen cuma günü ve dün toplanan perşembe günü yapılacak olan PPK düşünüldüğünde ise Fertekliğil, içinde teknik faiz artırımı da olan ama öteki tarafta döviz likiditesini rahatlatıcı adımlarında yer aldığı toplam bir paket oluşturlabileceğini kaydetti. Konuştuğumuz Hazine müdürü de bu noktada “Merkez Bankası döviz satım ihalelerine 50 milyon dolar ile başlasa bile kurdaki suni yükselişin önüne bir miktar geçebilir. Piyasada az miktarda döviz el değiştiriyor. Bir 100 milyon dolarlık satış spekülatif hareketi doyurur. Piyasaya taze likidite girmesi lazım” yorumunu yaptı.

Erkin Işık’ın notunda da 17 Temmuz’da MB’nin aldığı önlemler hatırlatılarak bu tip adımların rahatlatıcı olabileceği ifade edildi. O önlemler de gerekli likiditenin limitsiz sağlanacağı, döviz depo imkanının gerektiğinde artırılabileceği gerektiğinde ihtiyaç duyulacak tüm önlemlerin alınacağı belirtilmişti.

Fed’den bir artış kesin ama 2017’de ne olur?

Piyasanın önündeki dönemeçler de bitecek gibi durmuyor. Şimdi İtalya’da yapılacak AB referandumundan çıkacak sonuç önemli. Murat Sağman, AB’nin üçüncü büyük ülkesi İtalya’nın olası çıkışının doları daha da kuvvetlendireceğine işaret ediyor. Hatta euro/ dolardaki hareketin önce 1.04 ardından 1.03’ bile gündeme getirebileceğini söyledi. İkinci dönemeç ise Başkan Trump’ın iş başına geçmesi. Sağman, “Aralıkta Fed’den bir artışa artık kesin gözyle bakabiliriz. 2017 için ise Janet Yellen’ın gözü Trump’ta olur. Dolayısıyla aralıkta faiz artırsa bile 2017 için vereceği mesajda ‘ketum’ bir ton tutturabilir. İlk çeyrekte Trump’ın hareketlerne göre mart ayı gibi yeni sinyaller verir. 2017 için aslında piyasa şimdiden bir 25 baz puanlık artırımı daha fi yatlamış durumda” dedi. Veyis Fertekliğil ise Fed’den 2017’de 2-3 kere artırım olabileceğini düşünüyor.

Gedikli, ‘faizi artır’ baskılarını kınadı

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli, Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada Merkez Bankası’nın bağımsız olduğunu belirterek “Sürekli olarak faizi arttır hem de radikal arttır şeklinde baskı altına alan manipülatif yayınları kınıyorum. Tarih tekerrür etmesin! 2008 Durmuş Yılmaz,2014 Erdem Başçı faiz arttırmaları için yapılan algı operasyonları içerden ve dışardan yapılıyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti üzerinde oynanan oyunlara 15 Temmuz’dan sonraki süreçte ekonomik yoldan devam eden FETÖ maşalarına pabuç bırakmayız” dedi.

JP Morgan, Türkiye için ‘ağırlık azalt’ dedi

JP Morgan, Türk piyasaları için tavsiyesini “nötr”den “ağırlık azalt”a düşürdü. Bankanın Türkiye değerlendirmesinde, “Hisse değerlemeleri, geçmişe bakıldığında ucuz, ancak görebildiğimiz tek artı bu. Tahvil faizleri yükseliyor, banka kârları olumsuz etkilenecek. Kurun zayıfl ayacağını düşünerek Türk lirası için ağırlık azaltılmalı diyoruz. Siyasi durum yatırımcılarda soru işareti yaratmaya devam ediyor” denildi. JP Morgan, Türkiye ile eşdeğer ekonomilerden Güney Afrika piyasaları için tavsiyesini “ağırlık azalt”tan “nötr”e yükseltirken, Rusya için tavsiyesini ise “ağırlık artır” olarak korudu. JP Morgan gelişmekte olan ülkelerin yerel para birim tahvillerinde “ağırlık koru” tavsiyesi verirken, gelişmekte olan ülkeler arasında yerel Türk tahvillerinin “en az çekici görünüme” sahip olduğa dikkat çekti.

REKLAM ALANI