Dolar 32,3666
Euro 34,9608
Altın 2.325,60
BİST 9.125,95
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 21°C
Açık
İstanbul
21°C
Açık
Cum 23°C
Cts 21°C
Paz 21°C
Pts 23°C

Küresel ekonomide büyümeyi ‘orta sıklet’ şehirler sağlayacak

Küresel ekonomide büyümeyi ‘orta sıklet’ şehirler sağlayacak
22 Ağustos 2015 11:45
A+
A-

Küresel ekonomide büyümeyi ‘orta sıklet’ şehirler sağlayacak

Coğrafyası iyi olan işadamları bile haritada Surat, Foshan ve Porte Alegre’yi göstermekte zorlanabilir. Ancak gelecek 10 yılda bu şehirlerin küresel ekonomik büyümeye katkısı Madrid, Milano ve Zürih gibi şehirlerden daha fazla olacak

Küresel ekonominin son 50 yılda karşı karşıya kaldığı ekonomik krizlerle birlikte büyüme için yeni fırsatlar aranmaya başladı. ABD kaynaklı bu krizler Batı’da büyüme hızlarını yavaşlattı. Krizle birlikte gelişmiş şehirlerden de ümit bir ölçüde kesilirken, gözler gelişmekte olan ülke şehirlerine çevrildi. Gelişmekte olan ülkelerin önde gelen şehirleri bile artık yüksek rakamlarla büyümeyi unuttu. Ancak adını bile bilmediğimiz birçok şehir, ekonominin yeni motorları olarak gösteriliyor. Son yapılan araştırmalara göre büyümenin kaynağı artık ülkeler değil, ‘orta sıklet’ yani orta büyüklükteki şehirler olacak.

Gelecek 10 yılda gelişmekte olan ülkelerin sahne olacağı kentleşme dalgası küresel ‘tüketici sınıfını’ dörde katlayacak ve bunun sonucu olarak küresel ekonomik büyümenin neredeyse üçte biri gelişen ülkelerden gelecek. Bu da, yeni büyüme fırsatları kollayan iş dünyası liderleri için oldukça heyecan verici. Fakat iş dünyası yatırım stratejilerini belirlerken ‘gelişen ülkeler’, hatta yüksek potansiyel taşıyan ‘BRICS’ (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) gibi gruplar iş dünyasını yönlendirmekte yetersiz kalıyor.

2025’e kadar büyümeyi 440 şehir sırtlayacak 
Şirket yöneticilerinin dünyayı daha iyi analiz edebilmeleri ve bu gruplandırmaların ötesine geçebilmeleri için şehirlere odaklanmaları gerekiyor. Gelişen ülkeler tanımı artık fırsatların nerede yattığını tanımlamada yetersiz kalıyor. Kentleşmeye dayalı büyüme gelişen ekonomiler ya da BRICS gibi ülke grupları lensinden incelendiğinde araştırmalara göre kaynaklar doğru kullanılmış olmayacak.

Mckinsey Global Institute tarafından yapılan araştırmaya göre 440 gelişmekte olan şehir, bunların çok azı mega şehir olarak nitelendirilebilir, 2025 yılına kadar beklenen küresel GSYH artışının neredeyse yarısını gerçekleştirecek. Bu şehirlerin birçoğunun ismini belki de hiç duymadınız. Örneğin Foshan, Porte Alegre, Surat. Birçok işadamının ve şirketin büyüme planları listesine dahil etmediği bu şehirlerin aslında nüfusları 4 milyondan fazla ve büyük bir tüketici kitlesine sahipler. Hindistan’da Mumbai’nin 180 mil kuzeyindeki Surat ülkenin tekstil üretiminin üçte ikisini gerçekleştiriyor. Çin’de Guangdong Eyaleti’nde İnci Nehri’nin kıyısındaki Foshan, ekonomik açıdan Çin’in yedinci büyük şehri. Porte Alegre de, Brezilya’nın dördüncü büyük eyaletinin başkenti. Büyüme artık orta siklet olarak tanımlanan bu şehirlerde meydana geliyor. Araştırmalara göre, önümüzdeki 10 yılda bu şehirlerin küresel ekonomik büyüme katkısı Madrid, Milano ve Zürih gibi şehirlerden daha fazla olacak.

Bangkok ve Cakarta büyük potansiyele sahip
Araştırmalar, Londra ya da New York gibi ağır topların büyüme içinde payının azaldığını ortaya koyuyor. McKinsey Global Institute’a göre 2025’e kadar 600 şehir büyümenin üçte ikisini gerçekleştirecek ve bunların 440’ı gelişen ülkelerde. Bu 440 şehrin önemli bölümü de Çin’in yanı sıra Latin Amerika, Güney Asya, Güneydoğu Asya’da bulunuyor. Tianjin, Lusaka, Sana, Manila Wuhan, Belo Horizonte ve Daka bunlardan bazıları. Gelişmekte olan ülke şehirleri de birbirleriyle yarışıyor. Mesela, Tayland’ın başkenti Bangkok’un ve Endonezya’nın başkenti Cakarta’nın Hindistan’daki Yeni Delhi’den daha büyük bir potansiyele sahip olduğunu gösteriyor. Bu örnekler çoğaltılabilir. Vietnam’ın 7.123.340 nüfuslu en büyük şehri Ho Chi Minh ve Nijerya’nınen büyük şehri Lagos da Hindistan’daki Mangalore ile Urumçi’den daha çok fırsat sunan şehirler arasında. Bir başka örneğe bakalım: Bao Paulo, Pekin, Rio de Janerio ve Şanghay çamaşır yıkama ürünleri pazarında büyüme fırsatlarını hedef alan bir analizde en üst sıralarda yer alıyor fakat Lagos, Darüselam ve Dakka bu pazarlarda genç tüketici sayısının en hızlı yükseldiği kentler. Çin’de yoğurt tüketimine bakıldığında Jinhua ve Hefei gibi büyük kentelere oranla Wuhan’da tüketimin daha fazla olduğu dikkat çekiyor. Angola’nın başkenti Luanda, Gana’dan Kumasi, Nijerya’da Port Harcourt, Meksika’da Puebla ve Katar’ın başkenti Doha, hızlı büyüme beklenen orta sıklet şehirler arasında sayılıyor.

Yıllık tüketimleri 20 trilyon dolar artacak,
Tüketici sınıfı, McKinsey Global Institute tarafından, günlük harcanabilir geliri 10 dolardan ya da yıllık 3600 dolardan fazla olan kişiler olarak hesaplanıyor. Kuruluşa göre gelişmekte olan şehirlerde gelecek 10yılda 1 milyar kişi daha tüketicisi sınıfına katılacak ve bu gruptaki nüfus 2.6 milyara ulaşacak. tüketici sınıfına yeni eklenenlerin 600 milyonu ise gelişmekte olan 440 şehirde yaşacak. Bu da küresel ekonomide önemli bir dönüşüme yol açacak. 2025’te söz konusu 440 şehirde tüketici sınıfının toplam içindeki payının, 2010 yılındaki yüzde 55 seviyesinden yüzde 80’e tırmanacağı tahmin ediliyor. 2025 yılına kadar kentlerde tüketicilerin yılda 20 trilyon dolar daha fazla harcayacağı hesaplanıyor. Üstelik bu rakama, büyüyen kentsel nüfusun artan gereksinimlerini karşılamak amacıyla yapılması gereken fiziksel sermaye yatırımları dahil değil. McKinsey Global Institute, şu an 10 trilyon dolar şehirlerdeki fiziki altyapı yatırım gereksiniminin 2025’te 10 trilyon dolar daha artacağını ve bunun önemli bir kısmının gelişen ülkelerde gerçekleşeceğini öngörüyor. bu da gelecek 10 yılda gelişen ülkelerde tüketim ve yatırımların 2025’te küresel ekonomiye yılda 30 trilyon dolar daha fazla enjekte edilmesi anlamına geldiğini belirtiyor. Gelişen ülkelerde büyümenin hızı şaşırtıyor. Toplam nüfusları 2.5 milyar kişiyi bulan Çin ve Hindistan, kişi başına gelirini art arda 12 yıl ve 16 yılda ikiye katladı. İngiltere sanayi devrimine 18. yüzyılda 10 milyondan daha az kişiyle başlamış ve kişi başına gelirini ikiye katlaması 150 yıldan fazla sürmüştü.

İstanbul ‘mega şehirler’ arasında
McKinsey’in en büyük 440 gelişen şehir listesinde 20 tane meg aşehir bulunuyor. Bunlar arasında İstanbul, Şanghay, Sao Paulo, Lagos gibi şehirler var. Bu mega şehirler, 2015 yılında yılda 5.8 trilyon dolarlık ekonomi yaratıyor olacak ve yıllık büyümeleri ortalama yüzde 7.6 olarak gerçekleşecek. Ancak nüfusları 200 bin ila 10 milyon arasında değişen orta sıklet şehirler, yılda ortalama yüzde 8’in üzerinde büyüme gerçekleştirecek ve 2025 yılında küresel büyümeye katkıları 17.7 trilyon dolar olacak. Bu grupta Çin’i 236 şehir temsil ediyor. Bu dinamik grup içinde Latin Amerika’dan 57, Hindistan dahil olmak üzere Güney Asya’dan 36 şehir bulunuyor. Afrika ile Ortadoğu 39 şehirle bu listede varlık gösteriyor.

 

REKLAM ALANI