Dolar 32,3134
Euro 35,1082
Altın 2.292,61
BİST 9.049,80
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Açık
İstanbul
20°C
Açık
Cum 23°C
Cts 21°C
Paz 21°C
Pts 23°C

Kurdaki yükseliş Merkez Bankası’nı çaresiz bırakabilir

İntegral Menkul Değerler Araştırma Departmanı Analisti
16 Ocak 2014 11:36

Tuğba Özay

2013 yılının ikinci yarısı itibari ile hem küresel piyasalarda hem de yurtiçi piyasalarda yaşanan gelişmeler, özellikle Türkiye gibi cari açık sorunu olan ve politik risklerden etkilenip para biriminde de değer kaybını anında yansıtan gelişmekte olan ülkeler için zorlu bir süreç oldu. FED’in taperinge başlamasıyla paranın gelişmekte olan ülkelerden çıkıp gelişen ülkelere geri dönmesinin yanı sıra, bu ülkelerde yaşanan politik riskler, ülkelerin para birimleri üzerinde baskı oluşturmaya devam ederken Merkez Bankalarını da çaresiz bırakmakta.

 17 Aralık operasyonu sonrası politik risklerin ön plana çıkması 16 Ocak tarihi itibari ile kayıpların artmasına neden olurken, TL, Dolar karşısında yüzde dokuz, Euro karşısında ise yüzde sekiz kayıp yaşadı ve 2,2120 seviyelerini test etti. Son PPK toplantısında Erdem Başçı kura faiz ile müdahale etmeyeceğini ifade etmiş olsa da, döviz satım ihalelerinin sınırlı etki yapması, kurun yükselişe devam etmesi halinde bütçe açığını arttıracağından, 21 Ocak’ta gerçekleştirilecek PPK toplantısında Merkez Bankası’ndan yeni bir hamle gelebilir. FED’in taperinge başlaması ve önümüzdeki aylarda yeniden tahvil alımlarında azaltıma gidecek olması da hem TL üzerindeki hem de Merkez Bankası üzerindeki baskıyı artıracaktır.

Kurdaki artışın önlenmesi makroekonomik dengeler açısından önemli

Türkiye ekonomisi için mevcut koşullara baktığımızda, enflasyondaki artış, cari açıktaki artış, kurdaki yükseliş ve politik istikrarın sağlanamaması TL’yi baskılamaya devam ederken, kayıplarımızın diğer gelişmekte olan ülkelerden daha hızlı artmasına sebep olduğunu görüyoruz. Maliye Bakanı, kurlardaki on puan artışın, enflasyonu 1.5 puan artıracağını ifade ediyor. Üretimde ithal aramalı ve hammadde oranı yüksek olduğu için, elbette kur artışı girdi fiyatlarını artıracaktır. Ne var ki kur artışı bir defa için maliyetleri artırır. Önce ÜFE artar, sonra perakendeye yansır. Fiyatlar genel seviyesi bir noktada oluşur. Enflasyon ise sürekli fiyat artışı demektir. Bu durum da istikrarsız bir ekonomide ve rekabet şartları çalışmayan ve oligopol yapıların olduğu bir piyasada oluşur.

Enflasyonu artıracak tek etken kur değil elbet. Son dönemlerde gündeme gelen ÖTV zamlarının da kalem kalem hesap edildiğinde enflasyonu 1 ile 1,3 puan yükseltici etkisi olduğunu görüyoruz. Bu durumda da Merkez Bankası’nın 2014 yılı için öngördükleri yüzde 6,7 oranındaki yılsonu enflasyon hedefini yüzde 7,5-8 aralığına doğru, yukarı revize etmeleri gerektirebilir. Ancak bugünkü konjonktürde ve bugünkü istikrar sorunu içinde, kur artışının enflasyona ne kadar yansıyacağını hesap etmek imkanı sınırlı.

2014 bütçesinde, dış borç karşılığı ortalama 2.00 TL olarak hesap ediliyor. Kurlar şimdiden bu kur üstünde gerçekleşti bile. Bu anlamda kur artışı 2014 yılı bütçe açığını artıracaktır. Nihayet kur artışı TL olarak, dış borç yükünü de artıracaktır. Türkiye’nin 130 milyar Dolar olan bir yıl veya daha kısa vadeli borcu doğrudan, 372.6 milyar Dolar olan toplam borcu da zaman içinde artmış olacaktır.

 TRY 2,2120 ile Dolar karşısındaki kaybını yüzde 24’e taşıdı

Kur seviyelerinde yaşanan yükselişin ardından gözler Merkez Bankası ve bankanın alabileceği muhtemel kararlara çevrildi. USD/TRY 16 Ocak tarihi itibari ile yeni tarihi rekor seviyesi olan 2,2120 seviyelerini test ederek, 2013 yılından bu yana dolar karşısındaki kaybını yaklaşık yüzde 24’e taşıdı.

grafik

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu 21 Ocak’ta toplanıyor olacak. Mevcut koşullar değerlendirildiğinde o döneme kadar TL’deki seyir çok kritik olacak. Son dönemde kur ve enflasyon tarafında yaşanan gelişmeleri de göz önünde bulundurursak, bu toplantıda Merkez Bankası’nın faiz koridorunun üst bandında (yüzde 7,75’te)  artışa gitmesi söz konusu olabilir. Dolayısıyla 21 Ocak’ta gerçekleştirilecek toplantı TL açısından kritik önem taşımakta.

 

 

REKLAM ALANI