Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 13°C
Yağmurlu
İstanbul
13°C
Yağmurlu
Cts 19°C
Paz 20°C
Pts 21°C
Sal 23°C

“Kredi genişlemesi ile büyüme sürdürülebilir değil”

“Kredi genişlemesi ile büyüme sürdürülebilir değil”
07 Şubat 2020 10:33
A+
A-

TÜSİAD’ın Olağan Genel Kurul Toplantısı, 6 Şubat Perşembe günü Sabancı Center Konferans Salonu’nda düzenlendi. Genel Kurul toplantısının açılış konuşmaları TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski tarafından gerçekleştirildi. Genel Kurul gündeminin ardından, iklim değişikliği konusunu iş dünyası perspektifinden ele alan “İklim Değişikliği ve Ekonomi” başlıklı bir panel düzenlendi. Panelde iklim değişikliği konusunun iş dünyası açısından kritik önemi, ulusal ve uluslararası kurumlardan konuşmacılarla, rekabet gücü, finansman ve ticaret politikaları eksenlerinde ele alındı.

TÜSİAD'dan 'yeni ekonomik program' vurgusu

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kaslowski, “Önümüzde kredi büyümesine değil, verimlilik artışlarına odaklanılması gereken bir süreç var. Üzerinde mutabakat sağlanmış ve günün küresel koşullarını göz önünde bulunduran bir ekonomik program, geleceğe umutla bakmamızı sağlar” dedi.

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, üzerinde mutabakat sağlanmış ve günün küresel koşulları da göz önünde bulunduran bir ekonomik programın, geleceğe umutla bakılmasını sağlayacağını söyledi. Sadece kredi genişlemesi ile büyümenin sürdürülebilir olmadığını vurgulayan Kaslowski, “Önümüzde kredi büyümesine değil, verimlilik artışlarına odaklanılması gereken bir süreç var. Bu odaklanma, özel sektör adına kararlar alarak değil, özel sektörle beraber adımlar atılarak gerçekleştirilebilir. Üzerinde mutabakat sağlanmış ve günün küresel koşullarını da göz önünde bulunduran bir ekonomik program, geleceğe umutla bakmamızı sağlayacaktır. Bu programın ana bileşenleri mutlaka istişare ve reform olmalıdır” diye konuştu.

“Kredi genişlemesi ile büyüme sürdürülebilir değil”

Ekonomide, bir nebze daha iç açıcı haberlerle bu yıla başlandığını dile getiren Kaslowski, geçen yıl iç talepte görülen daralmanın, bu yıl yerini hafif toparlanmaya bıraktığını belirterek, şöyle devam etti: “Tüketimde hareketlenme olduğunu görüyoruz. İnşaat başta olmak üzere, krizden derin şekilde etkilenen sektörlerde ise toparlanma daha uzun zaman alabilir. 2019’u, sıfırın biraz üzerinde, cüzi sayılacak bir büyüme hızıyla kapatıyoruz. 2020 yılında istihdam sorunumuz açısından yeterli olmayacaksa da daha yüksek bir büyüme bekliyoruz. Bu büyümenin bileşenleri, kamu harcamalarındaki artış ve özellikle kamu bankalarının bilançolarındaki genişlemeden oluşuyor. Diğer yandan, faizlerin düşmesi ile özel bankaların da tüketici kredi talebi karşılamaya başladığını görüyoruz. Geçmiş tecrübelerimizden de biliyoruz ki, sadece kredi genişlemesi ile büyüme sürdürülebilir değil. Bu tür büyümeler, verimlilik artışı getirmiyor. Yalnızca talebi artırarak ekonominin ısınmasına, yükselen enflasyon ve borç sorununa yol açıyor.”

“Makul bir program için koşullar uygun”

Kaslowski, bu yıl bu etkilerin belki hafif olacağını, belki de kısa vadede olumsuzluğa dönüşmeyeceğini ancak uzun vadeli etkilerinin iyi değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti. Makul bir programın uygulanabilmesi için uygun koşulların bulunduğuna işaret eden Kaslowski, “Önümüzde yaklaşık 4 senelik seçimsiz bir dönem var. ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşına bir ara verildi. Her ne kadar uluslararası finans kuruluşlarının bu yıl dünya için öngördüğü büyüme tahmini, bir nebze düşürüldüyse de dünya ekonomisinde veya finansal piyasalarda bir duraklama veya daralma beklenmiyor” diye konuştu.

‘Serbest piyasa’dan vazgeçilmemeli

Yabancı sermayenin Türkiye’ye daha yüksek miktarlarda akması ya da jeopolitik risklerin azalmasının, bazı uygulamaların gözden geçirilmesi gerekliliğini ortadan kaldırmadığını ifade eden Kaslowski, “Ekonomimizde, serbest piyasa ilkelerinin tam olarak uygulanmasından vazgeçilmemeli” dedi.

TÜSİAD YİK Tuncay Özilhan:
Kalıcı ve sağlıklı piyasa koşulları bir an önce sağlanmalı

Ekonomik anlamda 2020 yılına geçmiş yıllara oranla biraz daha iyimser girdiklerini aktaran TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Tuncay Özilhan da “Gerek ülkemizde gerekse dünyada ekonomik endişeler biraz daha azalmış, iş dünyasının beklentileri biraz daha iyileşmiş durumda. Dünya ekonomisinin bu yıl 2019’a oranla bir miktar hızlanması bekleniyor. Dünya ekonomisindeki olumlu hava, ülkemizi de olumlu etkiliyor. Enflasyon rekor yüksek seviyelerden indi, TL’deki istikrarsızlık azaldı ve CDS primlerimiz düştü. Reel ekonomi de bir nebze nefes aldı. Faizlerin düşmesiyle kamu bankaları öncülüğünde başlayan kredi büyümesine özel bankalar da katıldı. Tüketici kredilerindeki artış ertelenen iç talebi geri getiriyor. Büyümedeki canlanma bir süre sonra istihdam artışına da yol açacaktır” diye konuştu.

2020’de ekonomiye hakim olan bu iyimserlikte olağanüstü tedbirlerin önemli bir etkisi olduğunu belirten Özilhan, “Olağanüstü uygulamalar normalleşirse ekonomimiz normalden giderek uzaklaşır, öngörülebilirlik azalır. Bu nedenle umarım kalıcı ve sağlıklı piyasa koşulları bir an önce sağlanır. Ayrıca, başta jeopolitik riskler olmak üzere orta vadede bir dizi gelişme bu havayı bozabilir” dedi.

REKLAM ALANI