İslam ülkeleriyle işbirliğine gidiyor

PTT Genel Müdürlüğü’nde düzenlenen işbirliği protokolünün imza töreninde konuşan Tural, İİT’ye üye 57 İslam ülkesinin, posta özelinde eğitim ve teknik alanlarla birlikte en iyi uygulamaların karşılıklı paylaşımı, uzman mübadelesi ile karşılıklı alt ve üst yapıların uyumlulaştırılmasına yönelik bugüne kadar herhangi bir oluşumun olmadığını kaydetti.

Tural, imzalananprotokolle işbirliğinin ilk adımını attıklarını belirterek, “Bu protokol, işin başlangıcının başlangıcı olacak. İlk etapta en uygun alan eğitim alanı gibi gözüküyor. Bizim de ilk aşamadaki hedefimiz eğitimle bu işe başlamak” dedi.

İslam Ülkeleri İstatistik Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi’nin (SESRIC) İİT’nin bir alt kuruluşu olduğunu kaydeden Tural, “İİT’ye üye ülkeler arasında işbirliğinin sağlanmasına yönelik bir yapı oluşturma çabamız var” şeklinde konuştu.

Tural, İİT’nin var olan ve çalışan bir yapı olduğunu vurgulayarak, bu yapı içerisinde postanın olmamasının bir eksiklik olarak değerlendirildiği için bu adımı attıklarını söyledi.

SESRIC aracılığıyla, İİT üyesi ülkelere çok rahat ulaşarak, seslerini, niyet ve arzularını ulaştırabileceklerine dikkati çeken Tural, “Ben bu oluşumun hem İİT’nin hem de PTT’nin görev ve alanlarıyla ilgili olarak üye ülkelere önemli katkılar sağlayacağını düşünüyorum. İyi niyetle gayet halisane bir oluşum içerisine girdik. Ben Allah’ın hiç bir zaman bu tür oluşumları, bu tür girişimleri başarısız yapmayacağına inanıyorum. Gayet iyi niyetle ortaya konulan bir oluşum. SESRIC’le birlikte güzel işler yapacağımıza inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Tural, PTTBank alanında yapmış oldukları atılımların ve teknolojiyi kullanarak insanların kullanımına değişik hizmetleri sunuyor olabilmenin çok önemli olduğunu ifade etti. Türkiye’deki PTTBank olgusunun dünyanın hiçbir yerinde olmadığına dikkati çeken Tural, “PTTBanklar dünyada var ama banka olarak ayrılmış ve belli bankacılık hizmetlerini sunuyor. Bizimki gibi 4 bin 500 işyeri ağını diğer özel ve kamu kurum, kuruluşlarının hizmetine sunan başka bir uygulama dünyada yok” dedi.

Bu sistemin aynı zamanda devlet ve özel sektörün iş ve işlemlerini taşradaki en ücra köşelere kadar aynı hizmet kalitesinde sağladığını kaydeden Tural, İslam ülkelerine bu alanda örnek olabileceklerini söyledi.

Tural, kendilerinin iyileştirmesi gereken alanların da bulunduğunu belirterek, bunlardan en önemlisinin mektubun teslim alındığı günden dağıtılmasına kadar olan sürenin kısaltılmasına yönelik çalışmalar olduğunu dile getirdi. Bu konuda kendilerinin de projeleri olduğunu anımsatan Tural, ancak bu nokta da dışarıdan da destek alabileceklerini belirtti.

Tural, yaşayan kuruluşların yaşayan kişiler gibi her zaman eğitim ve öğretime ihtiyaç duyduğunun altını çizerek, kurumların ben herşeyi biliyorum diyerek yola devam etmelerinin mümkün olmadığını vurguladı.

Tural ayrıca, SESRIC ile imzaladıkları protokolün birilerine bir şeyler öğretme değil, karşılıklı “öğrenişim” olduğunu belirterek, işbirliği kelimesinin özünde de bunun olduğunu dile getirdi.

SESRIC Genel Direktörü Savaş Alpay da bu işbirliğinin büyük bir potansiyel barındırdığını kaydederek, İslam İşbirliği Teşkilatı’na üye olan ülkelerin posta hizmetleri konusunda dünya ortalamasının gerisinde olduğuna dikkati çekti.

Projeyle, Türkiye’nin ve bazı diğer ülkelerin olumlu tecrübelerini teşkilattaki diğer ülkelerle paylaştırmayı hedeflediklerini ifade eden Alpay, projeye eğitim programlarıyla başlayacaklarını, bu kapsamda anket yoluyla ihtiyaç ve kapasitelerin belirleneceğini dile getirdi.

Alpay, bu sürecin tamamlanmasının ardından uzman değişimi yöntemiyle etkili bir eğitim modeli kurmayı planladıklarını söyledi.

Eğitimle başlayan işbirliği sürecinin uzun vadede ileri boyutlara taşınabileceğini belirten Alpay, “Bu sürecin uzun vadede organizasyonel bir yapıya dönüşmesi kuvvetle muhtemel. İİT üyesi 57 ülkenin posta birlikleri arasında uluslararası bir organizasyon kurulması hedeflerimiz arasında yer alıyor” diye konuştu.

Alpay, bu durumun birkaç senelik bir işbirliği ve eğitim modellerinin işler hale getirilmesinin ardından söz konusu olabileceğini de belirterek, bu süreç içerisinde eğitimler haricinde küçük çalıştayların da söz konusu olabileceği bilgisini verdi.

İslam ülkelerinin postacılık hizmetleri noktasında da bilgi veren Alpay, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“İslam ülkelerindeki posta hizmetlerine bakıldığında posta erişimi noktasında üye ülkelerimizin dünya ortalamasının altında kaldığını görüyoruz. Örneğin Afrika’da nüfusun ancak yüzde 20-21’lik kısmı gönderileri evinde teslim alabiliyor. Bu oran sanayileşmiş ülkelerde Asya ve Pasifik Bölgesi’nde yüzde 90’ın üzerinde. Arap ülkelerinde nüfusun yüzde 61’ine posta erişimi sağlanırken Türkiye’de bu oran son yıllarda yüzde 97’lere yükselerek dünya ortalaması olan yüzde 83’ün üzerine çıkmıştır. Posta hizmetlerindeki kalite göstergesi olan verilere baktığımızda ise her bir posta görevlisinin dünyada ortalama 1308 kişiye hizmet sunduğunu görüyoruz, bu rakam Afrika’da 14 bin 700’lere çıkıyor. Arap ülkelerinde de bu rakam yine dünya ortalamasının neredeyse iki katı, 2 bin 869 kişiye bir posta görevlisi hizmet ediyor. Avrupa ve sanayileşmiş ülkelerde bu oranlar 500’lü sayılarla ifade ediliyor. Dolayısıyla burada ciddi bir mesafe alınması gerektiği ortada.”