İngiltere’nin yeni başbakanı piyasalarda nasıl algılanıyor?

Brexit kararının ardından suların durulmadığı İngiltere’de yeni Başbakan Teressa May bugün görevi devralıyor. İngiltere gibi bir ekonominin Avrupa Birliği’nden çıkış kararı ve buna bağlı olarak bu ülkede yaşanan gelişmeler pek tabi ki piyalalarda fiyatlanmaya devam ediyor. Destek Yatırım Menkul Değerler Araştırma Müdürü Murat Tufan, May’in adının başbakan olarak açıklanmasının ardından ilk olarak yükseliş kaydeden Sterlin’in, ülkede yaşanan çalkantılar sebebiyle önümüzdeki dönemde düşmesi beklentisinin hâkim olduğunu kaydetti. Tufan, Avrupa Birliği’nde yaşanan tüm “exit” tartışmalarının ise altına yaradığını belirtti.

Küresel Piyasalarda İyimserlik Hakim

Geçtiğimiz hafta ABD tarafından beklentilerin çok üzerinde açıklanan Tarım Dışı istihdam verisi ve ardından İngiltere’de Therasa May’in başbakanlığa tek aday olarak gösterilmesi sonrasında politik belirsizlik sürecinin kısa vadeli son bulması ve Japonya’da Shinzo Abe’nin yeniden seçilmesi ile ekonomik teşviklerin genişletileceği beklentileri küresel piyasalarda iyimserliğe neden oldu.

Tüm bu gelişmeler kısa süreli de olsa iyimserliğin hakim olmasını sağlasa da önümüzdeki dönem bir çok bilinmezin masada olduğunu söylemeliyim. Özellikle İngiltere’yi Brexit kararı sonrasında uzun bir siyasi süreç bekliyor ve bu dönemde gelebilecek negatif haber akışı küresel piyasalardaki kırılganlığı artıracaktır. Bir başka Avrupa ülkesi İtalya’nın 360 milyar Euro’ya yakın batık kredi tutarı ve yüksek işsizlik oranı, piyasalarda şimdiden tedirginlik yaratmaya başladı. Önümüzdeki günlerde sanırım bu ve buna bağlı gelişmeleri daha sık konuşuyor olacağız. Tüm bu gelişmeler tabi ki altına yarıyor. Bildiğiniz gibi altın yıl içerisinde %35’in üzerinde getiri sağlayarak yatırımcıların yüzünü güldürdü ve yılın ilk yarısını en çok kazandıranlar listesinde bir başka emtia olan gümüşün ardından 2. sırada tamamladı. Bu kazançların nedenlerinin en başında ABD Merkez Bankası Fed’ in yıl içerisinde yapmayı planladığı faiz artış sayısının önce 4, sonra sırasıyla 3 -2 -1 olarak bir nevi geri sayım şeklinde aşağı yönlü revize etmesi altına yaradı. Fed’ in güvercin duruşunun yanı sıra artan küresel riskler, ekonomilerde yaşanan resesyon ve siyasi gündem altının yükselişinin diğer nedenleri arasında yer aldı. Bundan sonraki süreçte, İtalyan bankalarının durumu, İngiltere’nin birlikten ayrılma sürecinin zorlu olacağı beklentisi, Nexit, Frexit ve diğer bir çok ‘’exit’’lerin, Avrupa’da her an ortaya çıkabileceği beklentisi yılın geri kalanında altın için yukarı yönlü hareketin bir diğer önemli nedeni olarak karşımıza çıkıyor.

Altında düşüşler sınırlı kalır

Kısa vadeli olarak, İngiltere’de May isminin kesinleşmesi ve Japonya’da Abe’nin seçilmesinin ardından teşvik beklentileri altına satış getirmiş olsa da, 1320 seviyesinde kalıcılık sağlaması durumunda 1375 -1400 dolar ons bazında gündeme gelebilir. Gram altında ise kur tarafında geri çekilmelerin sınırlı kalması, yeni rekor seviyelerinin her an kapıda olduğunu gösteriyor. Saymış olduğum negatif haber akışının piyasalarda yer bulması altını ons bazında daha da güçlendirecektir. Bundan dolayı 125 TL seviyesinin altındaki fiyatlamalarda 120 TL ana destek seviyesi olsa da, 120 TL altında kalıcılık sağlanmasını kısa vadede çok fazla mümkün görmüyorum. Cuma sabahı TSİ 05:00’te açıklanacak Çin 2. Çeyrek büyüme verisi oldukça kritik ve beklentilerin altında gelirse, bu rakam altın için yuları yönlü hareketlerin devam etmesini sağlar !

Pound önümüzdeki 3 -6 dönemde zayıf seyreder

May isminin kesinleşmesi kısa vadeli poundu primlendirmiş olsa da İngiltere’deki siyasi gündem ve Britanya adasındaki diğer ülkelerde yasanabilecek politik ve ekonomik süreç, pound üzerinde baskı yaratmaya devam edecektir. Sterlin/TL kurunda 3.80 seviyesi psikolojik öneme sahip ve bu seviyenin altındaki tüm fiyatlamalar bizi 3.75- 3.73’e götürebilir. Kısa vadeli olarak her ne kadar 3.88- 3.90 dirençlerini hedef haline gelmiş olsa da orta vadede pound için bir çok bilinmez olduğu su götürmez bir gerçek. Teknik olarak 3.70 seviyesinin altını yakından izlemek gerekiyor. Kur eğer bu seviyenin altında fiyatlanırsa düşüşler hız kazanabilir.

Borsa İstanbul’da ise küresel borsalarda yaşanan iyimserlik fiyatlamasının yaşandığını görüyoruz. Özellikle 80 Bin psikolojik seviyesinin üzerinde çıkması borsanın yakın dönmede 83.500 -85.000 dirençlerini hedefleyebileceğini gösteriyor. Brexit endişelerinden dolayı küresel merkez bankalarının para politikaları daha fazla genişlerse bu durum orta vadede Bist100’ü desteklemeye devam eder ve yakın tarihteki zirve seviyesi 86930’lerde endekste hedef haline gelebilir. Yani dış politikada normalleşme adımları ve önemli Merkez Bankalarının genişlemeci para politikalarını artırabilecekleri beklentileri önümüzdeki dönem borsaya yeni direnç seviyelerine ulaştırabilir.

Dolarda düşüş devam eder mi?

Piyasalardaki tüm bu olumlu gelişmeler doları aşağı çeken bir etki yaratsa da Doların uzun vadeli yönünün değiştiğini söylemek şuan için erken olabilir. Her fırsatta piyasaların önüne sunulan yeni belirsizlik hikayeleri ve yeni risk algıları TL varlıklarını kırılgan yapmaya devam ediyor. Bu da Dolarda düşüşlerin sınırlı olması anlamına geliyor. Teknik görünümde ise 2.8730-2.8500 aralığı kritik bir destek bölgesi olarak karşımıza çıkıyor. Bu bölge üzerinde kalındığı sürece kur tarafında yön yine yukarı dönebilir. Haftalık gelişmelere bağlı olarak 2.9150 direnci aşılırsa tekrardan 2.9380-2.9550 seviyeleri gündeme gelebilir.