Dolar 32,5882
Euro 34,7936
Altın 2.508,04
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 14°C
Yağmurlu
İstanbul
14°C
Yağmurlu
Cts 20°C
Paz 21°C
Pts 23°C
Sal 22°C

Faiz 29 Ocak öncesine dönmeli

Faiz 29 Ocak öncesine dönmeli
24 Haziran 2014 08:56
A+
A-

nihat_zeybekci_650_8Merkez Bankası’nın faizleri bir an önce indirmesi gerektiğini dile getiren Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, faizlerin 29 Ocak tarihindeki seviyenin altına inmesi gerektiğini dile getirdi.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, faizin bir an önce 29 Ocak’taki seviyesinin altına inmesi gerektiğini söyledi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)’nin düzenlediği “İhracatın Finansmanı” konulu toplantıda Merkez Bankası’nın bugünkü toplantısıyla ilgili soruları yanıtladı. Zeybekci, “Faizlerin bir an önce 29 Ocak seviyesinin altına doğru inmesini bekliyoruz” dedi. Zeybekci, “Türkiye’de kimsenin faizlerin yüksek olmasını isteyeceğini zannetmiyorum. Yüksek faiz demek üretmemek demek. Yüksek faiz demek enfl asyon demek. Yüksek faiz demek istihdamın düşmesi demek. Yüksek faiz demek büyümenin düşmesi demek. Yüksek faiz demek Türk Lirası’nın aşırı değerlenmesi demek. TL talebinin artması ve ihracatın negatif yönden, ithalatın pozitif yönde etkilenmesi ve dolayısıyla cari açığın artması demek oluyor. Bu yüzden faiz oranlarının 29 Ocak’ta çıkarılan seviyesinin altına inmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi. Zeybekci, “Merkez’den beklentimiz piyasayı arkadan takip etmemesi, faizleri piyasanın önünde aşağı çekmesi” diye konuştu.

Toplantının açılış konuşmasın da ise Zeybekci, Türkiye’nin milli gelir rakamları ve hedefl eri hakkında şunları anlattı: “Türkiye bu sene yüzde 4 oranında büyümeye de devam edecek. Neden? İhracatımız yüzünden. TL’nin şu an geldiği değer, ihracatı teşvik edici, gereksiz ithalatı da cazip olmaktan çıkarıcı bir seviyeye geldi. ”

Yatırımın finansmanına ‘havuz’

Zeybekci, başka ülkelerde yatırımların finansmanı ile ilgili çok daha farklı amaçlarla kullandıkları havuz sistemin Türkiye’de de kurulmak üzere olduğunu söyledi. Zeybekci, “Klasik Eximbank anlayışından çok daha farklı. Biz artık üçüncü ülkelerde ihtiyaç duyulan bir altyapı yatırımını, çok uzun vadede, sürdürülebilir bir şekilde, vahşi bir kapitalizm yaklaşımıyla değil, bizim kültür coğrafyamıza yakışır şekilde yeni enstrümanlarla gideceğiz. Türkiye böyle bir kaynağı yaratabilir. Orada yarattığımız 10 birimlik bir finansmanla yaklaşık olarak 30 birimlik bir hacim sağlayabiliyoruz” dedi.

Yüksek teknolojinin ihracat içindeki payının az olduğunu ifade eden Zeybekci, “Türkiye’nin cari açık problemi yoktur, Türkiye’nin Ar-Ge ve inovasyon problemi vardır. Bu bilinçle ihracat finansmanımızı öncelikle Ar-Ge’de, tasarımda, Türkiye’nin marka haline getirilmesinde, Türkiye’nin dünyada tanıtılmasında ve pazarlamasında görüyoruz. O yüzden bu alanda da çok önemli çalışmalarımız var” ifadelerini kullandı.

Irak’ta son dönemde yaşanan gelişmelere ilişkin de görüşleri sorulan Zeybekci, “Girişte biraz düşme var Irak’ın güneyine doğru. İhracatımız, ekonomimiz tabi ki tedirgin” diye konuştu. Zeybekci, birinci sırada orada tutulan vatandaşların canlarından, ikinci olarak da oraya yapılan ihracatın yavaşlamasından duydukları tedirginliklere işaret ederek, “İhracat kalemlerimizin kesintiye uğraması elbette o bölgede ekonomik olarak bizi etkiler ama cari açığımız etkilenir mi derseniz, OVP hedefl erimizi bozucu, kırıcı bir etkisinin olacağına, büyüme için de bir etkisi olacağına inanmıyorum” dedi.

Merkez ihracat dostu politika yürütmeli

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ise ihracatçılar için önem teşkil eden finansman maliyetlerinin düşürülmesi için Merkez Bankası’nın ihracatçı dostu politikalar yürütmesi gerektiğini belirterek, “Halbuki son dönemde Merkez Bankası’nın sadece faiz kararları ile gündeme geldiğini görüyoruz” dedi. Büyükekşi, finansman konusunun, ihracatçılar için son derece önem taşıyan kritik bir konu olduğunu, tam anlamıyla bir darboğaz teşkil ettiğini söyledi. Dünya Bankası’nın son yayınladığı Türkiye Dış Ticaret raporunda da finansa erişimin her düzeydeki şirketler için bir sorun olduğunun ortaya konulduğunu hatırlatan Büyükekşi, “İlk 5 ayda ihracatımızı yüzde 8 artırdık. Mayıs ayı toplam mal ihracatı, önceki yıllardaki tüm mayıs ayı rakamlarını geçerek Cumhuriyet tarihi rekorunu kırdı. Haziran ayının ilk 20 günü itibariyle de yüzde 12’lik bir artış oranı yakaladık. Yılın ilk yarısını da inşallah yüzde 10’luk bir artış ile tamamlayacağız” diye konuştu. Madalyonun öbür tarafına da bakmanın gerekliliğine işaret eden Büyükekşi, “İhracatta yaşanan olumlu tempo, ihracatçılarımızın yaşadığı sorunların üstünü örtmemeli. Buzdağının görünmeyen kısmına her zaman odaklanmalıyız. İşte bu yüzden finansman konusu bizim için büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı.

Gözler Merkez’de

Piyasada gözler Merkez Bankası’nın faiz kararında. PPK kararı bugün saat 14:00’te yapılacak açıklama ile duyurulacak. Ekonomistler politika faizinde ağırlıklı olarak 50 baz puan indirim bekliyor. 20 kurum ile yapılan ankette bir kurum hali hazırda yüzde 9.50 seviyesinde olan politika faizinde 25 baz puan, 16 kurum 50 baz puan, üç kurum ise 75 baz puan indirim bekliyor. Piyasada ‘indirim olmayacak’ diyen ekonomist bulunmazken Başkan Erdem Başçı geçen ay politika faizinde yapılan 50 baz puanlık indirimin ardından ölçülü faiz indirimlerinin devam edebileceği sinyalini vermişti. Başçı, Konya’daki konferansta ise ölçülü faiz indiriminin 25 – 50 ya da 75 baz puan olduğunu belirtmişti.

EKONOMİ AJANDASI

REKLAM ALANI