Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 13°C
Yağmurlu
İstanbul
13°C
Yağmurlu
Cts 19°C
Paz 20°C
Pts 21°C
Sal 23°C

Eyvah Çalışanlarım Çıldırdı!

25 Temmuz 2013 13:41 | Son Güncellenme: 25 Temmuz 2013 13:45

Yeliz Sarıçam

İşleriniz bir türlü doğru gitmiyor ve istediğiniz performansı yakalayamıyor musunuz?

Her işiniz acil ve sorunlu mu?

Çalışanlar her türlü sorun için kendi yöneticisine gitmek yerine firma sahibinin yani sizin kapınızı mı çalıyor?

Sorunlar karşısında düzeltici ve önleyici faaliyetler düzenleyemiyor ve sadece günü mü kurtarıyorsunuz?

Çalışanlarınız arasında çekişmeler ve iletişim problemleri mi var?

Yukarıda bulunan sorulara evet diyorsanız kendinizin sebep olduğu bir kaos ortamını idare ediyorsunuz demektir.

Genellikle aile şirketlerinde yaygın olan bu durumun meydana gelmesindeki en önemli etken,  şirket sahibinin, sistemin işlemesi için dönmesi gereken çarkları yağlayıp arada bir kontrolünü yapmak yerine çarkı çeviren mekanizmanın ta kendisi olma isteğidir.

Sürecin her aşamasında var olan firma sahibi, organizasyon içerisindeki hiyerarşik yapıyı bozarak, yöneticilerinin yerine işle ilgili her hangi bir durumu sorgulamak için personel ile birebir muhatap olmaktan hiçbir rahatsızlık duymaz.

Orta kademe yöneticisinin fonksiyonunu yitirmesine neden olan bu durumun neticesinde direk patronla muhatap olan personel, işle ilgili sorunlardan tutun da yaptığı işleri raporlamaktan iznine kadar her türlü durumda patronunun kapısını çalar.

Kontrol mekanizması gerçekte işlemeyen firmadaki her personel firma sahibi ile olan ilişkilerine ve aldığı cesarete bağlı olarak kendi şahsi krallığını ilan eder. Çalışanlar ve departmanlar arasında bazen gizli bazen de açık çekişmeler artar. Her departman kendi başına hareket ettiği,  iletişim problemleri arttığı için süreçler arasındaki ahenk bozulur.  İş kaynaklı problemler şahsileştirilir, problemlere çözüm aranmak yerine suçlu aranmaya başlanır. Firmanın hizmet/ ürün kalitesi ve müşteri memnuniyeti düşer.

Bu kaos ortamından kurtulmanın en basit yöntemi yetki ve sorumlukları doğru, anlaşılır bir biçimde tanımlayarak organizasyon şemanıza riayet etmektir.  İşle ilgili herhangi bir konu hakkında bilgi almak için personelle görüşmek yerine bu iş için işe alınmış departman yöneticileri ile görüşmek çok daha doğru bir davranış olacaktır. Bunun neticesinde hiyerarşi doğru bir şekilde işleyecek, firma profesyonellerin bilgi ve tecrübesinden yararlanma fırsatı bulabilecektir.

Genellikle aile şirketlerinin kurumsallaşamaması ve profesyonellerle çalışamamasın temel nedeni yukarıda da bahsetmiş olduğumuz gibi firma sahiplerinin aşırı derecede sahiplenme ve her şeyi kontrol etme isteğidir. Tabi bu durum sistem içerisindeki işleyişi olumsuz yönde etkilemektedir.

Özetle olması gereken, şirket sahiplerinin merkezi otorite olarak sadece belirli periyodlarda yöneticileri aracılığı ile yapılan işleri kontrol etmesi yani yerel yönetimleri denetleme fonksiyonunu yerine getirmesi, sistemin işlemesi için gerekli olan koordinasyonu ve altyapıyı sağlamasıdır. Ancak bu şekilde süreçler belli bir sistem ile işleyebilir ve firma içerisinde kişiler arası ilişkileri dengede tutabilirsiniz.

 

REKLAM ALANI
YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
11 Ekim 2017 14:23