Dolar 32,5249
Euro 34,8093
Altın 2.422,22
BİST 9.742,00
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 22°C
Az Bulutlu
İstanbul
22°C
Az Bulutlu
Per 20°C
Cum 19°C
Cts 18°C
Paz 19°C

ENFLASYONU ETKİLEYEBİLİR!

ENFLASYONU ETKİLEYEBİLİR!
30 Ekim 2018 10:27 | Son Güncellenme: 30 Ekim 2018 10:30
A+
A-

 

Türkiye İstatistik Kurumu’nun(TÜİK) yılda iki kez yaptığı Tarım Üretim Tahminlerinin ikincisi yayınlandı. 2018 yılında tahıl ve bitkisel, meyve ve sebzeler olarak 120 milyon tonluk toplam üretim 115.9 milyon tona geriliyor. Habertürk yazarı Abdurrahman Yıldırım, üretim azalmasının ekonomiye etkilerini yorumladı

Tarım üretimi hava koşulları ve çeşitli hastalıkların etkisiyle toplamda yüzde 3.5 geriliyor. TÜİK’in yılda iki kez yaptığı ve 2018’in 2. Tarım Üretim Tahmini istatistikleri açıklandı. Buna göre 2018 yılında tahıl ve bitkisel, meyve ve sebzeler olarak 120 milyon tonluk toplam üretim 115.9 milyon tona geriliyor.

-En büyük gerileme ise yüzde 4.2 azalmayla tahıllarda. Sebze üretiminde yüzde 3, meyve üretiminde yüzde 1.7 azalma bekleniyor.

-Tahıllar içinde geniş kitleleri en çok ilgilendireni ise buğday. Bu üründe yüzde 7 azalma meydana geliyor. Üretimi ile tüketimi baş başa giden bu üründe ihracatın kısıtlanması yanında ithalat yapılması da zorunlu görünüyor. Hem kalite ve rekolte düşüşünden he de ithalat yapılacağından ve kurların artmasından dolayı un ve ekmek fiyatları önümüzdeki dönemin en yoğun tartışma konularından biri olmaya aday. Enflasyonu da yukarı yönde etkilemeye devam edebilir.

ZEYTİN REKOLTESİNDE YÜZDE 28 DARALMA

-Tarımsal üretim verileri hala tahmini, çünkü hasadı henüz devam eden ürünler yanında pazara gelmeyen ürünler de var.

-Bu ürünlere en iyi örnek zeytin. Hasat yeni başladı. Ama tahminler üretimin bu yıl yüzde 28.5 azalacağı yönünde.

-Dolayısıyla bu yıl üretim azalmasından dolayı zeytini biraz pahalı yeme ihtimali var. Zeytinyağını da yine aynı şekilde. Çünkü yağ daha çok ihraç ediliyor. Kur artışından dolayı ihraç etmek de karlı olduğundan, iç piyasa fiyatları ihraç fiyatlarına yaklaşacak.

-Zeytin üretimindeki yüzde 28.5’luk azalma aynı zamanda yılın son çeyreğinde büyümeyi de aşağı çekecek. Daha açıkçası açıklanmış öncü verilere göre zaten ekonomide belli bir daralma bekleniyordu. Şimdi buna tarımdan gelen rekolte kaybı ve özellikle son çeyrek büyümesinde etkili olan zeytin üretimindeki yüksek oranlı azalma eklenecek.

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ŞEHİRLERİ BELLİ OLDU

-Türkiye zeytin üretiminde İspanya, Tunus ve İtalya’nın ardından dünya dördüncüsü konumunu koruyor. Zeytin ihracatı iseyıllık 400 milyon dolara vardı. Büyük kısmı dökme yani şişelemeden markasız olarak satılan zeytinyağının yıllara göre ortalama ihraç fiyatı da 3.5-4.5 dolar arasında değişiyor. Yurt içi fiyatları yukarı çekecek olan da bu ihraç fiyatı.

FINDIKTA GEÇ GELEN ÖNLEM: ERKEN SATAN KAYBETTİ, BEKLEYEN KAZANDI

-Yapılan son tahminlere göre fındık rekoltesi de beklenenden düşük çıktı. Yüzde 23.7 azalan fındık rekoltesi bu yıl 515 bin tona inecek. Önceki tahmin 600 bin ton civarında çıkacağı yönündeydi. Burada da hem rekolte tahmini düzeltilmesi hem de TMO’nun alıma yönelmesi gecikmeli geldi.

-Üreticilerin büyük kısmı ağustos ayındaki hasat sonrasında elindeki fındığını eylül ve ekim ayında tüccara 11 lira civarından sattı. Şimdi TMO’nun 1 Kasım’dan itibaren devreye girmesiyle fiyatın 15 lira civarına çıkmasının karını elinde fındık bulunanlar alacak.

-Halbuki fiyatın buralara geleceği açıktı. Çünkü geçen yılki fındığın ortalama ihraç fiyatı kg başına 3.2 dolardı. Bu da 5.5 TL’lik ortalama dolar kurundan 17.5 liralık fiyat demektir. Fındık en başından itibaren 15 lira ve üstünde bir fiyattan rahatlıkla alınabilir ve Avrupa’ya satılabilirdi. Alıcılar bu fiyata razıydı.

-Üstelik fındık rekoltesi 675 bin ton değil 515 bin tondu.Fındığını erken satan üretici hem rekolte kaybının getireceği fiyat artışından hem de kurun yol açtığı değerlenmeden oldu. Durum kasımdan itibaren düzeltiliyor.

REKLAM ALANI