Dolar 32,3740
Euro 34,9623
Altın 2.325,52
BİST 9.065,42
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 23°C
Az Bulutlu
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cts 21°C
Paz 22°C
Pts 24°C
Sal 19°C

Devlet ‘faizsiz iki yeni banka’ kuruyor

Devlet ‘faizsiz iki yeni banka’ kuruyor
07 Mart 2013 09:17
A+
A-

fAİZ

Katılım bankacılığındaki potansiyeli gören devlet, faizsiz bankacılık için kolları sıvadı. Bugün 72 milyar TL aktif büyüklüğe kavuşan katılım bankacılık sektörüne, kamu sermayeli iki bankanın daha girmesinin büyüme ivmesini katlayacağı ifade ediliyor.

Körfez sermayesi çılgınlığı ve faizsiz ürünlere olan ilgi hükümeti harekete geçirdi. Aktif büyüklüğü 72 milyar TL’ye ulaşan katılım bankacılığı, bugün toplam bankacılıktan yüzde 6 pay alıyor. Katılım bankalarının bankacılık sektöründen aldığı payın yüzde 10’lara çıkması hedefleniyor. Ayrıca faizsiz bankacılık ürünlerine olan ilgi de her geçen gün artıyor. Geçtiğimiz yıl 450 milyon dolar sukuk ihracı yapılırken, bu yıl bu rakam Bank Asya’nın ihracı ile şimdiden 125 milyon TL’ye çıktı. 2013 yılında hükümetin de sukuk ihracıyla beraber toplam 2 milyar TL’lik bir sukuk büyüklüğüne ulaşılması hedefleniyor. Tüm bu rakamlar ve körfez ilgisi de hükümetin katılım bankacılığı konusunda iştahını kabarttı. Bu durumun kamu sermayeli iki yeni katılım bankası kurulmasına start verdiğini söyleyen sektör temsilcileri, devletin faizsiz bankacılığa girmesinin bu alandaki büyüme ivmesini katlayacağını ifade ettiler. Söz konusu temsilciler, klasik borçlanma ürünlerinin popülaritesini yitirdiğini ve sukuk gibi ürünlerin gözde olacağını ifade ederken, hükümetin bugün karar vermesi durumunda başvuru ve onay süreciyle beraber söz konusu yeni bankaların faaliyete başlamasının en az 1 yılı bulacağını dile getiriliyor. Sektörde şuanda 4

banka faaliyet gösteriyor. Bu dört bankanın içinde sadece Bank Asya yerli sermaye.
Aynı bankaya iki lisans verilemiyor
Geçtiğimiz günlerde Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın şu anda dört bankanın faaliyet gösterdiği katılım bankacılığının büyümesi ve rekabetin artması için iki katılım bankası lisansı verilmesi için çalışmalara başlandığını söylemesi üzerine akıllara mevcut 2 kamu bankası gelmişti. Bu iki bankanın faizsiz bankacılığa adım atacağı konuşuluyordu. Fakat edinilen bilgiye göre, hükümet, sıfırdan banka kurarak, katılım bankası lisansı verecek. Şuanda Bankacılık Kanunu’na göre bankalar ya mevduat ya katılım bankası lisansını alarak faaliyet gösterebiliyor. Yani aynı bankaya iki lisans birden verilemiyor. BDDK Türkiye’de bankacılık lisansına sahip olacak yatırımcılarda ister mevduat ister katılım  bankacılığı olsun asgari 300 milyon dolar sermaye şartı arıyor.
Derya Gürerk: Sermaye getiren karşılığını alır
Önümüzdeki günlerde yurtiçinde 100 milyon TL, yurtdışında da 350 milyon dolarlık sukuk ihracına çıkmaya hazırlanan Türkiye Finans Genel Müdürü Derya Gürerk, kamu sermayeli iki yeni bankanın kurulmasının sektörü çok büyüteceğini öyledi. Gürerk, konuya yönelik şunları söyledi:
“Biz uzun zamandır sermayesi güçlü yatırımcıların bu piyasaya gelmesini desteklediğimizi söylemiştik. Çünkü bankacılık sermaye yoğun bir iş. Eğer denildiği gibi iki banka daha gelirse katılım bankacılığı sektörü büyüyecektir. Bu sistemin büyüme imkanı var ve bizler organik olarak bunu yapmaya çalışıyoruz. Ancak görüyoruz ki; daha fazla sermaye getiren olursa karşılığını alır. Bu sene 800 milyon lira olan ödenmiş sermayemizi 1 milyar 775 milyon liraya çıkardık ve bunun 275 milyon lirası taze para. Çünkü sektörde büyüyebilecek yer var.”
Fahrettin Yahşi: Özel bankalar da gelebilir
Albaraka Türk Genel Müdürü Fahrettin Yahşi, dünyanın her yerinde kamu bankası olmakla özel sektör bankası olmak arasında bir avantaj/dezavanj ilişkisinin olduğunu belirterek, “Kamunun bir gücü var. Olası kamu sermayeli bir katılım bankası kurulması ile devlet bankası algısı oluşacaktır. Fakat bu algı zaman içerisinde kırılabilir. Herkes kendi ayaklarının üzerinde durmaya başladığında rekabet tam olarak oturabilir.
Özellikle kriz gibi kırılgan dönemlerde kamu bankaları olmaları nedeniyle daha fazla avantaj elde edebilirler” dedi. Katılım bankalarının mevcut 700 şube ile Türkiye’nin her tarafına hitap etmelerinin mümkün olamayacağını dile getiren Yahşi, “Böylece henüz katılım bankacılığına ilgi duyduğu halde sektör dışında kalan çok sayıda insana ulaşılabilir. Tabiiki her giriş bir rekabet unsurudur. Ama rekabet hizmetin daha kaliteli daha ucuz verilmesini sağlayacaktır ve bundan da kazançlı çıkacak olan Türk vatandaşı olacaktır” dedi. Yahşi, hükümetin böyle bir adımda bulunması durumunda; yani herhangi bir kamu bankasının ayrı bir tüzel kişilik olarak yeni bir katılım bankası kurmasının sektörde faaliyet gösteren büyük özel sektör bankaların da bu sektöre girmeleri sonucunu doğurabileceğini dile getirdi.
REKLAM ALANI