Dolar 32,3151
Euro 35,0957
Altın 2.298,67
BİST 9.050,65
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Açık
İstanbul
20°C
Açık
Cum 23°C
Cts 21°C
Paz 21°C
Pts 23°C

Dev bankayı Türkiye’ye getirmek benim için başarıdır

Dev bankayı Türkiye’ye getirmek benim için başarıdır
02 Mayıs 2014 05:49 | Son Güncellenme: 02 Mayıs 2014 05:57
A+
A-

Turgut YılmazTekstilbank’ın yüzde 75.5’ini Çinli ‘ICBC’ye satan GSD Holding Başkanı Turgut Yılmaz, “Dünyanın en büyük bankasını Türkiye’ye getirmek benim için bir başarı öyküsü. Banka lisansı 300 milyon dolar. Ben bu bedele 44 şubeli banka verdim” dedi.

Dünyanın en büyük bankası Çinli Industrial and Commercial Bank of China’nın (ICBC), Tekstilbank’ın yüzde 75.5 hissesini 669 milyon liraya (314 milyon dolar) satın alarak Türkiye pazarına girmesinin yankıları sürüyor. GSD Holding Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Yılmaz bankanın satışının perde arkasını anlattı.  Bankanın ederinden pahalıya gittiği görüşlerine katılmadığını söyleyen Yılmaz bu görüşlerde Türkiye’de sıfırdan bankacılık lisansı almanın 300 milyon dolarlık bir maliyeti olduğunun atlandığına dikkat çekti.

‘20 AYLIK SERÜVEN’

“Çinli’den mal almak kolay ama mal satmak çok zor” diyen Turgut Yılmaz, Tekstilbank’ın satışının 20 aylık bir serüven olduğunu belirtti. Eski başbakanlardan Mesut Yılmaz’ın kardeşi olan Turgut Yılmaz, “Bu süreçte çok talibimiz oldu. Ancak ben özellikle ICBC’ye odaklandım. Çünkü arkamda bir başarı öyküsü bırakmak istiyordum. Dünyanın en büyük bankasını Türk bankacılık sektörüne kazandırma başarısı elde ettim” dedi. Tekstilbank’ın satış fiyatıyla ilgili çok sayıda yorum yapıldığını söyleyen Turgut Yılmaz, bankanın piyasa değerinin üzerinden yüzde 44’e yakın bir primle satılmasıyla ilgili, “Ben bizimle müzakere edenlerin hepsine şunu söyledim; ‘Bugün Türkiye’de sıfırdan bankacılık lisansı almak için 300 milyon dolar sermaye şartı uygulanıyor. 300 milyon dolara bir kasa bir masa ile başlıyorsunuz.’ Ama ben bu paraya bir kâğıt yerine 44 şubeli bir banka verdim” şeklinde konuştu. Bankanın çok iyi fiyata satıldığı ile ilgili yorumlara ilişkin ise, Turgut Yılmaz şu değerlendirmeyi yaptı:

‘SEKTÖR PAYI YANILTIR’

“Yapılan birçok yorumun doğru olmadığını düşünüyorum. Bankaları sektördeki paylarına göre değerlendirmek doğru değil. Üstelik bu adil de değil. Çünkü rakamlar, Basel II kriterlerine dayanıklılığı, önümüzdeki 7 yıl için sermaye yeterlilik rasyosuna sahip olması, Türkiye’nin en yüksek sermaye yeterlilik rasyosuna sahip ikinci banka olması açısından, Tekstilbank’ın küçük ama güçlü bir banka olduğunu gösteriyor. Ödenen fiyat bu sağlamlık için de ödendi. ICBC’nin, önümüzdeki günlerde dolar kuruna bağlı olarak 470 milyon dolar civarında bir fiyat üzerinden halka açık hisselere yönelik çağrı yapması planlanıyor. Bunun alan için de satan için de hayırlı bir iş olduğunu düşünüyorum. Aldığım fiyattan memnunum ki bankayı verdim.”

Bir başarı öyküsü bırakmak istedim

TEKSTİLBANK’a 1991’in sonunda GSD olarak ortak olduğunu hatırlatan Turgut Yılmaz satışla ilgili duygularını şöyle özetledi: “2001 krizinde herkesin bankacılığı terk ettiği, bırakıp kaçtığı, bankasını fona verdiği bir dönemde, bu bankaya sahip çıktım. O günün kötü şartlarında o günkü ortağım bu işi daha fazla yapmak istemediğini beyan ederek, çıktı. Ben de o hisseleri devraldım ve bankaya o kötü günlerde de sahip çıktım. Türkiye’de 1991’den bu yana gelmiş geçmiş tüm ekonomik krizleri, bankacılık krizlerini bu bankayla beraber yaşadım. Hepsinden de sağlam ve daha güçlü çıktım. Yaptığım işlerde hep uzun vadeli düşündüm ve ülkenin menfaatlerini mutlaka gözettim. ICBC ile çok yoğun ve titiz incelemelerin yapıldığı bir süreç geçirdik. 20 aydır bayramlarda bile çalıştık. Belki geriye bir Tekstilbank bırakmazdım ama bugün Türkiye’ye dünyanın en büyük bankasını getirmiş olmanın başarısı bana yeter.”

12 Mayıs’a kadar başvuru yapılacak

SATIŞ ile ilgili Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na (BDDK) resmi bir başvuru yapılmadığını kaydeden Turgut Yılmaz, “10-11-12 Mayıs gibi resmi olarak başvuru yapacağız. Ancak zaten tüm görüşmeler boyunca ben Sayın Başbakan’, Sayın Başbakan Yardımcısı’nı ve BDDK’yı sürekli olarak bilgilendirdim. Tüm görüşmeler Hükümet’in ve ilgili kurumların bilgisi dahilinde ilerledi” dedi.Tekstilbank

Küçük yatırımcı bayram ediyor

GSD Holding olarak GSD Yatırım Bankası ve Tekstil Faktoring ile finans sektöründe faaliyete devam edeceklerini kaydeden Turgut Yılmaz, Tekstilbank’ı satma kararıyla ilgili şunları söyledi: “Bankalar 2001 krizinden bu yana kâr dağıtımı yapamıyorlar. ‘Ben ne kadar çalışırsam çalışayım bankada kâr dağıtamadığım müddetçe, ‘bankanın bana aileme ve çocuklarıma faydası nedir’i düşünmem lazım. Bana, aileme faydası yok, küçük yatırımcıya faydası yok. Bugün satıştan dolayı küçük yatırımcı bayram ediyor. Satışta bu durum etkili oldu.”

Bankacılık artık büyüklerin işi

BANKANIN satışından dolayı bir hüzün yaşamadığını belirten Turgut Yılmaz, “Dünyanın her yerinde artık bankacılığın sadece büyüklerin işi olduğunu düşünüyorum. Kısa dönemde yüksek kârlar elde edebilmek Türkiye dahil artık bu sektörde mümkün olmayacak. O nedenle ben de dünyanın en büyük sermayeli bankasını Türkiye’ye gelmesine katkı sağlamaya çalıştım” dedi.

Tekstilbank’a ortaklığı tartışma yaratmıştı

TEKSTİL sanayicisi Nuri Akın tarafından 1986’da kurulan Tekstilbank’a 1991’de uzun vadeli devlet kağıtları nedeniyle sermaye artırımı zorunluğu ortaya çıkınca, GSD Holding yüzde 30 payla ortak oldu. 108 ortaklı GSD Holding’in yönetim kurulu başkanlığını eski Başbakan Mesut Yılmaz’ın kardeşi Turgut Yılmaz yürütüyordu. Yılmaz’ın o dönemde çoğunluk hisseleri alarak hakim ortak konuma gelmesi, kamuoyunda tartışmalara neden olmuştu.

EKONOMİ AJANDASI

REKLAM ALANI