Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Paz 20°C
Pts 23°C
Sal 24°C
Çar 21°C

Deloitte`ten yıl sonu dolar kuru tahmini

Deloitte`ten yıl sonu dolar kuru tahmini
06 Mayıs 2014 06:17
A+
A-

dolar_paraDeloitte’un Ekonomik Görünüm raporunda, Türkiye ekonomisinde 2014 için büyümenin yüzde 2-2,5 bandında, yıl sonunda enflasyonun yüzde 8 düzeyinde, dolar kurunun ise 2,25 lira olacağı tahmin ediliyor.

Deloitte Türkiye’den yapılan açıklamaya göre, Ekonomi Danışmanı Murat Üçer tarafından hazırlanan Soru ve Cevaplarla Dünya ve Türkiye Ekonomisi: Neredeyiz? Nereye Gidiyoruz? raporu yayınlandı. Raporda, dünya ekonomisini ilgilendiren temel gözlemlerin yanında büyüme politikası, özel sektördeki kırılganlıklar, işsizlik, cari açık, enflasyon ve kur politikaları ile ilgili gerçekleşmeler ve öngörüler değerlendirildi.

Raporda görüşlerine yer verilen Deloitte Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Hüseyin Gürer, 2013 yılı ve 2014 yılının geride bıraktığımız kısmına baktığımız zaman, hem dünya hem de Türkiye ekonomisinin çalkantılı sularda ilerlemeye devam ettiğini görüyoruz değerlendirmesini yaptı.

Avrupa’da düşük enflasyonun hatta deflasyon riskinin en çok konuşulan konuların başında geldiğini belirten Gürer, ABD tarafında ise ekonominin göreceli olarak sağlıklı bir görünüm çizdiğini ve aşırı gevşek para politikasından çıkış planının neredeyse takvime göre ilerlediğini ifade etti.

Gürer, gelişmekte olan ekonomilerin ise son dönemde görülen rahatlamaya rağmen yeni bir büyüme trendi bulmakta zorlandığına işaret ederek, dünya ekonomisindeki iyileşmenin halen çok hassas ve risklerle dolu bir dengede ilerlediğini kaydetti.

Türkiye tarafına bakıldığında ise ekonomik görünümün karmaşık olduğunu aktaran Gürer, büyümenin hızı oldukça yavaş bir seyir izliyor olsa da hızın halen pozitif seviyelerde gerçekleştiğine dikkati çekti. Türkiye olarak kırılganlıkların birçok açıdan devam ettiğinin altını çizen Gürer, yapısal reformlara odaklanarak ekonomide sürdürülebilir büyüme elde edilebileceğini vurguladı.

Türkiye’nin 2014 yılı büyüme oranı: yüzde 2-2,5

Rapora göre, Türkiye ekonomisini yılın ilk yarısında durgun, ikinci yarısında ise hafif canlanan bir ortam bekliyor. Özel sektörde ise kırılganlıklar devam ediyor. Son 10 yılda özellikle global kriz sonrası dönemde yaşanan bolluk sonucu ortaya çıkan büyüme modelinin devam etmesi, bir çok gözlemcinin de vurguladığı gibi zor gözüküyor.

Türkiye’de işsizlik oranlarına bakıldığı zaman ise (mevsimsel etkilerden arındırılmış olarak) Ekim 2013’de başlayan düşüş trendi sürüyor. Büyüme hızının yavaşlamasının istihdama etkisinin ise önümüzdeki dönemde ortaya çıkması bekleniyor. Ekonomide tahmin edilen büyüme hızında yavaşlama gerçekleşirse işsizlik oranı artışa geçebilir.

Gelecek aylarda ithalatın düşmeye devam edeceği buna karşın ihracatın artacağı varsayımı ile cari açıktaki daralmanın süreceği öngörülen raporda, cari açığın yılı 44-45 milyar dolar ya da GSYH’ye oran ile yüzde 5,5 gibi bir seviyede bitireceği tahmin ediliyor. Ancak büyümenin yüzde 2-2,5 civarında olacağı bir senaryoda bile bu oranda gerçekleşecek bir açığın halen ciddi bir yapısal sorun teşkil edeceği dile getiriliyor.

Yılsonunda enflasyonun yüzde 8 düzeyinde, dolar kurunun ise 2,25 lira olabileceği öngörülen raporda, Ocak-şubat verileri ithalat yıllık artışlarının ihracatın belirgin şekilde gerisinde kaldığını gösterdi. Bunlar bize 2014 yılının, talebin iç talepten dış talebe kaydığı, diğer bir deyişle ‘yeniden dengelenmenin’ tekrardan gündeme geldiği bir yıl olacağını gösteriyor ifadelerine de yer verildi.

EKONOMİ AJANDASI

REKLAM ALANI