Altı Avrupa ülkesi eğitim için MÜSİAD çatısı altında buluştu

Başta Türkiye olmak üzere aralarında İsviçre, Letonya, Litvanya, Romanya ve İtalya’nın da bulunduğu altı Avrupa Ülkesi “Mesleki Eğitim ve Öğretimde Kredi Transfer Sistemi Kalite Güvencesi” (ECVET) projesi kapsamında işbirliğine vardı.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) Koordinatör kuruluş olarak yeraldığı, T.C. Avrupa Birliği Bakanlığı AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı” ve “Hayatboyu Öğrenme ve Gençlik Programları Türk Ulusal Ajansı” tarafından desteklenen, “Mesleki Eğitim ve Öğretimde Kredi Transfer Sistemi Kalite Güvencesi” (ECVET) konulu projeniz açılış toplantısı MÜSİAD Genel Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Toplantının açılış konuşmasını yapan MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak,

MÜSİAD olarak yeni sisteme destek vermelerindeki amacın,  “Mesleki Eğitim alan bireylerin; farklı ülkelerdeki Eğitim sistemleri arasında yaşanan problemleri, eğitimlerini alırken karşılaşabilecekleri zorlukları, geri döndüklerinde aldıkları eğitimleri nasıl kullanabileceklerini ve Avrupa’nın herhangi bir ülkesinde kendi mesleklerini icra edebilmeleri için gerekli kriterleri içeren bir kılavuz oluşturmayı hedeflemekteyiz.” diye belirtti.

Olpak bu konuda şunları söyledi;

MÜSİAD, bir işadamları derneği olarak iş dünyasının gelişimine katkı sağladığı kadar iş dünyasının ihtiyacını karşılayacak kalifiye elemanların yetiştirilmesinin öneminin farkındadır. Bu bilinçle, İş dünyasının her adımda daha ileriye gidebilmesi için mesleki eğitimin ne kadar önemli olduğunu geçmiş yıllarda düzenlediğimiz çalıştay ve raporlarla göstermeye çalıştık. Yapmış olduğumuz bu faaliyetlerle Mesleki eğitim ve öğretimle ilgili kamuoyunda bir algı oluşturulmasını sağladık. Şimdiki görevimiz bu algıyı bir üst seviyeye taşımak ve mesleki eğitimin gerek yurtiçinde gerekse de yurtdışında hak ettiği değere ulaşmasına destek olmaktır.

Olpak, “Gönüllülük Esasına Dayalı Yeni Bir Sistem Uygulamaya Başlamıştır”

Bildiğiniz gibi, Avrupa’daki eğitim sistemleri mesleki eğitim ve öğretimde dahil olmak üzere oldukça parçalı ve karmaşık olarak düzenlenmiştir. Tek bir ülkedeki farklı niteliklerin sayısı ve prosedürleri bile bir sistemde elde edilen öğrenme çıktılarının transferini zorlaştırabilmektedir. Bu nedenle, Avrupa Birliği Komisyonu bu problemin giderilerek mesleki eğitim ve öğretimdeki hareketliliği kolaylaştırmak amacıyla gönüllülük esasına dayalı yeni bir sistem uygulamaya başlamıştır.

Mesleki Eğitim ve Öğretimde Kredi Transfer Sistemi (ECVET) olarak tanımlanan bu sistem, bireylerin bir başka ülkede edindikleri bilgi, beceri ve yeterliliklerinin üye ülkelerde resmen tanınmasını ve ülkeler arasındaki kredi transferinin kolaylaştırılmasını hedeflemektedir.

MÜSİAD olarak bu yeni sisteme destek vermek amacıyla, proje paydaşlarımızla birlikte 2 yıllık süre içerisinde Mesleki Eğitim alan bireylerin; farklı ülkelerdeki Eğitim sistemleri arasında yaşanan problemleri, eğitimlerini alırken karşılaşabilecekleri zorlukları, geri döndüklerinde aldıkları eğitimleri nasıl kullanabileceklerini ve Avrupa’nın herhangi bir ülkesinde kendi mesleklerini icra edebilmeleri için gerekli kriterleri içeren bir kılavuz oluşturmayı hedeflemekteyiz.

Bu açılış toplantısı ile birlikte 2 yıl boyunca sürecek olan projemize başlamış bulunmaktayız. Ümit ediyorum ki, hem bizim hem de proje ortaklarımız için verimli bir süreç olur.

Özcan, “Avrupa’da En Çok Bütçeyi Kullandıran 3. Ülke Olduk ”

MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak’tan sonra katılımcılara hitap eden Ulusal Ajans Başkanı Bülent Özcan’da, kurulduğu günden bu yana geçen 10 yıllık süreçte, Ulusal Ajansın bugün, Avrupa’da en çok bütçeyi kullandıran 3. Ülke olduğunu söyledi.

Özcan, Türkiye ulusal ajansı kurulduğu 2003 yılından faaliyete geçtiği 2004 yılından bu yana yaklaşık 10 yıllık süre zarfında tüm Avrupa’da kendini en çok geliştiren en hızlı büyüyen ulusal ajanslardan bir tanesi oldu. Tüm Avrupa birliği ülkeleri içinde proje sayısı olarak bir yıl içinde en fazla proje başvurusu alan ulusal ajans haline geldik. Bütçe itibariyle de Almanya ve Fransa’dan sonra da en yüksek bütçeyi kullandıran 3. ülke haline geldik. Üniversitelerden meslek liselerine kadar birçok kurumun bize başvuru yapması da elbette en önemli altyapıyı oluşturuyor. Bizlere destek olan herkese teşekkürlerimi sunarım. Özellikle MÜSİAD’a da ajansımız adına teşekkür ediyorum. “ dedi.

Toplantıda konuşan Avrupa Birliği Bakan Yardımcısı Dr. Alaattin Büyükkaya’da AB-Türkiye ilişkilerine dikkatleri çekerek, AB İle 50 senedir görüşme yapan başka bir ülke yok . Bizim AB ile ilişkilerimize bakışımız batılıların sandığı gibi değil dedi.

Büyükkaya,  “Ulusal ajans olarak 2004 ten beri 21000 proje hayata geçirdik. 500 milyon €’ya yakın para da kullandırıldı.300.000 kişiye yakın kişi eğitim aldı. Sadece bu sene yurtdışına 70 bin öğrenci gönderilecek geçen sene 63 bin idi.” diyerek rakamsal bilgiler aktaran Dr. Büyükkaya, konuşmasına Türkiye-AB ilişkileri ile devam etti. Alaaddin Büyükkaya bu konuda şunları söyledi;

Büyükkaya, “AB ile 50 Senedir Görüşme Yapan Başka Bir Ülke Yok”

Avrupa birliğiyle 50 senedir görüşme yapan başka bir ülke yok. Bu işe başlayanlar vefat etti. Belki bizim de ömrümüz yetmeyecek ama bizim AB ile ilişiklilerimize bakışımız batılıların sandığı gibi değil. Bizim için meseleye bir medeniyet projesi olarak bakıyoruz masadan kalkmıyoruz ve sürekli oluyoruz. AB fonundan yıllık olarak hibe şeklinde sağladığımız miktar 1 milyar € civarındadır. AB ile ilişkileri kestiğiniz zaman böyle bir fondan mahrum olacaksınız. Ab süreci hem ticaretimizin hem de iş hayatımızın gelişmesini sağladı. Biz Türkler hep batıya doğru yürüdük aslında doğuya doğru gittiğimiz yok. Orta Asya’dan geldiğimizden beri hep batıya doğru hareket halinde olmuşuz. Bu zenginliği paylaşmaktır. AB bizi alır ya da almaz o kadar da umurumuzda değil açık ve net olarak söylüyorum. AB ile görüşmeler başladığımızda nüfusumuz 35 milyondu şu an 76 milyon o tarihte fert başına gelir 250$ civarındaydı şimdi 12 bin $ seviyesinde ve nüfusu artarak 12bin$. Batı ülkeleriyle karşılaştırılıyor fert başına gelirimiz anma bu yanlış. Batı ülkelerinde nüfus artmıyor. Mesela Yunanistan’ın 50 yıl önceki nüfusu 10 milyondu bugünde 10 milyon hatta düştü bile. Nüfusumuz Avrupa ülkeleri gibi sabit kalasaydı fert başına gelirimiz bugün 30bin$ civarında olacaktı. Avrupa’nın satın alma gücü paritesine göre 5. büyük ülkesiyiz. Dünyanınsa 16. Büyük ekonomisiyiz. AB ye girmedik ama onların bazı imkânlarını kullanarak çok farklı bir noktaya geldik. AB ile ticaretimizde göreceli bir düşüş oldu ama biz artık dünyaya mal satıyoruz. Afrika’yla Asya’yla ticaret yapıyoruz. Afrika’yla dünyada en fazla ticaret yapan 5. Ülkeyiz hem de 10 yıl önce başlamamıza rağmen. Miktar bazında ticarette düşme yok oransal olarak varsa da diğer ülkelerle de ticaret yapmamızdan kaynaklanıyor bu durum. Tek sıkıntımız şu; fasıllardaki görüşmeleri yapalım bitirelim daha sonra halka soracağız. AB ye girelim mi girmeyelim mi buna halkımız karar verecek. Ev geç üç yıl içinde belki de iki yıl içinde görüşmeleri tamamlamaya hazırız. 2013 yılında dünyanın 10. büyük ekonomisi, Avrupa’nın da 3. Büyük ekonomisi olmayı planlıyoruz. İngiltere Almanya ve Türkiye ilk üçte olabilir. İspanyayı geçtik birkaç yıl içerisinde de İtalyan ekonomisini geçeceğiz. 4 milyon insanımız AB ülkelerinde yaşıyor. Sadece Almanya’da 150 milyar€ Türk sermayesi var.