Akkuyu’nun yarıdan fazlası Rusya’nın

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Makine Mühendisi Prof. Dr. Haydar Aras, Mersin’in Gülnar İlçesi’ne yapılması planlanan Akkuyu Nükleer Santrali için imzalanan anlaşmanın çok ilginç yanları olduğunu belirterek, “Anlaşma hükümlerine göre, biz proje bitiminde maksimum yüzde 49’una sahip olabileceğiz hisselerin. Yüzde 51’i Rusya’nın olacak” dedi.

Mersin Akademik Odalar Birliği ve Makina Mühendisleri Odası Mersin Şubesi işbirliği ile Mersin Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Türkiye’nin Enerji Politikalarında Çözüm Nükleer mi, Güneş mi?’ konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Haydar Aras, enerji konusunda dünyanın sürdürülebilir kalkınmanın yollarını araştırdığını ve bunun için çok büyük bütçeli araştırma projeleri yürüttüğünü söyledi.

EVİNİZİN YÜZDE 51’İNİ BANA VERİR MİSİNİZ?

Buradaki amacın da sadece, dünyada sürdürülebilir üretim, enerji ve çevreyi sağlamak olduğunu ifade eden Aras, 2012 yılında Türkiye’nin toplam enerji ihtiyacının yüzde 28’ini kendi kaynaklarından karşıladığını belirterek, “Geriye kalan yüzde 72’lik kısmı da ithal etmişiz. Öyleyse bizim enerjimizde sürdürülebilirlikten söz etmemiz oldukça zor” diye konuştu.

Mersin ve Sinop’ta kurulması planlanan nükleer santrallere de değinen Aras, bu iki santralin 8 Keban Barajı’nın ürettiği kadar enerji üreteceğine dikkat çekerken, Akkuyu Nükleer Santrali anlaşmasında ilginç maddeler olduğunu ifade ederek şunları söyledi:

“Özellikle Mersin için anlaşma imzalandı. Anlaşmanın çok ilginç yanları var. Siz bana evinizin ya da mutfağınızın yüzde 51’ini verir misiniz? Ben misafirim şu anda, bu kullanma hakkını verir misiniz? Anlaşma hükümlerine göre, Türk tarafı nükleer reaktör için gerekli alanı sağlayacak. Biz proje bitiminde maksimum yüzde 49’una sahip olabileceğiz hisselerin. Yüzde 51’i Rusya’nın olacak.”

KAYNAKLARIN ÇOK İYİ DEĞERLENDİRİLMESİ LAZIM

Prof. Dr. Haydar Aras, Türkiye’nin enerji ihtiyacının her geçen yıl arttığına dikkat çekerek şöyle devam etti:

“Ülkemizin enerji politikalarının çizildiği belgelere bakacak olursak, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında elektrik enerjisi ihtiyacımızın, şu anki tüketimimizin yaklaşık 2 katı olması gözüküyor. Yani 500 milyar kilowatt saat değerine ulaşması söz konusu 2023’de. Peki bunun için gerekli yatırımlar yaptınız mı? Hayır. Talebi karşılamak için hangi santralleri kurdunuz. Yenilenebilir enerjide teşvikleri ortaya çıkardınız mı? Her yıl enerji sektörüne yatırım yapabilecek 5 milyar doları ayırdınız mı? Bu soruları alt alta sıraladığınızda, problemin çözümünün gerçekten zor olduğunu ortaya çıkıyor. Ama problem çözülemez değil. Ülke kaynaklarının çok iyi değerlendirilmesi lazım. Bu sayede çözüme ulaşmak mümkün.”

EKONOMİ AJANDASI