Aileler Çocukları İçin Borç Almayı Düşünüyor
4 yıllık bir üniversiteden mezun olup iş bulamama korkusuna kapılan milyonlarca genç var Türkiye’de. Geçtiğimiz günlerde Meclis Araştırma Hizmetleri Başkanlığı’nın yayınladığı rapora göre her 4 işsizden biri üniversite mezunu. Henüz lisede okuyan ve üniversiteye hazırlanan bir o kadar da karamsar öğrenci bulunuyor. Ülkemizdeki üniversitelerin kalitesi her zaman tartışılmaya dursun, okullara ödenen ücretler, mezuniyet sonrası yaşanan işsizlik sıkıntısı ve en büyük sorunlardan yabancı dil eksikliği, öğrencileri yurtdışında okumaya teşvik ediyor. Bu durum en çok da aileleri düşündürüyor.
Uzmanlar günümüzde birçok ailenin çocukları için yurt dışında eğitimi düşündüklerini ve bunun için birikim yapmaya başladıklarını belirtiyor. Son yıllarda yapılan bir araştırma Türkiye’de ailelerin yüzde 87’sinin çocuklarını yurtdışında okutmayı düşündüğünü gösteriyor. Bunda etkili olan ana faktör ise çocukların ‘daha iyi eğitim alması, en az bir yabancı dil öğrenmesi ve Türkiye’ye döndüklerinde kolaylıkla bir işe yerleşebilmeleri’ olarak görülüyor.
Yurt dışında okuyacak öğrenciler için eğitimin maliyeti ve okulun kalitesi tercihte ana kriter olarak göze çarpıyor. Aileler Türkiye’deki bir üniversiteye verecekleri parayla çocuklarını yurtdışında daha kaliteli bir üniversitede okutmaktan yana. Son yıllarda bunu destekler nitelikte bazı veriler ortaya çıkıyor. Mesela yurtdışı eğitim için yapılan harcamanın dünya genelinde 100 milyar doları aştığı tahmin ediliyor. Yine son verilere göre Türkiye’nin yurtdışında öğrenim gören öğrenci sayısı da 100 bine yaklaştı.
AİLELER BORÇ ALMAYI DÜŞÜNÜYOR
Yüksek öğretim başta olmak üzere Türk ailelerin yurt dışı eğitim için harcadığı para ise yaklaşık 1.5 milyar doları buluyor. Türkiye’de aileler çocuklarının eğitimi için yurtdışına Türkiye’dekinden daha fazla harcama yapmaya istekli. Ivy Learning Genel Müdürü İsmail Topkaya bu konu hakkında şunları dile getiriyor: “Eğitim verdiğimiz bazı öğrencilerimizin aileleri daha ilkokul döneminde çocuklarının yurtdışı üniversite masrafları için para biriktirmeye başladıklarını söylüyor. Bunun geleceğe yatırım olduğunu düşünen veliler, çocuklarının üniversite masraflarını karşılamak için gerekirse borç almayı bile düşünüyor, hatta alıyor.”
ÖĞRENCİLER ZAMANIN GERİSİNDE KALIYOR
Yurtdışı eğitiminin artık bir istek olmaktan çıktığını ve zorunluluk haline geldiğini söyleyen İsmail Topkaya: “Anaokulundan üniversite son sınıfa kadar yabancı dil eğitimi veren, ancak yetiştirdiği öğrencilerinin birçoğunun öğrendikleri yabancı dili konuşamadığı ve üzülerek ifade edeyim iş hayatında kullanamadığı bir zaman diliminde yaşıyoruz. Eğitim sistemi nedeniyle çağın beraberinde getirdiği yaratıcı öğrenci profilinden uzaktayız. Özellikle de kendi dili dışında yayınlanan ve ortaya konan gelişmeleri anlayamadığı ve dolayısıyla kendi düşünceleri ile kıyas yapamadığı için zamanın gerisinde kalıyor öğrenciler. Bunu aşmanın en hızlı yolu ise evlatlarımızın hayatlarının belli en önemli parçası olan yüksek öğretim dönemini yurtdışında geçirmelerini sağlamak. Bu onların geleceğe hazırlanmaları açısından her geçen gün daha da önem kazanmaktadır.” diyor.
GLOBAL DÜŞÜNEMİYORUZ
Konuyu sadece dil ekseninde düşünmemek gerektiğini bunun eksik olacağını dile getiren Topkaya, dilin beraberinde kültürel bir bakış açısı da sağladığını vurguluyor: “Kültürlere yabancı olan öğrenciler sonrasında kurdukları işlerini farklı coğrafyalara açamamakta ve globalleşmeden, markalaşmadan uzak kalmaktadırlar. İlk 500’de tek bir markamızın bulunmamasının en önemli sebebi bence dil ile birlikte daha da önem kazanan kültürel faktörler. Eğer öğrenciler karakterlerinin ve tercihlerinin oluştuğu gençlik yıllarında yurtdışında okur ise daha renkli bir bakış açısı kazanacaklardır. Amerika’da orta ölçekli bir üniversite bile öğrencilerinin mezun olmadan önce ek bir yabancı dil öğrenmesini şart koşuyor ve o dilin konuşulduğu ülkede bir üniversite ile anlaşma yapıp öğrencilerini o ülkelere gönderiyor ve masraflarını karşılıyor.”
EKONOMİ AJANDASI