Dolar 32,5143
Euro 34,9020
Altın 2.432,10
BİST 9.813,35
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cum 19°C
Cts 16°C
Paz 16°C
Pts 18°C

“Türkiye’nin yönü AB’dir. AB’nin yönü de Türkiye olmalıdır”

“Türkiye’nin yönü AB’dir. AB’nin yönü de Türkiye olmalıdır”
26 Nisan 2016 11:49
A+
A-

ab_diyalog_toplu_foto

TÜRKONFED Başkanı Tarkan Kadooğlu, Türkiye-AB Üst Düzey Ekonomik Diyalog Yuvarlak Masa Toplantısı’na katılarak çok önemli mesajlar verdi.

Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) arasında işbirliğini geliştirmek ve ortak eylemleri ilerletmek için başlatılan Üst Düzey Ekonomik Diyalog toplantılarının ilki, 25 Nisan 2016 tarihinde Hilton İstanbul Bosphorus’da düzenlendi. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, AB Bakanı Volkan Bozkır, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi, AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Jyrki Katainen, Avrupa Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Komiser Johanness Hahn, Avrupa Komisyonu Ekonomik İşlerden Sorumlu Komiser Pierre Moskovici ve üst düzey AB yetkilileri ile Türkiye’nin önde gelen iş dünyası örgütlerinin başkanları, sabah gerçekleştirilen Yuvarlak Masa toplantısına katıldı. TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu da Türkiye-AB Üst Düzey Ekonomik Diyalog Yuvarlak Masa Toplantısı’na katılarak, TÜRKONFED’in görüşlerini aktardı. Türkiye-AB ilişkilerine de değinen Kadooğlu, KOBİ’lerin sürece aktif olarak katılımlarının önemine de değindi.

“Türkiye’nin en geniş KOBİ yapılanmasına sahip örgütü olan TÜRKONFED, gücünü ve etkinliğini Türk ekonomisinin yüzde 95’ini oluşturan KOBİ’lerden almaktadır” diyen Kadooğlu, KOBİ’lerin rekabet gücünün artırılması, KOBİ eksenli politikaların ulusal ve uluslararası alanda kapsayıcı olması için çalıştıklarını söyledi. Kadooğlu, “Türkiye’nin yönü Avrupa Birliği’dir; Avrupa Birliği’nin yönü de Türkiye olmalıdır. Bu nedenle farklı alanlarda işbirliğinin artırılmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Bu süreçte KOBİ’lerin görüş ve beklentilerini ulusal ve uluslararası alanda dile getiriyoruz. Geçen ay Brüksel’de Sayın Hahn’a da söylediğimiz gibi KOBİ’ler, AB-Türkiye entegrasyon sürecinin geleceğini oluşturacaktır. Bu tür girişimlerde KOBİ ayağı zayıf kalırsa, sürecin başarıya ulaşma şansı yoktur. Dolayısıyla politikalar ve yasalar oluşturulurken, KOBİ ihtiyaçlarının da dikkate alınması gerekmektedir. Bu bağlamda ‘Önce Küçük Düşün’ ilkesi temelinde ‘KOBİ testleri ve etki analizleri’ yapılmalıdır” dedi.

“GB’DE KOBİ’LERE ÖZEL BAŞLIK OLMALIDIR”

Gümrük Birliği’nde KOBİ’lere özel bir başlık olması ve tüm başlıklarda KOBİ’lerin ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulması gerektiğinin altını çizen Kadooğlu, GB’nin günümüz ticaret kurallarına uygun şekilde güncellenmesi ve kapsamının genişletilmesinin önemine vurgu yaptı. Türkiye-AB arasındaki ekonomik entegrasyonun ancak güçlü bir siyasi, sosyal ve kültürel entegrasyonla derinleşebileceğini hatırlatan Kadooğlu, “Uyum çalışmalarının hızlandırılması; hukukun üstünlüğü, insan hakları, ifade özgürlüğü gibi temel demokrasi değerlerinin güçlendirilmesi, iş dünyasının toplumsal refaha katkısını en üst düzeye çıkaracaktır” diye konuştu.

Katılım müzakereleri için hem Türkiye hem de AB’nin acil olarak bazı adımları atması gerektiğinin altını çizen Kadooğlu, atılması gereken öncelikli adımlarla ilgili de şunları kaydetti: “Demokratik-ekonomik yönetişim için önem teşkil eden sosyal politikalar, kamu alımları ve rekabet konulu başlıklar ile 23 ve 24. başlıkların bir an önce açılması önceliğimizdir. AB kurum ve temsilcilerinden, siyasi engel ve çekincelerin giderilerek, müzakerelerin etkin kılınmasını beklentimizdir. Değişen küresel şartlar ve AB dinamikleri; daha geniş ve daha güçlü bir AB ihtiyacına işaret etmektedir. Bu hedefe ulaşmak için de daha entegre bir Türkiye-AB uyumu kaçınılmazdır. Üst Düzey Ekonomik Diyalog sürecinin ikili ilişkilerin geliştirilmesinde katkı sağlaması en büyük arzumuzdur. İş dünyası kuruluşlarının ve sivil toplumun tecrübelerinden daha fazla faydalanılmalıdır.”

REKLAM ALANI