Dolar 32,3684
Euro 34,9873
Altın 2.324,71
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 21°C
Açık
İstanbul
21°C
Açık
Cum 22°C
Cts 21°C
Paz 21°C
Pts 23°C

“2016 yılında ihracat olumlu bir başlangıç yapacak”

“2016 yılında ihracat olumlu bir başlangıç yapacak”
31 Aralık 2015 11:15
A+
A-

İhracat

Okan Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi  Yrd. Doç. Dr. Ayşenur Topçuoğlu 2015’ten 2016’ye geçerken Türkiye’de dış ticaretin görünümünü yorumladı

Dış ticaret açısından özellikle son çeyreğinde farklı hareketler yaşanan bir yılı sonlandırıyoruz. Okan Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi  Yrd.Doç. Dr. Ayşenur Topçuoğlu dış ticaret hakkında 2015 yılının genel bir değerlendirmesini yaptı ve 2016’ya ilişkin beklentilerini açıkladı.

Yrd. Doç. Dr. Topçuoğlu konu hakkında “2015, Türkiye’nin ihracatı için zor geçen bir yıl oldu. İhracat, iki genel seçim, döviz kurunun yükselmesi, komşu ve hedef ülkelerdeki  belirsizlikler, aniden ortaya çıkan küresel gelişmeler  tarafından bir önceki yıla göre  düşüşe neden olurken, yerel talepteki iyileşme sayesinde GSYİH büyümesi yüzde 3,6-4 seviyesine ulaşmıştır. 2016 yılında ise Türkiye GSYİH’si ılımlı bir iyileşme ile yüzde 4,5’ e yükselebilir. Ancak yerel  ekonominin, kısa vadede etkilenebileceği, ihracatımızı etkileyecek Rusya krizi gibi sorunların ortaya çıkması, komşu ülkelerdeki siyasi belirsizlikler, döviz kurlarında özellikle pariteden kaynaklanan maliyet artışları ile bunu kompanse edemeyen avro artışı oranı, girdi maliyetlerinin  yükselmesine neden olmuştur. Bu durum ise rekabet gücünü zayıflatarak bir önceki yıla göre daralma yaratmıştır” diye konuştu.

Yrd. Doç. Dr. Topçuoğlu Türkiye’nin ithalatının Ocak-Ekim aylarında toplam 173,2 milyar $ ile gerçekleştiğini belirterek bir önceki yıl aynı döneme göre yüzde -13.0 bir azalma gösterdiğini ifade ederek, “Türkiye’nin azalan ihracatına rağmen, ithalatın daha fazla azalması, dış ticaret açığını, o da ödemeler dengesini olumlu etkilemektedir. İthalatın azalmasında ise düşüşte olan petrol fiyatları bir yıldır önemini korumaktadır” diyor.

Küresel gelişmelerin Türkiye üzerindeki etkisini ise şöyle açıklıyor: “Euro/Dolar paritesindeki düşüş, dünya mal ticaretindeki daralma ve emtia fiyatlarının düşüklüğü ihracatımızı olumsuz etkilemektedir. FED’in faiz artırımı ve döviz kurundaki yükselmeler net portföy yatırımı çıkışları finansal boşluklar yaratabilir. Bir de buna döviz bazındaki borçlanmaları eklediğimiz zaman olumsuz bir tablo oluşabilir. Ancak burada incelememiz gereken döviz borcu kompozisyonudur. Borçlanma kamu ve özel sektör tarafından yapıldığından, özellikle özel sektör borcunun 2010 yılından itibaren artış içinde olduğu gözleminde, bunları kompanse edecek döviz rezervlerinin mevcudiyeti ile banka sistemimizin güçlülüğü bu konudaki endişelerimizi hafifletmektedir.”

2016 yılında küresel düzeyde en büyük risklerden birinin belirsizlikler olduğunu söyleyen Yrd.Doç. Dr. Topçuoğlu ülkemizin potansiyelinin göz önüne alındığında, 2016 yılına ihracatın olumlu bir başlangıç yapacağını belirtiyor ve ekliyor: “İhracatta 2023 hedefleri tüm sektörlerimiz için ihracat bilincinin yeşerdiği,  80’lerden başlamak üzere dış ticarette önemli bir paradigma kayması yaratan ihracata dayalı büyüme modelinin tüm sektörlerce özümsendiğini gözlenmektedir.

Hükümetlerin, devlet yardımları ve ihracat teşvikleri ile geliştirdiği bu model, 2023 ihracat hedefleri ile tüm sektörlere bir dinamizm kazandırmış, her sektör bu hedefe ulaşılması konusunda birer hareket planı geliştirerek adeta birbirleri ile yarışır noktasına gelmişlerdir. İhracatta yaratılan bu tatlı rekabet ve seferberlik ortamında herkes üzerine düşeni yapmak konusunda azami gayret  içerisindedir. Başta Ekonomi, Gümrük ve Ticaret Bakanlıkları olmak üzere konu ile ilgili tüm bakanlıkların, ihracatçıların önünü açmak, ihracatçı sayısını arttırmak noktasında adeta teşvik yarışına girdikleri gözlenmektedir.”

 

REKLAM ALANI