Dolar 32,3835
Euro 35,0225
Altın 2.326,63
BİST 9.142,40
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 23°C
Az Bulutlu
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cts 22°C
Paz 23°C
Pts 24°C
Sal 19°C

“Mobilyanın Başkenti MODOKO”

“Mobilyanın Başkenti MODOKO”
11 Nisan 2012 13:52
A+
A-

1969 yılında, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının desteği ve üyelerinin günün zor koşullarına rağmen büyük katkılarıyla bugünlere gelen, bugün ise mobilya üretimi konusunda ülkemizin seçkin Mobilyacılar Sitesi olan MODOKO, hizmet vermeye devam ediyor. MODKO, İstanbul ‘da bir yılda yapılan 80 bin konutun mobilya ihtiyacının büyük bir kısmını karşılamasının yanı sıra, ülkemizin diğer şehirlerine de hatırı sayılır miktarda mobilya sevk etmekte ve firmalarının yurt dışına yaptıkları satışlarla ülke ekonomisine katkı sağlanmaktadır. MODOKO, bünyesindeki yüzlerce mağazasıyla 150 bin metrekarelik alanda dünya standartlarında üretilen mobilyalarla haftanın 7 günü hizmet veriyor.

MODOKO Yönetim Kurulu Başkanı Etem Özçelik MODOKO hakkındaki sorularımızı yanıtladı.

Modoko’nun mobilya sektörü içerisindeki konumu hakkında bilgi verir misiniz?

1969 yılından bugüne sürekli genişleyen yapısıyla, günümüze kadar yaklaşık dört yüz ortaklı bir kuruluş haline gelen Modoko, bugün kendi içerisinde beş bin kişiye istihdam sağlayan bir iş hacmi var…Logomuzun altında “Mobilyanın Başkenti” yazısı var…Orta Doğu’nun ve Balkanlar’ın en büyük en modern mobilya merkeziyiz. Bu büyüklükte bir arada mobilya üretimi ve satışı yapılan başka bir merkez yok. Bu nedenle biz Modoko’ya ‘Mobilyanın Başkenti’yiz diyoruz. Şu güne baktığımızda da o isme layık olduğumuzu görüyorum. Çünkü eskiden modellerimizi yurtdışındaki fuarlardan alırken, bugün bizim modellerimizi dışarıdaki insanlar üretmeye başladı. Teknolojiyi yakından takip ediyor en üst teknolojiyi kullanıyoruz.  İnsan gücü olarak bugün Modoko’yu kuran bizler öncülüğünü yaptık. Sıra ikinci nesillerde, bizden sonraki kuşakların mobilya sektörünü daha da ileriye götüreceğine inanıyorum.

Modoko’dan hangi ülkelere ihracat var?

Avrupa’nın çeşitli ülkelerine ve komşularımızdan Irak, İran gibi ülkelere ihracatlarımız bulunmaktadır. Ayrıca Afrika ülkeleri de revaçta.

Türkiye’nin mobilya sektörünün dünya pazarındaki yeri nedir?

Avrupa mobilya sektörü son günlerini yaşıyor. Eskisi gibi mobilyayı üretecek işçi bulamıyor. Pahalıya geliyor. Bu yüzden de imalatını Çin’e kaydırdı. Çin üzerinden siparişlerini yaptırıyor. Biz bunu Türkiye’ye getirebilirdik. Ama inanıyorum ki, mobilyanın dünyadaki en büyük pazarı Türkiye olacaktır. Tabii ki, bunun bir devlet politikası ile olması gerekiyor. Mobilya üretimini 3-4 merkezde değil, Türkiye geneline yaymak gerekiyor. Belirli şehirler sadece sanayi kolunda üretim yapan merkezler haline getirilmeli. Mesela Kayseri denince sadece mobilya üretimi, Bursa denince sadece hazır giyim üretimi akla geliyor. Türkiye’de şehir şehir sektörler oluşturulmalı. Böylece yurtdışından ihracatçılar geldiği zaman nereye gideceğini de bilecek. Bugün Çin, şehir şehir merkez kuruluşlarının oluştuğu bir yer haline geldi. Bizlerde bunu Türkiye’de yaparsak daha çok verim alırız.

Mobilya ihracatının pahalıya mal olduğu söyleniyor, sizin bu konudaki düşünceniz nedir?

Şimdi bir konteynır yüklemeye kalktığımız zaman çok büyük rakamlar çıkıyor. Ama geçmişe göre bugünkü hükümetimizin bize çok kolaylıkları var. Bugün gümrük kapıları eskisi gibi değil.

Türkiye’den, dünyanın birçok yerinde düzenlenen mobilya sektörüne yönelik fuarlara katılım var. Bu katılımların ülkemizde düzenlenen fuarlar üzerindeki etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Milano, Fransa, İtalya ve Almanya da düzenlenen fuarları Türk yatırımcıları her sene ziyaret ederek, yenilikleri takip etme ve daha iyilerini üretme çabasındalar. Şu an Avrupa da düzenlenen fuarlar müşteri azlığından, eskisi gibi arz talep oluşmamasından şikâyetçi. Biz, bu boşluğu bu sene sekizincisi düzenlenecek olan mobilya fuarımızla dolduruyoruz. Her sene daha yukarı çıkan fuarımız, dünya çapında aranan bir organizasyon haline dönüşmüştür.  Bu sayede ihracat açısından her geçen gün daha fazla siparişler alınıyor. Bu yüzden de bu fuara gereken önemin ve desteğin verilmesi gerekiyor. Şu an CNR da bulunan fuar alanı bize yetmiyor. Daha kapsamlı ele alınmalı. İstanbul’un içi olması gerekmiyor. Türkiye’ye gelen ihracatçının rahat edebileceği oteliyle, ziyaret alanlarıyla… Daha donanımlı geniş alanlara sahip bir fuar merkezi yapılmalı. Çünkü biz mobilyada her geçen gün daha fazla yol alıyoruz. Bugün yurtdışında firmaların aradığı markalar haline geldik.

“Kelebek Mobilya’nın bugünkü durumu tamamen işletmecisinin hatasıdır”

Bir dönem mobilya sektöründe yatırımları, reklamları ve kampanyalarıyla sürekli gündemde olan bazı firmalar artık piyasada gözükmüyor. Mesela Kelebek Mobilya gibi…

Kelebek Mobilya, Türkiye’nin ilk büyük mobilya üreten markasıydı. Aranan bir markaydı. Ne zamanki el değiştirdi, Kelebek Mobilya geri sıralara düştü. Kelebek Mobilya’nın bugünkü durumu tamamen işletmecisinin hatasıdır. Kelebek Mobilya, ne yazık ki işi bilmeyenlerin eline geçtiği için böyle, yoksa Kelebek çok iyi bir marka.

“Cari açığı önlemek için yerli malı kullanmalı ve üretimini artırmalıyız”

Başbakanın, Türkiye’de her alanda %100 yerli üretim yapılması konusundaki yaklaşımını nasıl görüyorsunuz?

Modoko olarak bunu ilk gündeme getiren biziz. Türkiye’de üretilen ürünlerin yurtdışında üretilen ürünlerden daha kaliteli ve aranan olduğunu gördüğüm için gündeme getirmiştim. Mobilya sektörü olsun, tekstil veya otomotiv sektörleri olsun bizler teknolojiyi yakından takip ediyoruz. Ancak buna rağmen halen büyük inşaat firmaları içi döşeli daireleri için yurt dışından mobilyasını getirttiriyor. Soruyorum; ‘Daha iyileri burada üretilirken, neden Türkiye’den almıyorsunuz, neden para dışarı çıksın? Cari açığı önlemek için yerli malı kullanmalı ve üretimini artırmalıyız. Özellikle mobilya sektörü için söylüyorum; büyük inşaat firmaları ihtiyaçlarını yurtdışından ziyade, yurtiçinden tedarik ederse nakit çıkışına engel olmuş olur. Ayrıca işsizlik açısından, sektör büyüyeceği için daha fazla istihdam sağlanmasına neden olur. Bugün mobilya sektöründe yerli malı çok kaliteli…

Hükümetin icraatlarından memnun musunuz?

Ben ticaret yapan bir insanım. Artık parti ayrımından ziyade başarılarına bakarım. Yapılan icraatlara baktığımız zaman, rahmetli Özal’dan sonra en güzel yatırımlara ve en iyi dünya görüşüne sahip olan bir hükümet var. Ben kendi adıma memnunum. Eskiye göre mobilya sektörü olarak hükümet ile daha fazla ilişki ve paylaşım içerisindeyiz. Eğer bir yerlere geleceksek burada kılavuzumuz devlet olmalıdır. Biz bir eliz, devlet bir eldir. İki el birleştiği zaman çok güzel ses getirir. Bilhassa mobilya sektörü için devletin bazı kurumlarını uyarması gerekiyor. TOKİ bile bugün kullanılacak ana malzemede adres gösteriyor. Mesela mutfakta İtalya’nın bir malzemesini söylüyor. En azından bunların önüne geçilmesi lazım. Her ürünün Türkiye’ye girmesine engel olsunlar. Kalite açısından aradığını bulamıyorsa o zaman tamam ithal edilsin, ancak daha iyisi burada varken basit ürünlerin ithal edilmesine, paranın dışarıya çıkmasına karşıyım. Türkiye’nin öyle sokağa atacak parası yok.

IKEA ve KOÇTAŞ gibi büyük marketlerin açılması sizin açınızdan bir dezavantaj oluşturdu mu?

Yalnızca yurtdışından getirdikleri ürünleri satmak değil ürün portföylerinde yerli ürünlere de yer vermelerini bekliyoruz. Şu bir gerçek, tüketicilerimiz, bu mağazalarda aldığı ürünü bir sonraki ev taşımasında kullanamayacağını bilmiyor. Vatandaşlarımızın mobilya alırken kaliteli ve uzun ömürlü olmasına dikkat etmelerini öneriyorum. Ve bu çerçevede vatandaşlarımıza yerli ve kaliteli ürün tercih etmelerini tavsiye ediyoruz. Yabancı merkezli zincir mağazalar kaliteli ürün getirsin ve gerçek anlamda rekabete girelim. Kalitesiz ömrü kısa ürünlerle rekabet yapılmamalı.

IKEA ve KOÇTAŞ sizden ürün alıyorlar mı?

Hayır. Maallesef bizden ürün almıyorlar. Sözü geçen zincir mağazalar farklı kategoride toplam dört yüzü aşkın ürün satıyor. Türkiye’den aldığı ürün ise beş on kategoriyi geçmiyor.

REKLAM ALANI
ETİKETLER: ,