Dolar 32,3640
Euro 34,9533
Altın 2.325,55
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 23°C
Az Bulutlu
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cts 22°C
Paz 22°C
Pts 24°C
Sal 18°C

Yeşil fonlar artacak

Yeşil fonlar artacak
08 Ekim 2014 09:34 | Son Güncellenme: 08 Ekim 2014 09:37
A+
A-

Çiğdem İçelTSKB Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Komitesi faaliyetlerinden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Çiğdem İçel, “Gelecekte ‘yeşil fon’ olarak adlandırabileceğimiz tahvil ihraçlarının artacağını öngörüyoruz” diyor.

Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB)’ nin ‘Önceliğimiz Çevre’ mottosuyla başlattığı sosyal sorumluluk projesi kapsamında 2007 yılında kurulan www.cevreciyiz.com bu sene yedinci yılını kutluyor. TSKB tarafından hayata geçirilen çevre portalı “cevreciyiz. com”, çevre ve sürdürülebilirlik gündeminin yanı sıra ilham veren sürdürülebilir iş fikirleri, doğa dostu tasarımlar ve dünyada başarı kazanmış örnek uygulamalar içeriyor. Hem içerik hem de teknolojik altyapı olarak yeniden yapılandırılan site, dünyanın ve Türkiye’nin güncel sürdürülebilirlik gündemini sayfalarına taşıyor. Site genişletilmiş içeriğiyle, iş dünyasından başarı öykülerine, yenilenebilir enerji ve sürdürülebilir üretim yöntemleriyle ilgili güncel bilgilere, enerji ve kaynak verimliliği alanındaki gelişmelere, dünyanın farklı köşelerinden doğa dostu üretim ve tüketim trendlerine, yeşil mimari gibi yenilikçi konulara kadar pek çok başlığa da yer veriyor. Çevre portalı cevreciyiz.com’un önemli bir refeans kaynağı olduğunu söyleyen TSKB Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Komitesi faaliyetlerinden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Çiğdem İçel ile sürdürülebilir finansmanı ve Türkiye’de bu kavramın gelişimini konuştuk:

Çevre kriterine uymayan projeye destek yok

“TSKB olarak sürdürülebilirliğe katkımızı, ürün ve hizmet döngümüzün ağırlıklı bölümünü oluşturan proje finansmanı ve kredilendirme faaliyetleri kapsamında, çevreyi koruyan ve iklim değişikliğinin etkisini azaltacak yatırımlara finansman desteği ile ortaya koyuyoruz. Yenilenebilir enerji, enerji ve kaynak verimliliği ile çevre yatırımlarına özel olarak sunduğumuz finansman modellerimizin yanı sıra tüm proje değerlendirme süreçlerimizde çevresel ve sosyal risk faktörlerini ölçüyor, ülkemizin düşük karbonlu üretim düzeyine geçişi için destek veriyoruz. Gönüllülük ilkesiyle oluşturduğumuz ve özgün bir yazılıma sahip olan ERET -Çevresel ve Sosyal Risk Değerlendirme Modeli’ni 2007 yılından itibaren yatırım tutarı büyüklüğünden bağımsız olarak, doğrudan finanse etmek üzere incelediğimiz tüm yatırım projelerine uyguluyoruz. İncelediğimiz kredi başvurusu finansal açıdan ne kadar tatminkar olursa olsun çevre kriterlerini karşılamıyorsa, o projenin finansmanından çekilebiliyoruz. Finanse ettiğimiz sürdürülebilir yatırımlara örnek vermek gerekirse; yenilenebilir enerji, kaynak ve enerji verimliliği, çevresel etkileri azaltıcı yatırımlar ve sürdürülebilir turizmi sayabiliriz. Bahsettiğim sürdürülebilir yatırımların finansmanı toplam kredi portföyümüzün %50’sine yakınını oluşturuyor.”

83076Sürdürülebilirlik endeksi önemli bir adım

“Finans sektörü açısından baktığımız zaman; pek çok bankanın ve finans kuruluşunun çevreye saygılı uygulamalar konusunda ilk adımı attıklarını, içsel etkilerini ölçmeye ve azaltmaya başladıklarını görüyoruz. Ancak asıl fark yaratan adımın sürdürülebilirlik prensiplerinin kredilendirme faaliyetlerinde de uygulanması olduğunu düşünüyoruz. Yatırım tutarından bağımsız, finanse edilen her projenin çevresel ve sosyal etkilerinin değerlendirilerek azaltılması, sürdürülebilir enerji ve verimlilik projelerine daha çok kaynak aktarılması gerekiyor. Türkiye özelinde bu dönüşüme başlamış banka sayısında son yıllarda artış olduğunu söyleyebiliriz. Ancak konuyu çevreye sorumlu bankacılıktan sürdürülebilir bankacılık yapısına taşıyabilen kurum sayısının şu aşamada oldukça az olduğunu söylemek doğru olacaktır. Sürdürülebilirliğin strateji ve yeni iş modelleriyle entegre edilmesi konusunda Türkiye’deki tüm sektörlerde halen alınacak yol olduğuna inanıyoruz. Bu alanda sevindirici bir gelişme de dünyada pek çok borsada gördüğümüz sürdürülebilirlik endeksinin yakında bizim borsamızda da devreye girecek olması. Gelecekte ‘yeşil fon’ olarak adlandırabileceğimiz tahvil ihraçlarının da artacağını öngörüyoruz. Gerek Birleşmiş Milletler gerek çeşitli düzenleyici otoritelerle birlikte bu konu, firmaların hayatlarında önemli yer etmeye başladı. Yakında sürdürülebilir yatırımlara kaynak sağlayan daha çok fon göreceğiz.”

Sürdürülebilir yatırıma toplamda 700 milyon dolar kredi

“Bu yıl ilk 6 aylık dönemde Türkiye Sınai Kalkınma Bankası olarak; yenilenebilir enerji üretimi, enerji verimliliği ve turizm alanlarında yaklaşık 350 milyon dolar kredi sağladık. Yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, sürdürülebilir turizm ve çevre yatırımlarını da içine alan sürdürülebilir yatırımlara yönelik sağladığımız finansman, toplam kredi portföyümüzün yaklaşık yüzde 50’sine denk geliyor. Tüm bu sektörlere yıl sonuna kadar 350 milyon dolar daha kredi sağlamayı hedefliyoruz.”

Kilit yatırım alanları

“Ülkemizdeki sanayi sektörüne baktığımızda, toplam enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 40’ının ve elektrik enerjisi tüketiminin ise yüzde 60’ının sanayi firmaları tarafından gerçekleştiğini görüyoruz. Enerjide büyük oranda dışa bağımlı olduğumuz düşünülürse, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğine hizmet edecek yatırımların sürdürülebilir kalkınma açısından kilit önem taşıdığını söyleyebiliriz. Diğer kilit yatırım alanları ise enerji ve kaynak verimliliği. Bu tarz projeler sayesinde, üretimde azalma olmaksızın, mevcut üretim tesislerinin daha gelişmiş tasarımlar ve yeni teknolojiler kullanılarak daha az enerji ve kaynak tüketir hale getirilmesi mümkün oluyor. Atık olarak düşünülen kimi yan ürünler, verimlilik projeleriyle kullanılabilir yeni kaynaklar haline gelebiliyor. Türkiye’de pek çok sektörde konu mutlaka sürdürülebilir dönüşüme geliyor. Biz bu dönüşümün çarpan etkisiyle daha hızlı büyüyeceğine inanıyoruz.”

EKONOMİ AJANDASI

REKLAM ALANI