Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Paz 20°C
Pts 22°C
Sal 24°C
Çar 22°C

Türkiye’de büyüme bu yıl yüzde 3’lerde kalacak

Türkiye’de büyüme bu yıl yüzde 3’lerde kalacak
20 Ocak 2015 10:26
A+
A-
dunya_bankasinin_turkiye_buyumesi_tahmini13395812310_h890768

Orta Vadeli Program’da (OVP) büyüme tahmini 2014 için yüzde 3.3, 2015 için yüzde 4 seviyesinde bulunuyor. Raporda global tarafta düşük büyüme ortamı, deflasyon korkusu, Fed’den bu yıl beklenen sıkılaştırma adımlarının Türkiye ve benzer ülkelere sermaye akımlarında görece bir azalmaya yol açma ihtimali, Avrupa merkezli siyasi gelişmeler ve Rusya krizinin yanı sıra, içeride çözüm süreci, Haziran genel seçimleri ve jeopolitik riskler, risk algısını etkileyen faktörler olarak belirtiliyor.

Seçimlerin ardından siyasi atmosferin yatışması, hükümetin yeni reform tedbirleri açıklama gayreti ve petrol fiyatlarındaki sert düşüş gibi etkenlerin, yatırımcıların Türkiye’ye olan algısını bir miktar iyileştirdiğine dikkat çekilen araştırmada, özellikle petrol fiyatındaki düşüşün Türkiye için önemli bir avantaj oluşturduğuna dikkat çekildi.

Geçen sene Haziran’da 115 doların üzerine çıkan Brent petrolün varil fiyatı 45 dolar seviyelerine kadar gerileyerek 2009 yılı başından beri en düşük seviyeleri görürken, bugün 49.83 seviyesinde işlem görüyor.

“2015 düşe-kalka bir yıl olacak”

Ancak petrol fiyatının Türkiye ekonomisini etkileyen parametrelerden sadece biri olduğu ve bunun diğer risklerle birlikte değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek, 2015’in Türkiye açısından kolay bir yıl olmayacağı ifade edildi. Deloitte’un baz senaryosunda, “2015’in dalgalı ve ‘düşe-kalka’ bir yıl olacağı beklentisi” yer alırken, raporda şu ifadelere yer verildi:

“2015 yılında büyümenin yine yüzde 3 civarında yani OVP hedefinin altında olacağı; enflasyonun yıl ortasında daha düşük düzeyler görülse de yılı yüzde 6.5-7 bandında kapatacağı,cari açığın ise görece zayıf büyüme ve petrol fiyatlarının etkisi ile 35 milyar dolar seviyelerine veya GSYH’ye oranla yüzde 4.5 düzeylerine gerileyebileceği öngörülüyor.”

Bunun Türkiye’nin potansiyelinin altında bir dinamiğe işaret ettiğine dikkat çekilen raporda, şöyle denildi:

“Mali taraftaki bozulma henüz kritik boyutlarda olmasa da, 2015 yılında büyümenin zayıf seyrini sürdüreceği ve Haziran ayında bir genel seçim gündemi olacağı düşünüldüğünde, bütçedeki bozulmanın daha belirgin hale gelmesi olası. Bu açıdan bakıldığında 2015 yılı için OVP’deki 21 milyar liralık bütçe açığı (GSYH’ye oran olarak yüzde 1.1) ve 33 milyar liralık faiz dışı fazla (GSYH’ye oran olarak yüzde 1.7) hedefleri bir miktar iyimser kalıyor.”

Para politikası ciddi belirsizlik içeriyor  

Para politikasının da ciddi belirsizlikler içerdiğine dikkat çekilen raporda, enflasyonda yıl ortalarına doğru bariz bir iyileşme olacağı, ancak bunun kalıcı olmama olasılığının yüksek olduğu ifade edildi.

Raporda, faizlerde yumuşama olması için, önce kur tarafında kalıcı bir istikrar oluşması gerektiği belirtilerek “Bu çerçevede TCMB’nin en azından bir müddet daha temkinli duruşunu devam ettirmesi olası” ifadesi yer aldı.

Merkez Bankası’nın Ocak ayı Para Politikası Kurulu toplantısında kısa vadeli faizlerde indirime gideceği beklentisi daha yüksek bir ihtimal olarak görülürken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Cuma günü faiz indirim çağrısını yinelemesinin de indirim olasılığını arttırdığı
belirtiliyor.

Petrol fiyatlarındaki sert düşüşün net etki olarak kısa vadede Türkiye’ye nefes aldıracak bir gelişme gibi durduğunun belirtilen raporda “Ama orta-vadede büyüme dinamiklerini değiştirmenin yolu tasarruf oranlarını arttırıcı, rekabet düzeyini ve yatırım ortamını iyileştirici yapısal reformlardan geçiyor” denildi.

Raporda, genel seçimlere kadar bu başlıklarda belirgin bir ilerleme sağlanmasının zor olacağı belirtilerek, ancak seçimlerin ardından önceliklerin belirlenmesi, uygulamaya geçilmesi ve yatırımcıların bu yönde ikna edilmesinin Türkiye’yi diğer gelişmekte olan piyasalardan pozitif anlamda ayrıştırabileceği kaydedildi.

REKLAM ALANI