Dolar 32,6924
Euro 34,8957
Altın 2.508,72
BİST 9.524,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 14°C
Yağmurlu
İstanbul
14°C
Yağmurlu
Cts 20°C
Paz 21°C
Pts 23°C
Sal 22°C

TÜRKİYE NEREYE KOŞUYOR?

24 Şubat 1981 Yılında İstanbul'da doğdu, Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu Girişimcilik ve proje yönetimini derece ile bitirdi. okurken UND öğrenci çalışma grubu ile "Ankara Öğrenci Zirvesi"nde aktif olarak görev yaptı ve organizasyonunda konuşmacı olarak katıldı Araştırmayı ve sorgulamayı seven bir yapısı olan Ergenecoşar Metsan Lojistik bünyesinde Pazarlama ve Kalite Yönetmeni olarak iş yaşamına başladı. BLMYO Mezunlar derneği Kurucu üyeliğinin yanında Utikad Genç forwarder çalışma grubu, Utikad Gümrük ve Antrepo çalışma grubu ve Utikad Denizyolu çalışma grubunda aktif görev almaktadır.
16 Mart 2018 19:13 | Son Güncellenme: 16 Mart 2018 19:14

 

Yabancı yatırımcı son on yılda yarı yarıya düşerken, yerli işletmelerimiz ayakta kalabilmek için banka kredilerine başvuruyor. Kredi garanti fonu vermiş olduğu kredilerde en yüksek seviyeye ulaştı. Enflasyon canavarı Türkiye’nin üzerinde bir karabulut gibi dolaşmaya yeniden kendini hatırlatmaya devam ediyor. Türkiye büyüme hızında diğer ülkeleri geride bırakırken vatandaşın cebindeki parada aynı büyüme hızı gibi hızlıca erimeye ve yok olmaya mahkum kalıyor.

Türkiye’de yıllardır bir özelleştirme sevdalısı gibi önüne gelen tüm kamu ve fabrikaları tek tek veya topluca ekonomik olarak sıkışıklığa geldiğinde özelleştirme yoluna gidiyor. Şuan da durum çok farklı değil şimdide sırada şeker fabrikaları var hükümetin gündeminde, hatta hükümete yakınlığı ile bilinen bir televizyonda bu özelleştirmeler sayesinde Türkiye deki şeker hastalığının yüzde 20 küçüleceği bile haber yapıldı. Vatandaşın seker hastalığını şeker tüketiminden kaynaklandığı vurgusuyla (şeker hastalığı fazla tüketilen şeker ile ilgili değildir) bu özelleştirmenin ne kadar doğru bir karar olduğu konusunda kamuoyu oluşturmaya çalıştıkları ve halkı cahil olarak gördükleri maalesef haberin en gerçek olgusuydu.

Peki bu özelleştirmeler gerçekten işe yarıyor mu? Kısa vaade de belki hükümetin eline toplu para geçiyor (tabii buda yapılan anlaşma detaylarına bağlı bazı anlaşmalarda ödemeler taksit taksit alınıyor) hükümetin cebine giren para bir nebzede olsa ekonomiyi canlı tutuyor ve kriz çok fazla etki etmiyor gibi gözüküyor. Eskilerin bir atasözü vardır. “Hazıra dağ dayanmaz” diye umarım bizim elimizde ilerde sırtımızı dayayacak bir dağ veya gölgesinde oturacağımız bir ağaç kalır.

Küçük orta işletmeler kredi garanti fonundan çektikleri kredilerle ve hükümetin yapmış olduğu vergi muafiyeti sayesinde 2017 yi yüzde 11,7 büyüme ile kapattılar ama cari açıkta büyümeye devam ederek 2016 yılının sonunda 33,7 milyar dolar olan cari açık şuan 44 milyar doları aşmış bulunmaktadır.

Aslında durum biraz daha kötü olabilir.  Şuan Türkiye 2 senedir OHAL ile yönetilmektedir. Kulağımıza gelen bazı spekülasyon iflas eşiğinde olan ama OHAL yüzünden iflas veremeyen büyük işletmelerin OHAL kalkar kalmaz iflas vererek büyük sayıda personel azaltma yoluna gideceği üzerineydi. Hükümetimiz bu konuda da yaptığı çalışmalarda bunun önüne geçeçek bazı kararlar aldı. İflas vermek isteyen firmalara kayyum atanarak iflas 2 seneye yayacak karar yakın zamanda onaylandı. Böylece Türkiye işsizlik enflasyonuna düşmeden krizi doğru bir şekilde yönetme çabalarına bir yenisini daha ekledi.

2017 yılında büyüme kaydeden Türkiye, Ekonomistlerin ön görüşüne göre 2018 yılında hedeflerinin biraz altında büyüme gerçekleştirecek. Yılın başında çok ani kararlar vermemekle beraber Ekonomistleri tekrar yanıltmanın peşinde olacak hükümet sayesinde Türkiye’nin yine hızla büyüme kaydedeceği ve aynı şekilde vatandaşın cebindeki paranın da eriyeceği bir yıl geçireceğimizden hiç şüphem yok.

SABRİ ERGENECOŞAR

REKLAM ALANI
YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR