Dolar 32,4986
Euro 34,7995
Altın 2.488,58
BİST 9.564,68
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 16°C
Az Bulutlu
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Cum 14°C
Cts 19°C
Paz 20°C
Pts 18°C

Ticari Ahlâk para kazanma arzusunun önünde olmalıdır

Ticari Ahlâk para kazanma arzusunun önünde olmalıdır
28 Mart 2017 12:02 | Son Güncellenme: 28 Mart 2017 12:06
A+
A-

 

1974 yılında kurulmuş olup otomotiv yedek parça ve aksesuar üzerine kurulduğu tarihten itibaren iç ve dış pazarda geniş ürün yelpazesi ile faaliyet gösteren; Oto Özbay yönetim kurulu üyesi Suat Bayram, “Ticari Ahlâk Ölçüleri”ni değerlendirdi.

Ticari Ahlâk Ölçüleri

Vazgeçilmez ihtiyaçların baskısı altında bulunan insan, muhtaç olduğu şeyleri değişik yollardan temine çalışmaktadır. Bunların başında, en haysiyetli kazanç yolu bulunan “Ticaret”gelmektedir. İster malı para ile mübadele şeklinde olsun, isterse arazisinde yetiştirdiği veya fabrikasında imâl ettiği şeyleri piyasaya arz etmek suretiyle olsun, ticaretin insan hayatındaki yeri ve değeri inkâr olunamaz. Bu isim ile anılan kazanç yolu, her zaman ve her yerde geçerlidir.(Rızık yollarının onda dokuzunun ticarette olduğuna işaret eden hadis-i şerif, alışveriş yolu ile kazanç elde etmenin ehemmiyetini perçinlemiş olmaktadır.

İktisadi usûllere riayetsizlik, arz ve talep kaidelerine dikkat etmeyiş ve hangi malın hangi pazarda müşteri bulabileceğini bilmeyiş, başarısızlığa; dinimizin ticaretle alâkalı hükümlerini öğrenmemek de helâl olmayan ve hoş karşılanmayan kazanç yollarına sapmaya sebep olur.

Kazancın meşru olmasına dikkat, para kazanma arzusunun önünde olmalıdır. Elde edilecek kâr’ın meşru olmasını, sermayemizi artırma hevesinin önünde tutmalıyız. Âhiret hayatının sorumluluğuna inanan bir Müslüman; haram malın azabı bulunduğunu, helâl kazancın hesabı olduğunu hatırdan çıkarmamalıdır.

Dürüstlüğü şiar edinen tüccar, yürüttüğü işi ahlâki esaslara ters düşmeyecek şekilde icra etmelidir. Kişi kendi kârını düşündüğü gibi, alıcı veya satıcı olarak karşısına gelen şahıslara zarar vermekten sakınmalıdır.

Ticaret ahlâkı denildiği zaman; dürüst, doğru ve güvenilir bir tâcirde bulunması gereken ahlâki faziletler hatıra gelmelidir. Bu meziyetleri kendinde toplayan bir kimse, hem maddi kazanç temin eder hem de Cenâb-ı  Hakk’ın ve insanların sevgisini kazanmakta başarılı olur. Ticari hayatta doğruluğu ve halkın itimadını kazanmayı şiâr edinen bir Mü’min, her tuttuğu işte, yüz aklığı ile helâl kazanç elde etmeyi başarmış olur. Kazandığı zaman şımarmaması, zarara uğradığı vakit hileli yollara sapmaması ile Rabbimizin rızasını ve insanların hoşnutluğunu kazanmış olur. Bu değerli vasıfları kendisinde toplayan “Doğru ve güven duyulan bir tacir; sıddıklar ve şehitler ile beraber cennete girecektir.”(Hadis-i Şerif)

Ticaret sahasında halka kolaylık gösteren bir  Mü’min,Resul-i  Ekrem (s.a.v.) in  ” Sattığı zaman,satın aldığı vakit ve (alacağını)istediği sırada kolaylık gösteren adama Allah merhametle muamele etsin.”Duasına lâyık olur.

Ticaret ahlâkı ile ilgili şu hususlara dikkat etmemiz gerekir:

a)Paranın gâye olmadığını, ancak alışverişi kolaylaştıran bir vasıta bulunduğunu hiçbir zaman hatırdan çıkarmamalı, kanâatten uzaklaşıp ihtirasa kapılmamalı ve karşımızdaki insanı zarara uğratmamayı şahsi menfaatimizden üstün tutmalıyız.

b)Borcunu ödeme hususunda dürüstlükle tanınmış bir kimse, satın aldığı malın bedelini ödemekte zorluğa düşerse, onu sıkıştırıp da zor durumda bırakmamalı ve “eğer (borçlu),darlık içinde bulunuyorsa ona geniş bir zamana kadar mühlet tanıyın. Sadaka olarak bağışlamanız,eğer bilirseniz, daha hayırlıdır.”(3) emr-i ilâhisine uygun bir yol takip etmelidir.

c)Alışveriş sırasında yemin etmeye özenmemektedir. Söylediği söz doğru olsa bile, yeminle kazanç çoğaltma çığrını açmamalıdır. Yemin, karşı tarafın ikna için başkaca yol kalmadığı zaman veya muhâkeme sırasında hakimin teklifi üzerine yapılabilir. Resulüllah  (s.a.v.),”satış sırasında yemin etmekten sakının. Çünkü bu,(önce)kazancı geliştirir, sonra bereketi giderir.” (5) buyurmaktadır. Cenâb-ı Hakk’ın mübarek ismini kazanç teminine alet etmek,gâyeye erişmede her çareye baş vurmayı uygun bulan Makyevel’in nazariyesine mağlup olmaktan kaynaklanmaktadır. Ahlâkı ihmal eden kazanç,Allah’ın inayetinden uzak kalmaya sebep olur.

d)Tanıdığımız bir kimse başka bir satıcının dükkanı veya sergisi önünde bulunurken onu dükkânımıza çağırıp dil dökerek mahcubiyet duygusu içinde bırakıp mal almaya zorlamamalıdır. O, kendi iradesi ile ticarethanemize geldiği zaman “buyurun” demeli ve gereken ilgiyi bundan sonra göstermelidir.

Ayrıca, şu hususlar da bir tacirin işindeki başarısını büyük oranda etkiler:

*Bir işe inanmadan karambole ,besmelesiz başlamamak

*Günlük çalışma planı yapmak

*Acil işer yerine önemsizlerle ilgilenmemek

*İşyerinin temizliğine dikkat etmek

*Aynı anda birden fazla işe sarılmamak

*Ekip çalışması ve iş aktarmayı bilmek

*Şahsi sıkıntılarınızı işyerinizde de devam ettirmemek

*Hemen karar vermemek veya hemen reddetmemek

*İşi, iş saatleri dışına, eve ve tatile taşımamak

*Tavsiye ve yeniliklere karşı çıkmamak

*Yorgunluğa karşı mola vermek

*Servetinizin şükrünü eda edebilmek.

EKONOMİ AJANDASI

REKLAM ALANI