Dolar 32,3733
Euro 34,9950
Altın 2.325,67
BİST 9.091,44
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 23°C
Az Bulutlu
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cts 22°C
Paz 22°C
Pts 24°C
Sal 18°C

Makro gelişmeler bankacılık sektörünü etkileyecek

Makro gelişmeler bankacılık sektörünü etkileyecek
24 Şubat 2013 10:21
A+
A-

Deloitte

Deloitte’un yaptığı araştırmaya göre, 2013 yılında bankacılık sektöründe alınması gereken önlemler bir hayli fazla…

 Denetim, vergi, yönetim danışmanlığı ve kurumsal finansman alanlarında dünyanın en büyük profesyonel hizmetler firmalarından biri olan Deloitte, “Bankacılık Sektörü 2013” raporunu yayınladı.

Rapora göre, global krizin ardından 2012 yılında da Avrupa’daki bankacılık sektöründeki zayıflığın devam ettiği görülüyor. 2013 yılında ise büyümenin zor olacağının da altı çiziliyor. Her ne kadar bankacılık sektöründeki düzenlemeleri uygulamaya koysa da, Amerika Birleşik Devletleri’nin Avrupa’daki gelişmelerden etkilenmesinin kaçınılmaz olacağı belirtiliyor. Portekiz, İtalya, Yunanistan, İrlanda ve İspanya’da geçici önlemler alınmış olsa da bu ülkelerdeki uzun vadeli istikrarsızlığın devam edeceği öngörülüyor.

Türkiye’deki bankacılık sektörünü değerlendiren Deloitte Türkiye Finansal Hizmetler Endüstri Lideri Hasan Kılıç: “Talepteki daralmaya bağlı olarak kredilerdeki büyümenin sınırlı kalması ve öz kaynak karlılığındaki gerilemeye rağmen 2012 yılı Türk bankacılık sektörü açısından iyi bir yıl oldu. Ekonomideki kırılganlığın yumuşak inişle bertaraf edilmesi ve toparlanmaya bağlı olarak 2013 yılında yurtiçi talepte bir artış yaşanmasıyla kredilerin 2012 yılından daha fazla büyüyeceğini ve bankaların şube ağını genişletmeye devam edeceğini tahmin ediyorum. 2012 yılının son döneminde azalmaya başlayan sorunlu kredilerde azalmanın 2013’ te de devam edeceği anlaşılıyor. Sonuç olarak 2013 yılı bankacılık sektörünün yine büyüme ve karlılığa odaklanacağı daha iyi bir yıl olacak gibi gözüküyor.” dedi.

2013 yılı düzenlemelerin uygulanma yılı olacak

Raporda finansal krizin sonrasındaki dönemde son 70 yılın en kapsamlı düzenlemelerinin yapıldığına işaret ediliyor. Özellikle geçtiğimiz yıl, Amerika Birleşik Devletleri’nde bankacıların uygulama prosedürlerinin henüz yazılmamış olması nedeniyle, düzenlemeleri ‘bekle ve gör’ politikasıyla izledikleri belirtilen raporda, 2013 yılında ise uygulamaya geçireceği ifade ediliyor. Alınacak yeni önlemlerle endüstri liderleri, dar kar marjları, artan sermaye ihtiyacı ve tüketicinin korunması nezdinde bankacılık sektörünün organizasyonel yapılarını değerlendirebilecek.

Deloitte’un raporuna göre büyük bankaların 2013 yılı ve sonrasında dikkate alması gereken ana konular sermaye getirisi, operasyonlar, aktif varlığı koruma ve hizmet dönüşümü olarak karşımıza çıkıyor.

Rekabet için zor kararlar alınması gerekiyor

Düzenlemelerle birlikte, Amerikan bankaları daha rekabetçi olabilmek için yeni stratejiler ve organizasyonel yapılar oluşturmaya başladı. Rapora göre, bankaların 2013 yılında odaklanmaları gereken başlıca konular stratejik konumlarını korumak ve yeni büyüme yolları bulmaktır. Ancak yeniden yapılandırma girişimlerini tamamlamadıkları sürece, bankaların bu çalışmalarının göz boyamaktan öte sonuç vermeyeceği düşünülüyor.

Teknoloji bankacılık sektörünün kazanan oyuncularını belirleyecek

Banka yöneticileri kabul etse de etmese de, teknoloji finansal hizmetler endüstrisinde kritik bir rol oynamaya başladı. “Büyük Veri” son yılın bu endüstrideki en popüler trendi oldu. Rapora göre, bankaların sahip olduğu büyük miktarda verinin etkili ve yaratıcı kullanımı, sektördeki oyuncuların başarısında belirleyici bir faktör olacak. Raporda ayrıca bulut bilişimin bankacılık sektöründeki hizmetleri sunmada önemli bir platforma dönüştüğüne dikkat çekiliyor.

Güven kazanma zamanı

Rapora göre Bankacılık sektörünün 2013 yılında önem vermesi gereken bir diğer konu da müşteri memnuniyetinde mükemmellik ve hizmette farklılaşma olarak öne çıkıyor. Bankaların bu sayede sadece düzenlemelere uyum göstermekle kalmayacağı, aynı zamanda müşteri tabanlarını korumayı ve genişletmeyi başaracakları öngörülüyor.

Öncelik aktif varlıkların korunmasında

Bankalar yeni sistemle aktif varlıklarını korumaya öncelik veren uyum uygulamaları gerçekleştirecek. ABD’de yeni kurulan Tüketici Finansmanı Koruma Bürosu da bu uygulamaların bankalar tarafından gerçekleştirilmesinde zorlayıcı görev oynayacak. Bu büronun, ürün-hizmet ifşaatlarının açıkça belirtilmesi, tüketici şikâyetlerinin dikkate alınması ve çalışanların tüketicinin çıkarına en uygun şekilde davranma eğilimi göstermesinde yararlı olacağı bekleniyor. Aynı zamanda artan düzenlemeler ve dolandırıcılık vakaları sebebiyle bankaların 2013’te operasyonel istikrarlarını korumak için teknoloji risklerini daha etkili yönetmeye odaklanacağı belirtiliyor.

Dijital bankayı yaratmak

Apple ve Google gibi yeni rakiplerin de ödeme sistemleri pazarına girmesiyle birlikte, 2013’te daha fazla sayıda bankanın kişiden kişiye (P2P) ödemeler, mobil cüzdan teknolojileri ve mobil POS ödeme teknolojileri gibi gelişmekte olan elektronik ödeme platformlarına yatırım yapması bekleniyor. Ayrıca, bazı bankaların sosyal medyayı, müşterilerin Facebook hesapları üzerinden banka hesaplarını görüntülemelerine, para transferi yapmalarına ve faturalarını ödemelerine destek olacak şekilde çeşitli yollarla kullanmaya başladığına dikkat çekiliyor.

Sermaye getirisi

Raporda bankaların iş yapılarını yeniden modellemeye odaklanacağına dikkat çekilirken, büyük kuruluşların ana iş kollarına odaklanarak bölünmeler gerçekleştirebileceği ve orta ölçekli kuruluşların büyümek için portföylerine yeni ürün ve coğrafyalar ekleyebileceği belirtiliyor. Ayrıca 2013’te kurumsal tarafta ticari borçlar ve kurumsal işlem hizmetlerinin; perakende bankacılığı tarafında ise özel bankacılık hizmetlerinin bankalar için yeni büyüme fırsatlar barındırdığının altı çiziliyor. Rapora göre geniş kapsamlı kurtarma planlarının uygulanmadığı finansal kriz sonrası ortamında, bankaların, müşterilerini daha çok anlamaları ve daha paylaşımcı ilişki için daha teferruatlı öneriler getirmeleri gerekiyor.

 

REKLAM ALANI