Dolar 32,5842
Euro 34,7966
Altın 2.501,77
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 14°C
Yağmurlu
İstanbul
14°C
Yağmurlu
Cts 20°C
Paz 21°C
Pts 23°C
Sal 22°C

“Kredi faizleri düşmeli”

“Kredi faizleri düşmeli”
11 Şubat 2015 13:17
A+
A-

 

I

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu iş dünyası olarak daha hızlı büyümek, daha fazla istihdam sağlamak için kredi faizlerinin daha düşük olması gerektiğini söyledi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, iş dünyası olarak daha hızlı büyümek, daha fazla insana istihdam sağlamak için kredi faizlerinin daha düşük olmasını istediklerini söyledi.

Hisarcıklıoğlu, G20 kapsamında düşünce kuruluşlarını temsilen oluşturulan T20’nin Türkiye açılış toplantısında yaptığı konuşmada ilginç bir zamandan geçildiğini ve pek çok küresel sorunla yüzleşmek zorunda olunduğuna işaret etti. Hisarcıklıoğlu, “Son 6 yıldır küresel büyümede istikrarı yakalayamıyoruz. Geçmiş yıllarda ticaret küresel büyümenin motoruydu. 90’lı ve 2000’li yıllarda küresel ticaretin yüzde 7-8 ortalamayla arttığı dönemleri yaşadık. Ama son yıllarda bu oran yüzde 4,2’ye kadar düştü. Bir başka deyişle pasta istediğimiz hızda büyümüyor. Bu da korumacı politikaları körüklüyor. Sadece geçtiğimiz yıl, 2014’te 4 bin 436 korumacı önlem tespit edilmiş ve bunların 2 bin 999’u G20 ülkeleri tarafından yapılmış. Genç işsizliği oldukça yüksek seviyelerde.Bazı ülkelerde gençlerin yüzde 40’ı işsiz durumda” diye konuştu.

KREDİ FAİZLERİNİN DAHA DÜŞÜK OLMASINI İSTİYORUZ

Orta vadede küresel olarak borçlanma oranını düşürecek bir strateji izlemenin şart olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “Ama biz iş adamları olarak kısa vadede daha ciddi bir sorunla daha yüzleşeceğiz. Küresel ekonomi yeni bir para politikasına geçiş yapıyor. ABD merkez bankasının muslukları kıstığı, Avrupa başta olmak üzere bazı merkez bankalarının parasal genişlemeye gittiği günleri yaşıyoruz. Bu bizler için son derece sıra dışı bir durum” diye konuştu. Hisarcıklıoğlu, tüm şirketlerin 2015-2016 tahminlerini yeni duruma göre revize etmesi gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:”Yeni para politikalarının etkileri bunlarla sınırlı da değil. Harvard Profesörü Jeffrey Frankel’e göre petrol ve emtia fiyatlarındaki son dönemdeki hızlı düşüşün sebebi de para politikasındaki değişiklik. Bu doğal olarak benim gibi iş insanlarının karar alma süreçlerini de oldukça karmaşıklaştırıyor. Bir yanda ABD, uzun bir süreden beri sıfır düzeyinde tuttuğu faizleri nasıl yükselteceğini tartışıyor. Diğer tarafta biz Türkiye’de, ihtiyaç duyduğumuz yüksek büyüme oranları için faizleri nasıl düşüreceğimizi tartışıyoruz. İş dünyası olarak daha hızlı büyümek, daha fazla insanımıza istihdam sağlamak için kredi faizlerinin daha düşük olmasını istiyoruz. Diğer taraftan da son dönemde küresel piyasalarda artan dalgalanmalardan en düşük düzeyde etkilenmekle uğraşıyoruz.” Rıfat Hisarcıklıoğlu, tüm bunların küresel ekonomideki belirsizliklerin hala ne kadar fazla olduğunu gözler önüne serdiğine işaret etti.

HALA YOLUN BAŞINDAYIZ

Tüm bu sorunlara rağmen, bugün küresel ekonomide geçmişe göre daha iyi durumda olunduğunun söylendiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti: “Dürüst olmak gerekirse ben hala yolun başındayız diye düşünüyorum. Örneğin aşırı borçlanma gibi yapısal bir problemle karşı karşıyayız. McKinsey bunu son raporunda açıkladı. Küresel borç 2007 yılında 142 trilyon dolar seviyesinde idi. Bugün ise 199 trilyon dolar seviyesine çıktı. Başka bir deyişle, dünya neredeyse gelirinin üç katı kadar borcu olan bir dünya haline geldi. Ülkelerin yüzde 80’inin 2007’ye göre daha fazla borcu var. Bu sürdürülebilir bir durum değil.”

REKLAM ALANI