Dolar 32,3835
Euro 35,0525
Altın 2.326,19
BİST 9.098,30
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 23°C
Az Bulutlu
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cts 22°C
Paz 22°C
Pts 24°C
Sal 18°C

Kanal İstanbul‘u spekülatif kazanç için kullanmanın önüne geçilmeli

Kanal İstanbul‘u spekülatif kazanç için kullanmanın önüne geçilmeli
09 Temmuz 2013 09:08 | Son Güncellenme: 09 Temmuz 2013 13:29
A+
A-

Aliyükseljpg - Kopya

5 Temmuzda gazetelerde çıkan habere göre; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı; Kanal İstanbul’un yerini Karaburun, Arnavutköy, Sazlıdere hattından Küçükçekmece’ye iniyor şeklinde açıkladı. Karayolları Genel Müdürlüğü’nün basında çıkan haberlerine göre ise Kanal İstanbul projesinin güzergâhı Durusu bölgesinden başlıyor, Yassıören’den Kavaklı’ya iniyor.Bu iki devlet kurumunun çelişkili açıklamalarından ne anlamamız lazım, hangisi geçerli? Yatırımcı, arazi sahipleri ve köylüler hangi beyana göre işlem yapacaklar?

Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü Başkanı Avukat Ali Yüksel Ekonomi Ajandası’na yaptığı açıklamada, gayrimenkul Hukuk Enstitüsü olarak hafta sonu bu iki kanal ihtimalini düşünerek ekibimizle alanı yeniden gezdik. Oradaki ilgililer ve hak sahipleri şaşırmış durumda.

Ancak biz Karayolları Genel Müdürlüğü’nün bu güzergâhı açıklamaya yetkili olmadığını düşünüyoruz. Zira yapılacak olan bir kanal olup bu kanal güzergâhını Ulaştırma Bakanlığı’nın açıklaması gerekir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı planları yapıyor, ama yatırım Ulaştırma Bakanlığı’nın, 3. Köprü ise Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün. Yetkili kurum dışında yapılan açıklamaların arsa spekülasyonunu arttıracağını düşünüyoruz. Bu sakıncalıdır. Daha önce de Mart 2013’de gazetelerde ve televizyonlarda “Kanal İstanbul’un yeri netleşti, Kanal İstanbul Küçükçekmece, Başakşehir, Arnavutköy hattından geçecek Sazlıdere Barajı devre dışı kalacak,  Kanal 3. havalimanının yanından geçecek” şeklinde haberler çıkmıştı. Bu haberleri resmi makamlar da yalanlamadı. Şubat 2013’de İstanbul Metropolitan Planlama kaynaklı açıklamalarda Kanal’ın Selimpaşa –İnceiz-Gökçeali-Kızılcaali-Çanakça-Dağyelice-Karacaköy hattından geçeceği basına sızdırıldı.  

Her açıklamanın ardından yoğun şekilde bölgede arazi satışları yaşandı. Bu bölgede yerli yabancı birçok yatırımcı mağdur edildi. Yeni açıklamalarla mağdur olmaya devam olunacak. Projenin sahibi bakanlık projenin nereden geçeceğini Büyükşehir Belediyesi’ne dahi bildirmemiş durumda. Bu durum kötü niyetli spekülatörlerin örgütlü olarak bir bölgeyi kanal yerine yakın gösterip fiyatları arttırması ve oradan büyük vurgun ve rant elde etmesine yol açıyor. Buna engel olmak için hükümetin ve savcılığın bu konuya el koyarak spekülasyon yapan kişi ve örgütlerin cezalandırılması faydalı olacaktır.

Borsada en ufak bir dedikodu veya spekülasyon soruşturulurken İstanbul’un en büyük servetini oluşturan gayrimenkul piyasasında bu şekilde spekülasyon yapmak suç olarak görülüp cezalandırılmalıdır. Aslında gayrimenkul konularının tamamı, çıkarılacak bir gayrimenkul kanununda düzenlenmeli ve bu tip spekülatörler ve örgütler cezalandırılmalıdır. Türk Ceza Kanunu’nun 237. maddesine göre “yalan haber veya hileli yollarla fiyatları arttıran kişiler 2 yıla kadar cezalandırılır. Eğer bu kişiler kamu görevlisi iseler ayrıca cezalandırılırlar” hükmünü içermektedir.

kanal istanbul

Kanal İstanbul ya da havaalanı bölgesinde arazisi olanlar büyük risk altında

İdare buradaki taşınmazları kamulaştırmak zorundadır. Kamulaştırma bedelini idare resen kendisi tayin edeceği için yüksek fiyatlara buralardan gayrimenkul almış olanlar ödedikleri bulamayabilirler. Çünkü idare öncelikle kamulaştıracağı yere bir değer tespiti yapacak ve değer tespitini mülk sahibine bildirmeden uzlaşma için davet edecek önereceği bedel düşük olacağından büyük ihtimalle uzlaşılamayacak. Daha sonra mahkemeye gidilecektir. Mahkeme en kötü ihtimalle idare mahkemesi ve Danıştay aşamasıyla birlikte 3-4 yıl sürecektir. Davayı kazandıktan sonra devlet bedeli ödemek zorunda değil çünkü mahkemeden alınan karar sadece ‘bedel tespit’ kararıdır. Önceden tazminat kararı verildiği için kararın ifa gücü vardı. Şimdi sadece yerin bedelini tespit ediyor. Karar kesinleştikten sonra idareye paranın ödenmesi için başvurulacak, idarenin veya bakanlığın ya da belediyenin malına yeni kanuna göre haciz konamıyor. İdarenin o yıla ait bütçesinin %2’ si kadar bir pay ayrılıyor, bu pay tüm hak sahiplerine sıraya konuyor ve sıra ne zaman gelirse ödenmeye çalışılıyor. Yani eğer kanalda veya havaalanı veya köprü yolunda gayrimenkulü olanlar devletin takdir ettiği düşük bedeli kabul etmezse 6-10 yıl içinde alacaklarına ancak kavuşabilirler. Bu da bölgede arazi sahibi olmanın büyük risk taşıdığını gösteriyor.

Havaalanı ve 3.köprü yolları, bozuk alanları değerlendiriyor

Bu tip projeler çevreye ve insan sağlığına etkisi hesaplanarak yapılıyor. Hükumet tarafından yapılan açıklamalarda da su havzaları, ormanlık alanlar, flora ve faunasına zarar vermeyeceği açıklandı. Zaten havalimanının kurulacağı ve yine 3. köprünün devamı olan yollar büyük oranda taş ocaklarıyla ve kömür ocaklarıyla yıllardır bozulmuş bir yapıya sahip. Buraların doldurulması ve yeniden düzenlenmesiyle bir havaalanı ve yeni yollar elde etmek bu alanların kazanımı anlamına geliyor. Fakat kanalın Trakya yer altı sularını ve su dengesini bozacağı yönünde ciddi itirazlar var. Bu itirazları teknik olarak giderecek ve coğrafi olarak da en az zarar verecek bölgede geçmesi en faydalı olacaktır. Burada kanal sebebiyle ödenecek kamulaştırma bedellerini düşünmek yerine Trakya ve İstanbul’a en az zararı verecek güzergâhın seçilmesi daha faydalı olacaktır.

Fakat köprü ve kanalın nereden geçeceği hala belli değil. Bu konu gizlilik içeriyor. İstanbul Valiliği ve Büyükşehir’e bu konuda bir plan ya da detay gelmiş değil. Sadece Büyükşehir’e şu koordinatlar arasında imar izni yetkisi Çevre ve Şehircilik bakanlığına geçmiştir, şeklinde bir yazı yazılmış. Bu da belirsizliği ve spekülatif söylentilerle ya da haberlerle haksız ranta yol açıyor. Bunun bir an önce belli olması gerektiğini belirtti.

EKONOMİ AJANDASI

REKLAM ALANI