Dolar 32,3869
Euro 35,2153
Altın 2.326,10
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 21°C
Açık
İstanbul
21°C
Açık
Cum 23°C
Cts 21°C
Paz 21°C
Pts 23°C

‘İnsülin iğnesi bitti’ demek için çok erken

‘İnsülin iğnesi bitti’ demek için çok erken
25 Nisan 2014 06:31 | Son Güncellenme: 25 Nisan 2014 06:44
A+
A-

igneBilim adamları pankreas adacık nakliyle gündeme gelen çözüm ile ilgili uyardı, “İnsülin iğnesi tarih oluyor demek için çok erken. Çünkü bu ameliyatlar henüz tam başarıya ulaşmış değil.”

Antalya’da düzenlenen 50’inci Diyabet Kongresi’nde bulunan, Prof. Dr. Nazif Bağrıaçık, tip 1 diyabetin hala tam olarak tedavisinin bulunmadığını ve bu yüzden bu ameliyatları “insülin iğnesi tarih oluyor” şeklinde açıklamak için erken olduğunu belirtti.

“ADACIK NAKLİ EN ZOR OLANLARINDAN BİRİ”

Türk Diyabet Cemiyeti Onursal Başkanı ve Türkiye’de diyabet denilince akla gelen ilk isimlerden biri olan Prof. Dr. Bağrıaçık, hürriyet.com.tr’ye özel şu açıklamalarda bulundu, “Diyabet tedavisi için iki türlü transplantasyon vardır. Birincisi adacık nakli, ikincisi ise pankreas nakli. Adacık nakilleri dünyada 10 ile 15 bin kadar hastaya yapıldı. Ancak ilk 5 yılda sadece yüzde 50 ile 55 arasında iyileşme gösterildi. Geçen senelerde ise bu iyileşme oranının düştüğü gözlendi. Adacık ameliyatı bunlar içinde en zor olan mekanizmalardan biridir. Karın içine konan küçük adacıkların hem çevre hücreler tarafından harap edilmesinin korunması hem de vücudunun bağışıklık sisteminin reaksiyonu önlenmeli.”

Birincisi adacık nakli, ikincisi ise pankreas nakli. Adacık nakilleri dünyada 10 ile 15 bin kadar hastaya yapıldı. Ancak ilk 5 yılda sadece yüzde 50 ile 55 arasında iyileşme gösterildi. Geçen senelerde ise bu iyileşme oranının düştüğü gözlendi. Adacık ameliyatı bunlar içinde en zor olan mekanizmalardan biridir. Karın içine konan küçük adacıkların hem çevre hücreler tarafından harap edilmesinin korunması hem de vücudunun bağışıklık sisteminin reaksiyonu önlenmeli.”

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ REAKSİYON VERİYOR

Adacık naklinde vücuda tek seferde en az 25 bin adacık hücresi nakledilmek zorunda. Ancak bunun sonucunda vücut yabancı bir maddeyle karşılaşmış olarak algıladığı için bağışıklık sistemi bu hücrelere karşı savaş açıyor. Bu savaşı sonlandırmak için ise hastalara bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar veriliyor. Sıkıntı da tam olarak burada başlıyor. Prof. Dr. Bağrıaçık bu durumu şöyle açıklıyor, “Bu transplante edilen adacık hücrelerinin korunabilmesi için mikrokafesler içinde vücuda yerleştirilmeli. Karaciğer veya bağırsak mezanterleri üzerine implante ediliyor. Hastada sürekli immün sistem reaksiyon gösterdiği için bağışıklık reaksiyonunu önleyen ilaçlar veriyoruz. Bağışıklık zayıfladığı için de vücut diğer tüm hastalıklara karşı savunmasız kalıyor. Bu hastalıkların en başında da hipertansiyon ve kalp damar hastalıkları geliyor.”

Adacık transplantasyonunun bu nedenle az sayıda yapıldığını belirten Prof. Bağrıaçık, “Bizde de 3 ile 5 senedir hayvanlar üzerinde denenmektedir. İnsanlarda da uygulama yapan bir iki sağlık kurumu mevcut. Fakat başarılı sonuca henüz ulaşamadı.” dedi.

EKONOMİ AJANDASI

REKLAM ALANI